TÜRK-İŞ araştırmasına göre Temmuz ayında dört kişilik ailenin açlık sınırı 2.903 TL, yoksulluk sınırı 9.457 TL



 TÜRK-İŞ (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu) XXX ayı 'Açlık ve yoksulluk
sınırı' araştırması sonuçları şöyle:



TÜRK-İŞ tarafından 34 yıldan bu yana her ay düzenli olarak yapılan, bu alanda öncü ve
diğer çalışmalara örnek olan “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” araştırması ücretli çalışanların “geçim
şartlarını” ortaya koyan önemli bir çalışmadır.
İnsan onuruna yaraşır yaşama ve çalışma şartlarının sağlanması, sosyal devlet olmanın
önceliği olmak durumundadır. Başta asgari ücret ve ülkedeki genel ücret ortalaması ile
emekli maaşlarının düzeyi, çalışanların emeklileri ile birlikte geçim şartlarını net olarak
ortaya koymaktadır.
Elde edilen gelirin insanca geçime yetecek düzeyde olmadığı bir durumda, ücret gelirlerinin
enflasyon kadar veya biraz üzerinde artırılması, yoksulluğun sürdürülmesi anlamındadır.
TÜRK-İŞ Araştırmasının Temmuz 2021 ayı sonucuna göre;
Ø Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması
gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2.903,41 TL,
Ø Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım,
eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık
harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 9.457,36 TL,
Ø Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 3.546,22 TL olmuştur.
* Gıda harcaması tutarı, yuvarlama nedeniyle, toplamda farklı olabilmektedir.
Ülkemizde aylık net asgari ücret 2.825,90 TL’dir. Bu ücret düzeyinde milyonlarca çalışan
bulunmaktadır. Kayıtdışı istihdam edilenler, işsizlik baskısıyla bu yetersiz ücretin bile altında
yaşamını sürdürmek zorunda kalmakta, “mülteci” konumunda çalışanlar ise ucuz işgücünün
merkezinde yer almaktadır. Çalışanların mevcut gelir düzeyi ile temel ihtiyaçlar için
yapılması gereken harcama tutarı arasındaki fark geçim şartlarındaki ağırlığın önemli bir
göstergesidir. Çalışma hayatını doğrudan etkileyen bu alanda sosyal devlet ve sosyal adalet
temelinde yeni bir “gelirler politikası” uygulanması gereği açıktır.
Asgari ücret yine açlık sınırının altında kalmaktadır. Asgari ücret ile bir kişinin yaşam
maliyeti arasındaki fark bu ay itibariyle 720 TL’dir (2020 yılının Temmuz ayı itibariyle net
asgari ücret 2.324,70 TL ve bir kişinin aylık yaşama maliyeti asgari ücretin 594 TL üstünde
2.919 TL olarak hesaplanmıştır).
Dört kişilik bir ailenin sadece gıda harcaması (mutfak masrafı) geçen aya göre 39 TL,
yılbaşına göre 313 TL ve geçen yıla göre 497 TL artmıştır. Yapılması gereken toplam
harcama tutarı (aile bütçesi) ise aylık 126 TL, yıllık 1.619 TL tutarında artmıştır.
TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonu”ndaki değişim Temmuz 2021
itibariyle şu şekilde gelişti:
• Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari
harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 1,35 oranında artış gösterdi.
• Yılın ilk yedi ayı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 12,10 oranında gerçekleşti.
• Gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 20,65 oldu.
• Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 18,48 olarak hesaplandı.
Tablo 2: Gıda Harcamasındaki Değişim
TÜRK-İŞ ile TÜİK tarafından hesaplanan gıda fiyatları endeksindeki değişim aşağıdadır.
Özellikle covid-19 pandemi döneminde gıda fiyatlarındaki istikrarlı artış dikkati çekmektedir.
• Süt, yoğurt, peynir grubunda; bu ay süt ve yoğurt fiyatında artış tespit edilirken
peynir fiyatı -şimdilik- aynı kaldı. Fiyat artışları ayın ilk haftası itibariyle etiketlere
yansıdı.
• Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta; Kurban
Bayramının da etkisiyle et ile sakatat (ciğer, yürek, böbrek) fiyatı aynı kaldı ve
fakat tavuk fiyatında artış görüldü. Sona eren balık sezonu nedeniyle, çoğu balıkçı
kepenk kapatırken açık olan sınırlı satış yerlerinde kültür balıkları yine ağırlıklı oldu
ve fiyatı ortalamada aynı kaldı. Yumurta fiyatı bu ay da artış gösterdi. Bakliyat
ürünleri (kuru fasulye, kırmızı-yeşil mercimek, nohut, barbunya vb.) fiyatı bu ay
ayında değişmedi.
• Yaş sebze-meyve fiyatları, özellikle sebzedeki fiyat gerilemesi nedeniyle
ortalamada düştü ve bu durum mutfak harcamasına olumlu yansıdı. Geçen ay
kilogramı ortalama 7,90 olan taze sebze-meyve fiyatı bu ay 7,33 TL olarak
hesaplandı. Ortalama sebze kilogram fiyatı geçen ay 7,21 TL iken bu ay yine 6,31
TL’ye geriledi. Ortalama kilogram meyve fiyatı ise değişmedi bu ay 8,55 TL olarak
hesaplandı (geçen ay 8,54 TL).
Bu ay, 13 sebze ve 11 meyve olmak üzere toplamda 24 üründeki fiyat değişimi
izlendi ve hesaplamaya temel oldu. Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibipazarda yaygın bulunan mevsim ürünleri esas alındı. Ürünlerin tek tek ağırlığı
yerine harcama sepetindeki meyve-sebzenin toplam miktarından hareket edildi.
• Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta;
beklenen ve aylardır yürürlüğe girmeyen ekmek zammı bu ay yüzde 16,67
oranıyla uygulamaya kondu. Düşük gelirli ailelerin sıklıkla tükettiği ekmeğe
yapılan zam aile bütçesini olumsuz etkiledi ve harcamaları artıran temel unsur
oldu. Un ve irmik fiyatı ile bulgur fiyatı değişmedi, ancak pirinç fiyatında artış
görüldü.
• Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı ve margarin ile zeytinyağı
ve ayçiçek yağı fiyatı aynı kaldı. Siyah ve yeşil zeytin ortalama fiyatı da
değişmedi. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünlere bayram
döneminde indirim uygulandı. Baharat ürünleri (kimyon, nane, karabiber vb.) ile
çay ve ıhlamur fiyatı değişmedi. Aynı şekilde, bal, pekmez, reçel, şeker, tuz ve
salça fiyatında da farklılık olmadı.
Konfederasyonumuzca hesaplanan tutarlar ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi
gereken toplam gelir miktarıdır. Ancak hanede çalışan sayısının sınırlı ve fakat ele geçen
ücretin yetersiz olduğu durumlarda, elde edilen gelir birden fazla kişinin geçimini
karşılayamamakta, kişi başına “insanca geçim için” yapılması gereken harcama tutarı
yetersiz kalmaktadır.
TÜRK-İŞ’in bu araştırması alanında ilktir. Daha sonra bu alanda yapılan benzeri
çalışmalara da örnek olmuştur/olmaktadır.
“Açlık ve Yoksulluk Sınırı” çalışmasında hesaplamaya temel alınan gıda maddelerinin
fiyatları, Konfederasyonumuzca piyasadan, market ve semt pazarları sürekli ve
düzenli dolaşılarak doğrudan tespit edilmektedir. Benzeri yapılan çalışmalar gibi, TÜİK
tarafından derlenen fiyat verileri kullanılmamakta, ancak gelişmeleri değerlendirmek ve
kıyaslama yapmak için sonradan izlenerek kıyaslama yapılmaktadır. Çalışma bu niteliğiyle
bağımsızdır.
Konfederasyonumuz her ayın son haftasında ve TÜİK açıklamasından yaklaşık bir hafta önce
hesaplama sonuçlarını kamuoyuna açıklamaktadır ve bu yönüyle, tüketici fiyatlarındaki artış
eğilimini yansıtan “öncü gösterge” niteliğini de taşımaktadır.



Facebookta Paylaş