Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Dünyada ticari alacak sigortasının lider şirketi Allianz Trade Türkiye, şirketlerin alacak sigortası konusundaki farkındalığını artırabilmek için birçok proje hayata geçiriyor. Bunlardan biri de bu yıl 7’nci kez gerçekleştirilen “Ticari Alacak Risk Yönetimi Anketi”. Şirketlerin nakit akışlarını ve ticaretlerini güvence altına alan ticari alacak sigortası, önceden hakim olduğu risk seviyeleri sayesinde firmaların tedbir almalarını da sağlıyor. Allianz Trade’in Türkiye’nin en büyük 500 şirketine yönelik düzenlediği Ticari Alacak Risk Yönetimi Anketine göre, şirketlerin yüzde 41’i alacak sigortası kullanıyor.
Ticari alacak sigortası, şirketlerin finansal risklerini en aza indirerek sürdürülebilir büyüme kaydetmelerinde önemli yer tutuyor. Allianz Trade Türkiye de şirketlerin alacak sigortasının yararlarına dikkat çekebilmek adına, Türkiye’nin en büyük 500 şirketiyle bu yıl 7’nci kez düzenlediği anket sonuçlarını açıkladı. Allianz Trade ’in bu yılki anketine Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşundan 338 şirket katılım gösterdi. Anket sonuçlarına göre Ticari Alacak Sigortası en çok kullanılan teminat ürünlerinden biri olarak dikkat çekti.
Ankete katılan şirketlerin yüzde 63’ü ihracat yapıyor
Ankete katılan şirketlerin yüzde 63’ü ihracatçı konumda ve ankete verdikleri yanıtlar da alacak sigortasının öneminin gün geçtikçe önem kazandığının kanıtı niteliğinde. Bu ihracatçı şirketlerin büyük çoğunluğu yeni ihracat müşterilerini sektör ve pazar araştırmalarından, talep ölçümlemelerinden ve yurt dışı fuarlardan bulduklarını belirtiyor. Allianz Trade de tam bu aşamada devreye giriyor, şirketlerin çalışmayı hedefledikleri alıcıların riskini ölçerek onlara yol gösteriyor. İhracatını genişletmek isteyen firmaların doğru pazarlarda, doğru müşteriler ile güvenle ticaret yaparak büyümelerini sağlıyor. Şirketler yurt dışı pazarlarda ticaret yaparken hasar veya tahsilat süreçleri ile stres altına da girmiyor. Hasar oluştuğu takdirde Allianz Trade’in dünyanın dört bir yanında bulunan yurt dışı ofisleri aracılığı ile alıcı hangi ülkede olursa olsun, hukuki ve bürokratik süreçlerini yürütüyorlar.
Ankete göre şirketler alacakların ve tahsilat riskinin yönetimini yüzde 36 oranında finans bölümlerine emanet ettiklerini belirtti. Vadeli alacaklarına karşılık teminat olarak tercih ettikleri ürünler arasında yüzde 41 ile alacak sigortası dikkat çekerken, şirketlerin yüzde 45’i ticari alacak riskini yönetmek amacıyla, farklı şirketlerden, piyasa ve müşteri istihbaratı için doğrudan hizmet satın aldığını ifade etti.
Ticari alacak sigortasının şirketler nezdindeki bilinirliğinin gün geçtikçe arttığını belirten Allianz Trade Türkiye CEO’su Ahmet Ali Bugay, “Ülkemizde bu alanda hala ciddi bir potansiyel var. Şirketlerimiz arasında hala ticari alacak sigortası ile korunabilme fırsatından faydalanmayan ancak çok da ihtiyacı olanlar var. Hedefimiz bu şirketlerimize de ulaşarak, nakit akışlarını ve iş süreçlerini alacak sigortası ile güvence altında tutmalarını sağlamak. İçinde bulunduğumuz şartlarda ankette çıkan rakamlar sevindirici olmakla birlikte hem ticari alacak sigortası kullanımında hem de risk yönetimi açısından ürünün kullanımında ciddi artış potansiyeli olduğuna işaret ediyor” dedi.
2024 yılında şirketlerin odağında enflasyon muhasebesi olduğunu belirten Bugay, “Şirketler kârlılıklarını korumak adına son 2 yıldır olduğu gibi 2024’te de alacak ve maliyet yönetimine odaklanırken bir yandan da gündemlerine enflasyon muhasebesi girdi. Süper Seçim yılı olması nedeniyle belirsizlikler devam ederken yatırım döngüsünün yeniden canlanması 2025 yılının başlarına ertelendi. Bu durumun mali ve parasal koşulların gevşemesiyle desteklenmesi bekleniyor ve şirketler bekle-gör pozisyonunda kalmaya devam ediyor. Diğer yandan 2024 yılı için iflas tahminleri yüzde 10’a çıktı. Biz de Allianz Trade olarak Türkiye’deki şirketlerin yarına güvenle bakmaları ve sürdürülebilir bir büyüme sağlamaları için var gücümüzle çalışmayı sürdürüyoruz. Alacak riskini sağduyu ile yöneten, sektöründe katma değerli iş yapan şirketlerimizin yanında durarak, onların yurt içi ya da ihracat pazarlarında güvenle ticaret yapmaları, büyümeleri ve varlıklarını korumaları adına çalışmaya devam ediyoruz” diye konuştu.
Allianz Trade Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ömer Gürcan Köseoğlu ise; “Ticari alacak sigortası şirketlerin nakit akışlarını sürdürülebilir kılarken ödeme alamama riskine karşı da finansallarını güvence altına alıyor. Ödeme alamama riski ihracatçılar için çok önemli bir konu ve işlerini uluslararası alanda geliştirmenin doğurduğu risklerin de farkındalar. Küresel olarak ise şirketlerin endişeleri en çok; jeopolitik riskler, girdi/işgücü kıtlığı ve finansman konularında yoğunlaşıyor. Ancak, ödeme alamama riski listenin en başında göze çarpıyor. Dolayısıyla bu riskler için en güvenli çözüm ticari alacak sigortası. Biz, alacak sigortası kapsamında bütünleşik bir hizmet veriyoruz. Müşterilerin A’dan Z’ye risk analizini yaparken olası bir riskte de sürece aktif şekilde dahil oluyor, tahsilat aşamasını yönetiyoruz. Dünyanın en büyük alacak sigortası şirketi olmamız her zaman etkin tahsilat gücümüzü perçinliyor. Ticaretlerinin her adımında şirketlerin yanında duruyoruz ve bu da bizi farklılaştırıyor” dedi.