Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haziran ayı Para Piyasası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini (1 haftalık repo) %50 seviyesinde sabit tutarak piyasaları şaşırtmadı. Merkez Bankası gerek faiz artışı gerek miktarsal sıkılaşma ile üzerine düşeni yaptı. Uyguladığı politikaların sonuçlarını görmek için bekliyor. Bileşik baktığımızda politika faizinin %64 seviyesine denk geldiğini hatırlatalım.
PPK basın duyurusu metninde piyasa etkisi yaratacak bir mesaj yok. Temel tespitler: (i) Temmuz ayı enflasyonunda kamu zamları ve gıdada arz koşulları kaynaklı yükselişin geçici ve sınırlı olacağı vurgulanıyor. (ii) Yurtiçi talebin yavaşlamakla birlikte halen enflasyonist olduğu teslim ediliyor. (iii) Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağı tekrarlanıyor. (iv) Piyasalardaki fazla likidite konusunda kısa vadede ilave tedbir alınacağına yönelik bir ipucu yok.
Kaynak: TCMB
Yapılan açıklamalar sonucu ana görüşümüzde değişikliğe gitmiyoruz. Asgari ücrete ilave zam yapılmamasının da etkisiyle iç talebin Temmuz ayından itibaren belirgin bir şekilde yavaşlamasını bekliyoruz. İhracat iklim endeksi halen genişleme bölgesinde olmakla birlikte, ana ihracat pazarlarımız geçmiş aylar kadar iyi değil. Toplam talep koşulları dezenflasyon sürecini destekliyor.
Türk lirasının reel olarak değer kazanması enflasyonun gerilemesi için uygun bir ortam yaratıyor. Enflasyon sepetinde %72 ağırlığa sahip mal fiyatları kurun yavaşlaması ile birlikte önümüzdeki aylarda mevsimsellikten arındırılmış olarak %1,0-%1,5 bandına gerileyebilir. Buna karşın sepette ağırlığı %28 olan hizmet enflasyonu kısa vadede %2,5-%3,0 aralığının altına düşmeyecektir. Bu senaryoda mevsimsellikten arındırılmış TÜFE enflasyonu yılın son 5 ayında çeyrekte %1,5-2,0 bandında seyredebilir.
Enflasyonun ne hızla gerileyeceği kısa vadede şirketler kesiminin vereceği tepkiye bağlı olarak belirlenecek. Şirketler kesimi zayıflayan talep karşısında kar marjını koruyarak küçülmeyi tercih ederse, çıktı kaybının ve işsizliğin arttığı zorlu bir dezenflasyon süreci yaşarız. Enflasyonun dördüncü çeyrekte mevsimsellikten arındırılmış %2 civarında kalacağı bu senaryoda Merkez Bankası faiz indirim döngüsünü daha geç başlatır ve/veya daha küçük adımlarla ilerler.
Şirketler kesimi ekonomideki yavaşlamaya kar marjından ödün vererek tepki verirse, çıktı kaybının ve istihdamda azalmanın sınırlı olduğu, enflasyonun hızla gerilediği bir süreç yaşarız. Enflasyonun dördüncü çeyrekte mevsimsellikten arındırılmış aylık %1,5 civarına gerilediği bu senaryoda Merkez Bankası faiz indirim döngüsünü daha erken başlatır ve/veya daha büyük adımlarla ilerler.
Merkez Bankası yaz aylarını ve erken sonbaharı bekleme modunda parasal sıkılaşmanın iç talep ve enflasyon üzerinde etkilerini izleyerek geçirecek. Enflasyonda öngördüğü gerileme gerçekleşirse Kasım ayında faiz indirim döngüsünü başlatacak.
İyi senaryoda faiz indirim adımı öncesinde kredi büyümesi üzerinde miktarsal sınırlamaların ve sistemi liralaşmaya zorlayıcı adımların gevşetilmeye başlanmasını bekliyoruz. Kötü senaryoda faiz indiriminin başlangıcı 2025 yılına kalabilir.
Serhat Gürleyen, Araştırma Direktörü
Dağlar Özkan, Ekonomist
Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2024/07/23/merkez-bankasi-sahin-durusunu-koruyor/
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.isyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.