Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, 12 Eylül Perşembe günü bir araya gelerek faiz kararını kamuoyuna açıklayacak. TÜİK'in geçtiğimiz hafta yayınladığı enflasyon(TÜFE) verisinin beklentilerin altında gelmesi, faiz indirimi beklentilerini kuvvetlendirdi. Temmuz ayı toplantısında da enflasyondaki gerilemeye bağlı olarak 425 baz puan indirime giden TCMB, politika faizini belirlerken enflasyon dinamiklerini dikkate alıyor. Toplantı karar metnindeki ''makul reel faiz'' söylemi önden yüklemeli bir faiz indirimi sonrasında sürecin devam edeceğinin işareti gibiydi. Ağustos ayında yıllık enflasyon %15.01 olarak gerçekleşerek son 15 ayın en düşük seviyesine geriledi. Enflasyondaki düşüş trendinin devam etmesi ve küresel bazda faizlerin düşeceği beklentileri TCMB'nin Eylül ayında da faiz indirimine gitmesi için hareket alanı yaratıyor, makul reel faiz söylemine dayanak oluşturuyor. Global Merkez Bankalarının da faiz indirimlerine devam etmeleri global risk iştahını artırırken, bu durum TCMB'nin de elini kuvvetlendiriyor.
TCMB'nin Faiz Kararı Ne Olacak?
Enflasyon görünümündeki iyileşme ve büyüme verileri iktisadi faaliyetin ılımlı bir toparlanma eğilimi sergilediğini gösteriyor. Özellikle gıda ve enerji fiyatlarındaki yavaşlamanın enflasyon görünümüne olumlu katkıda bulunduğu göze çarpıyor. Büyüme kompozisyonu ekonomideki dengelenmeye destek olurken, net ihracat büyümeye en fazla destek sağlayan kalem olarak karşımıza çıkıyor. Daha önceki analizlerimizde de belirttiğimiz üzere 2018 yılındaki döviz kuru ve gıda fiyatlarındaki şoklar enflasyon beklentilerini de yukarı yönlü şekillendirirken, Haziran- Eylül arasında pozitif baz etkisinin yaşanacağını öngörmüştük. Yıllık enflasyonun pozitif baz etkisiyle Ekim ayında tek hanelere yaklaşması, yıl sonuna doğru ise geçen seneki dayanıklı tüketim mallarındaki vergi indirimleri nedeniyle negatif baz etkisiyle tekrardan %15 seviyesine yükselmesi beklenmekte. Gelişmiş piyasa ülkelerine baktığımızda büyüme görünümündeki zayıflamanın belirginleşmesi FED ve ECB gibi majör merkez bankalarını faiz indirimleri yoluyla iç talebi canlandırmaya mecbur bırakıyor. Gelişmiş ülke merkez bankalarının genişleyici para politikası adımları risk iştahını beslerken, gelişen piyasa ülke varlıklarına olan talebi de destekliyor. FED ve ECB'den faiz indirimi beklentileri gelişen piyasa ülkeleri merkez bankalarını da cesaretlendiriyor. Nitekim son dönemde gelişen piyasa ülke merkez bankaları peşi sıra politika faizlerinde indirime gidiyorlar. Eylül ayı toplantısı öncesinde makroekonomik görünüm bu şekilde iken, enflasyon görünümünü etkileyen unsurlar da dikkate alındığında, piyasa medyan beklentisi 250 iken biz kurum olarak 300 baz puan faiz indirimine gidilmesini bekliyoruz. Merkez Bankasının toplantı karar metninde ise herhangi bir değişikliğe gitmesini beklemiyoruz. Kurdaki sakin seyir, küresel faizlerdeki düşüş eğilimi ve enflasyon beklentilerindeki iyileşme TCMB'ye faiz indirimi konusunda hareket alanı yaratıyor.
Alan Yatırım Menkul Değerler A.Ş.,
http://www.alanyatirim.com.tr/
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.