TCMB Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti (2)

TCMB Para Politikası Kurulu'nun 23 Kasım 2023 tarihinde yaptığı toplantısının tutanak özetleri yayınlandı.

 Kurulun değerlendirmeleri söyle:

Maliyet Koşulları
21. 2022 yılının ikinci yarısından itibaren gerileyen enerji emtia fiyatlarında temmuz ayında başlayan artış eğilimi ekim ayında sona ermiş, fiyatlar yeniden düşüş sergilemiştir. Son aylarda yataya yakın seyreden enerji dışı emtia fiyatları da ekim ayında gerilemiştir. Kasım ayı ilk üç haftası itibarıyla, enerji grubunda fiyatların azalmaya devam ettiği, enerji dışı emtia fiyatlarının ise nispeten yatay seyrettiği izlenmektedir.

22. Yurt içi üretici fiyatları ekim ayında yüzde 1,94 oranında yükselirken yıllık enflasyon 8,05 puan düşüşle yüzde 39,4 olmuştur. Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, enerji grubunda fiyatların gerilediği, dayanıksız tüketim grubu başta olmak üzere diğer gruplarda fiyat artışlarının sürdüğü izlenmiştir. Yıllık enflasyon, enerji grubunda yüksek bazın da etkisiyle önemli ölçüde düşerken, diğer gruplarda daha sınırlı bir şekilde gerilemiştir.

23. Küresel Arz Zinciri Baskı Endeksi ekim ayında gerilemiş ve olumlu görünümünü korumuştur. Döviz kurları, ekim ayının ardından kasım ayında da ılımlı bir şekilde yükselmektedir.

24. 2023 yılı temmuz ayında asgari ücrette yapılan güncellemeye memur ve kamu işçi ücretlerindeki düzenlemelerin eşlik etmesinin ve ücretlerdeki artışın genele yayılmasının yılın üçüncü çeyreğinde, özellikle maliyet kanalıyla, enflasyon üzerinde belirgin etkileri olmuştur. Ücret kaynaklı etkilerin yılın son çeyreğinde zayıfladığı değerlendirilmektedir.

25. Akaryakıt fiyatları başta ulaştırma hizmetleri olmak üzere tüketici fiyatları üzerinde gerek üretim girdisi gerekse taşımacılık maliyetleri kanalıyla önemli bir etki oluşturma potansiyeline sahiptir. Nitekim, yılın üçüncü çeyreğinde akaryakıt fiyatlarında döviz kuru, ham petrol fiyatları ve vergi düzenlemeleri kaynaklı olarak kaydedilen belirgin artışlar aynı çeyrek içinde ulaştırma hizmetleri fiyatlarına hızlı şekilde yansımıştır. İzleyen dönemde akaryakıt fiyatlarındaki düşüşe paralel olarak, ekim ayında ulaştırma hizmetleri fiyat artış oranı yüzde 1,37’ye gerilemiştir.

26. Bu çerçevede, üçüncü çeyrekte yoğunlaşan maliyet yönlü baskıların fiyatlara büyük ölçüde yansıdığı değerlendirilmiştir.

Hizmet Enflasyonunda Katılık
27. Hizmet sektöründe temmuz ayından itibaren güçlü fiyat artışları kaydedilmektedir. Yüksek atalet sergileyen hizmet sektöründe aylık artışlar 2022’ye kıyasla yüksek seyretmektedir. Temel mal ve hizmet gruplarını içeren C endeksinde yıllık enflasyon yaklaşık yüzde 70 seviyesindeyken hizmet sektöründe yıllık enflasyonun yüzde 89 civarında olduğu gözlenmektedir. Hizmet sektörüne ait yayılım endeksi de tarihsel ortalamasının yaklaşık yüzde 33’ü kadar üzerinde seyrederek artışların sektör geneline yayılmaya devam ettiğini göstermektedir.

28. Yükselmeye devam eden konut fiyatları, geçmiş enflasyona endeksleme davranışı ve gayrimenkul piyasasındaki arz-talep uyumsuzlukları, kira artışlarının yüksek seyretmesine neden olarak tüketici enflasyonunu olumsuz yönde etkilemektedir. Diğer taraftan, online platformlardan takip edilen verilerin büyükşehirlerde kiraların son dönemde yavaşlama eğilimini sürdürdüğü dikkat çekmektedir.

29. Gıda, ücret ve turizm kaynaklı gelişmelerden önemli ölçüde etkilenen lokanta ve otel alt grubunda aylık fiyat artışları süreklilik gösteren bir görünüm arz etmektedir. Asgari ücretin gecikmeli etkilerindeki zayıflama devam ederken lokanta ve otel alt grubu fiyat görünümünde gıda fiyatlarının göreli önemi artmaktadır. Ekim ayında yemek hizmetlerindeki artış eğilimi korunurken, konaklama hizmetlerinde fiyatlar düşüş kaydetmiştir.

30. Kira, eğitim, sağlık ve eğlence-kültür başta olmak üzere belirli hizmet kalemleri geçmiş tüketici enflasyonuna dönük fiyat belirleme davranışı sergileyerek, enflasyonist etkilerin uzun bir zamana yayılmasına neden olmaktadır. Sözleşmeye bağlı fiyat katılıklarının olduğu haberleşme hizmetleri de benzer bir etkide bulunurken, söz konusu alt grupta fiyat artışlarının güçlendiği gözlenmektedir. Yakın dönem tüketici enflasyonu gerçekleşmeleri dikkate alındığında, belirli hizmet sektörü kalemlerinde enflasyonun bir süre daha yüksek seyretme riski bulunmaktadır.

Enflasyon Beklentileri
31. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında sınırlı bir iyileşmenin başladığını değerlendirmektedir. Fiyatlama davranışındaki gelişmeleri izlemek için takip edilen göstergelerden biri olan tüketici enflasyonu yayılım endeksi fiyatı düşen ürünlerin payının artmasıyla ekim ayında gerilemeye devam etmiştir. Finansal koşullardan daha hızlı etkilenmesi beklenen dayanıklı mal sektörü bu bağlamda öne çıkmaktadır. Otomobil başta olmak üzere, fiyat artışları hız keserken belirli ürünlerde fiyat indirimlerinin gerçekleştiği izlenmektedir.

32. Enflasyon beklentileri kasım ayında gerilemiştir. Kasım ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre cari yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 68,0’dan 0,78 puan düşüşle yüzde 67,2; on iki ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 45,2’den 1,34 puan azalışla yüzde 43,9; gelecek yirmi dört ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 25,8’den 0,73 puan gerilemeyle yüzde 25,1 olmuştur. Öte yandan, beş yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 11,8’den 0,49 puan yukarı güncellemeyle yüzde 12,2 seviyesine yükselmiştir.

Parasal ve Finansal Koşullar
33. Parasal sıkılaşmanın finansal göstergeler üzerindeki etkileri belirginleşerek hem kredi hem de mevduat gelişimi üzerinde etkili olmaya devam etmektedir.

34. Parasal ve miktarsal sıkılaştırma ile sadeleşme kararlarının etkisiyle, gelinen noktada, kredi faizlerinin hedeflenen finansal sıkılık düzeyiyle uyumlu olduğu değerlendirilmektedir. Önceki PPK döneminden bu yana yatay seyreden ihtiyaç kredisi (Kredili Mevduat Hesabı-KMH hariç) faizleri 17 Kasım 2023 itibarıyla yüzde 59,5 olarak gerçekleşmiştir. Taşıt ve konut kredisi faizleri ise 17 Kasım 2023 itibarıyla, sırasıyla yüzde 43,8 ve yüzde 42,4 olarak gerçekleşmiştir. Öte yandan, Türk lirası ticari kredi faizleri 215 baz puan artarak yüzde 50,3 olarak gerçekleşmiştir.

35. Kredi büyümesi ve kompozisyonunda normalleşme devam etmiştir. 17 Kasım 2023 itibarıyla, 2022 yılı sonuna kıyasla bireysel kredi bakiyesi kredi kartlarında yüzde 126,5, taşıt kredilerinde yüzde 79,9, ihtiyaç kredilerinde yüzde 37,4, konut kredilerinde yüzde 22,4 olmak üzere toplamda yüzde 61,2 oranında artmıştır. Parasal sıkılaşma ve atılan diğer adımlar ile yavaşlama eğilimi devam eden bireysel kredilerin önceki PPK döneminden bu yana ortalama 4 haftalık artış oranı yüzde 2,05 olarak gerçeklemiştir. Taşıt kredileri ve ihtiyaç kredilerinde bu oran sırasıyla yüzde 1,39 ve yüzde 1,33 seviyesindedir. Bireysel kredi kartlarında ise bu oran yüzde 4,00 ile yüksek seviyelerde gerçekleşmekle birlikte yavaşlama eğilimi devam etmektedir. Diğer taraftan, Türk lirası ticari kredilerin aynı dönemde ortalama 4 haftalık artış oranı yüzde 2,15 seviyesinde gerçekleşmiştir.

36. Fiyat istikrarının sürekliliğini sağlamak hedefiyle, cari dengeyi iyileştirecek teknolojik dönüşüm, arz sürekliliğine katkı sağlayacak stratejik yatırımlar ve ihracat desteklenmeye devam edilmektedir. Bu kapsamda uygulanmakta olan programlar, makro finansal denge de gözetilerek hem krediye erişim hem de finansman maliyetlerini içerecek şekilde geliştirilmektedir. Uzun vadeli ve düşük maliyetli kaynakların makro finansal istikrarı destekleyecek alanlarda kullanılmasını hedefleyen Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) programı, fiyat istikrarına katkının ve yatırımların teknolojik katma değeri ile stratejik niteliğinin öne çıkarıldığı bir çerçevede yeniden yapılandırılmıştır. Ayrıca, genel kredi büyümesi normalleşirken ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerinde günlük limitlerin toplamda 10 kat artırılarak 3 milyar Türk lirasına yükseltilmesine ek olarak, erişimi kolaylaştırıcı düzenlemeler yapılmış ve krediye uygulanan iskonto oranına üst limit getirilmiştir.

37. Haziran ayından itibaren sadeleşme süreci kapsamında bankacılık sisteminin sağlıklı işleyişini de temin etmek amacıyla alınan önlemlerle öncelikle Türk lirası ticari kredilerinin akışı tesis edilmiştir. Haziran ayında sektör genelinde yüzde 0,34 artış kaydeden Türk lirası ticari krediler temmuz ayında yüzde 2,38, ağustos ayında yüzde 2,26, eylül ayında yüzde 2,52 ve ekim ayında yüzde 2,39 oranında büyümüştür. Bu süreçte Türk lirası mevduat faizleri 18 Ağustos haftasında yüzde 24,9, 15 Eylül haftasında yüzde 33,5, 13 Ekim haftasında yüzde 37,9 ve 17 Kasım haftasında yüzde 40,8 seviyesinde gerçekleşmiştir. Buna paralel olarak Türk lirası cinsi mevduatlar artışa geçerken kur korumalı mevduatlarda azalma gözlenmektedir. Makroihtiyati çerçevede sadeleşme süreci kapsamında atılan son adımlar ve politika faizindeki artışla birlikte Türk lirası enstrümanlarına olan talebin artması, kredi ve mevduat faizlerinin birlikte yükselmesi ile parasal aktarım mekanizmasının güçlenmekte olduğu değerlendirilmiştir.

38. Kasım ayı faiz kararının da etkisiyle, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemelerin ve parasal sıkılaşmanın, aktarım mekanizmasını güçlendirmeye ve bankacılık sisteminin fonlama kompozisyonunu iyileştirmeye devam edeceği öngörülmektedir.

39. Dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerde süregelen artış, talepteki dengelenmenin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artması, döviz kuru istikrarı ve para politikasının etkinliğine güçlü katkıda bulunmaktadır.

40. Son dönemde yapılan anlaşmalar ile teknoloji yatırımlarını ve üretim kapasitesini geliştirecek alanlara yoğunlaşacak doğrudan yabancı yatırımlar önümüzdeki dönemde dış finansmanı destekleyecektir.

41. Yurt içi belirsizliklerin etkisiyle 22 Mayıs 2023 tarihinde 703 baz puan seviyesiyle bu yılın zirve noktasına ulaşan Türkiye’nin 5 yıllık CDS primi, önceki PPK döneminde gerilediği 417 baz puan seviyesinden düşüşünü sürdürerek 22 Kasım 2023 itibarıyla 340 baz puan seviyesine inmiştir. Türk lirasının 1 ay ve 12 ay vadeli kur oynaklıkları ise mevcut PPK döneminde sırasıyla 2,9 ve 5,0 puan gerileyerek 22 Kasım 2023 itibarıyla sırasıyla yüzde 8,0 ve yüzde 22,8 seviyelerine inmiştir. Haziran ayından itibaren risk primi ve kur oynaklıklarındaki düşüşlere 0,66 milyar ABD doları Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) piyasasına ve 1,23 milyar ABD doları hisse senedi piyasasına olmak üzere toplam 1,89 milyar ABD doları net portföy girişi eşlik etmiştir.

42. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) uluslararası rezervleri haziran ayında girdiği güçlü artış eğilimini sürdürmektedir. 2022 yılı sonu itibarıyla 128,8 milyar ABD doları seviyesinden mayıs sonunda 98,5 milyar ABD doları seviyesine gerileyen TCMB brüt uluslararası rezervleri 17 Kasım 2023 itibarıyla 134,5 milyar ABD doları seviyesine yükselmiştir. Rezervlerdeki artış eğilimi son dönemde ivme kazanmış ve önceki PPK döneminden bu yana 8,3 milyar ABD doları tutarında belirgin bir yükseliş gözlenmiştir.

Para Politikası
43. Kurul politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 35’ten yüzde 40 düzeyine yükseltilmesine karar vermiştir. Enflasyon görünümü ve yukarı yönlü riskler göz önüne alındığında Kurul, para politikası çerçevesinin fiyat istikrarı amacı doğrultusunda güçlendirilmesini değerlendirmiştir. Yüksek enflasyonun makroekonomik istikrar ve özellikle finansal istikrar üzerinde oluşturabileceği risklere de dikkat çekilmiştir. Kurul politika kararlarını, parasal sıkılaştırmanın birikimli ve gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlemeye devam edecektir.

44. Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirmiştir. Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır. Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceği değerlendirilmiştir.

45. Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. TCMB tarafından yapılan düzenlemelere ilişkin etki analizleri söz konusu çerçevenin tüm bileşenleri için enflasyon, faizler, döviz kurları, rezervler, beklentiler, menkul kıymetler ve finansal istikrar üzerindeki yansımalarıyla birlikte bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilerek yapılmaktadır. Bu kapsamda alınan kararlar ile birlikte sadeleştirme sürecinde önemli bir aşama kaydedildiği değerlendirilmiştir.

46. Kurul, faiz kararlarının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir. Bu kararlarla, temel politika aracı olan politika faizi parasal, finansal koşullar ve beklentileri etkilerken, Türk lirası likiditesindeki aşırılıkların dengelenmesi ve para politikasının etkinliğinin artırılması hedeflenmektedir.

47. Döviz kuru gelişmelerinin etkisiyle kur korumalı mevduat hesaplarının kur farkı ödemeleri nedeniyle finansal sisteme girişi gerçekleşen Türk lirası likidite yakından izlenmektedir. Mevcut piyasa koşulları ve önümüzdeki döneme ilişkin likidite projeksiyonları dikkate alınarak yapılan etki analizleri çerçevesinde gerekli adımlar atılmaktadır.

48. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.

49. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.

 

(1) Gelişmiş Ülkeler: Amerika Birleşik Devletleri, Çekya, Danimarka, Euro Bölgesi, Güney Kore, İngiltere, İsveç, Japonya, Kanada,



Diğer Haberler
Bankacılık sektörü bireysel kredi kartları 1 trilyon 698.3 milyar TL (Önceki hafta: 1 trilyon 11.42 Yılbaşı: 451.1 milyar TL)-BDDK
Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirmiştir- TCMB/PPK
Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır- TCMB/PPK
Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceği değerlendirilmiştir- TCMB/PPK
Sadeleştirme sürecinde önemli bir aşama kaydedildiği değerlendirilmiştir- TCMB/PPK
Kurul, faiz kararlarının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir- TCMB/PPK
Bu kararlarla, temel politika aracı olan politika faizi parasal, finansal koşullar ve beklentileri etkilerken, Türk lirası likiditesindeki aşırılıkların dengelenmesi ve para politikasının etkinliğinin artırılması hedeflenmektedir- TCMB/PPK
Bankacılık sektörü takipteki alacakları 174.96 milyar TL (Önceki hafta: 175.65 Yılbaşı: 168.3 milyar TL)-BDDK
Bankacılık sektörü toplam kredileri, 20 Kasım itibarıyla11 trilyon 228.4 milyar TL (Önceki hafta: 11 trilyon 107.24 milyar, Yılbaşı: 7 trilyon 573.42 milyar TL)-BDDK
Döviz kuru gelişmelerinin etkisiyle kur korumalı mevduat hesaplarının kur farkı ödemeleri nedeniyle finansal sisteme girişi gerçekleşen Türk lirası likidite yakından izlenmektedir- TCMB/PPK
Bankacılık sektörü tüketici kredileri ve bireysel kredi kartları 2 trilyon 513.7 milyar TL (Önceki hafta: 2 trilyon 467.37 milyar Yılbaşı: 1 trilyon 544.89 milyar TL)-BDDK
Bankacılık sektörü toplam menkul değerleri 3 trilyon 801.91 milyar TL (Önceki hafta: 3 trilyon 812.21 milyar, Yılbaşı: 2 trilyon 368.93 milyar TL)-BDDK
Bankacılık sektörü bireysel kredi kartları 1 trilyon 43 milyar TL (Önceki hafta: 1 trilyon 11.42 Yılbaşı: 451.1 milyar TL)-BDDK
Enflasyon görünümü ve yukarı yönlü riskler göz önüne alındığında Kurul, para politikası çerçevesinin fiyat istikrarı amacı doğrultusunda güçlendirilmesini değerlendirmiştir.- TCMB/PPK
Yüksek enflasyonun makroekonomik istikrar ve özellikle finansal istikrar üzerinde oluşturabileceği risklere de dikkat çekilmiştir- TCMB/PPK
Facebookta Paylaş