Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, sayın Gaye Erkan öncülüğünde enflasyonla mücadele kapsamında başlatılan başarılı sözlü yönlendirme, iletişimin güçlü tutulması ve kararlılık ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalmaya devam ediyor. 23 Kasım PPK toplantısından çıkan karar ve toplantı metninde ortaya konan ifadeler açık bir şekilde bahsettiğimiz bu vizyonun devam ettiğine işaret etti diyebiliriz.
TCMB bu bağlamda piyasanın genel beklentisinin aksine fakat kurum olarak bizim beklentimize paralel şekilde 500 baz puan daha artırım yaparak politika faizini %40 seviyesine yükseltti. Toplantı metninde ön plana çıkan durum ise TCMB’nin bundan sonraki süreçte artık 500 baz puan artış yapmayacağı, henüz faiz artırımlarını sonlandırmasa da daha yavaş bir hızda (büyük ihtimalle bir 250 baz puan daha artış) artış yaparak faiz artırım sürecini sonlandıracağı oldu diyebiliriz. Metinde yer alan dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığının değerlendirildiği, ve bu çerçevede parasal sıkılaştırma hızının yavaşlatılacağı ve sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacağına dair ifadeler bu durumu açıklamaktadır. Aynı paragrafın devamında ise fiyat istikrarı için gerekli parasal sıkılığın gerek olduğu sürece sürdüreleceğinin belirtilmesi ise enflasyonla mücadelenin sıkı bir şekilde devam ettiğine dair bir sinyal olmakla birlikte faizlerin dezenflasyonist sürecin başlaması ve enflasyonun kabul edilebilir şekilde düşüşüşün sağlanmasına kadar yüksek kalmaya devam edeceği de anlaşılıyor.
TCMB PPK’nın değerlendirmesinde şu ana kadar uygulanan hızlı faiz artırım politikasının da etkilerinin yavaş yavaş görülmeye başlandığına da değinildiği gözleniyor. Metinde yer alan yakın döneme ilişkin göstergelerin parasal sıkılaştırmanın finansal koşullara yansımasıyla yurt içi talepteki dengelenmenin başladığına işaret ettiğine değinmesi ve enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında sınırlı bir iyileşmenin başladığını da değerlendirdiğini görüyoruz. Ayrıca dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerdeki artış, talepteki dengelenmein sağladığı cari açıktaki dengelenme ve TL varlıklara ilgi artışının kurlara ve para politikası etkinliğine katkı sağladığı da değerlendirilmiş.
Sonuç olarak TCMB’nin bugüne kadar uyguladığı sert faiz artırım hamlelerinin güçlü ve açık iletişim, sözlü yönlendirmedeki başarı ile birleşerek enflasyonun yükseliş hızının kesilmeye başladığına dair sinyaller aldığını söyleyebiliriz. Bundan sonraki süreçte bir ya da iki 500 baz puanın altında faiz artırım hamlesinin ardından 2024’ün bu sıkı para politikasıyla karşılaması ve devamında talepteki daralma sayesinde dezenflasyonist sürecin başlamasını izleyecek gibi duruyor. Son enflasyon raporunda da ortaya konulduğu gibi TCMB çıktı açığı ile ilgili bölümde Mart 2024'ten sonra çıktı açığının negatif tarafa geçeceği ve Eylül 2026'ya kadar negatif bölgede kalacağı öngörmüştü. Temmuz ayında açıklanan raporda ise çıktı açığına ilişkin projeksiyonlar Eylül 2026'ya kadar sıfır seviyesinde öngörülmüştü. Çıktı açığı tahminlerindeki bu revizyon TCMB'nin enflasyonla mücadele sürecinde büyümenin potansiyelinin altına ineceği beklentisi içinde olduğunu gösteriyor. Bu anlamda TCMB’nin 23 Kasım’daki 500 baz puanlık yüksek faiz artırımı sonrası yapacağı son daha düşük faiz artırımları sonrası bahsettiğimiz bu çıktı açığını hedef olarak belirleyeceğini ve mevcut faiz seviyesini koruyarak dezenflasyonist sürecin başlamasını izleyeceğini söyleyebiliriz. Sonuç olarak TCMB gerekli olduğu zamanlarda parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek miktarsal sıkılaştırma kararları almaya da devam edebilir.
Barış Ürkün
Araştırma Müdürü
Research Manager
Ahlatcı Yatırım Menkul Değerler
http://www.ahlatciyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.