TCMB, beklentilere paralel olarak politika faizi %50 düzeyinde sabit bıraktı.
Karar metninde, Eylül’de enflasyonun ana eğiliminin bir miktar yükseldiği ifade edilerek, 3. çeyreğe ilişkin göstergelerin
yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere yaklaştığını ima ettiği aktarıldı.
Metinde, “Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya
devam ettiğini kaydetmiştir.“ ifadesi en dikkati çeken cümle olarak öne çıkıyor.
Temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte
gerçekleşmesinin beklendiği belirtilen metinde, enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizliğin ise son dönemdeki
veri akışı ile arttığı aktarıldı.
Metinde, para politikasındaki kararlı duruşun; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon
beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşüreceği ve dezenflasyon sürecini güçlendireceği
bildirilerek, Kurul’un, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere
karşı ihtiyatlı duruşunu yinelediği ifade edildi.
Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin
aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği vurgulanan metinde, enflasyonda belirgin ve
kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçlarının etkili şekilde kullanılacağı tekrardan net bir
şekilde aktarıldı.
Öte yandan, yurt içinde açıklanan makroekonomik verilere göre, Eylül’de enflasyon, eğitim sezonunun da açılmasıyla,
aylık bazda %2,97 ve yıllık bazda %49,4 ile beklentileri aşmıştı. Ayrıca, TCMB'nin rezervleri de güçlenmeye devam
ediyor. Toplam rezerv, 11 Ekim haftasında bir önceki haftaya göre 1 milyar 71 milyon dolar artışla 157 milyar 386
milyon dolara yükseldi.
Söz konusu enflasyon verisinin ardından özellikle yabancı yatırım kuruluşları, TCMB’nin ilk faiz indirimine Kasım’da
gideceğine ilişkin beklentilerini Ocak 2025’e revize ederken, kurum olarak yeni yılın başında faiz indirimine
başlayabileceğine ilişkin beklentimizi benzer biçimde güncel tutuyoruz. Önemli merkez bankalarının faiz indirim
sürecine başlamasının yanı sıra önümüzdeki süreçte yurt içinde enflasyonun yavaşlamaya devam edeceğini ve bunun
da Türkiye’ye olan sermaye akışını hızlandırabileceği kanaatindeyiz.
Bu perspektifte önümüzdeki dönemde de TL temasının güçleneceğine yönelik görüşümüzü sürdürüyor ve çoklu varlık
yönetiminin öneminin artarak devam edeceğini düşünüyoruz. Son dönemde artan büyüme endişeleri ve finansman
maliyetlerinin yüksek olması sebebiyle hisse senetleri tarafında da şirket seçimlerinin daha dikkatli yapılması
gerektiğinin altını çiziyoruz. Bu süreçte TL temalı fonlarımızın pozitif ayrışmaya devam edeceğine yönelik görüşümüzü
ise koruyoruz.
Türkiye Hayat Emeklilik
https://www.turkiyesigorta.com.tr/ekonomik-arastirmalar
* * *
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.