TCMB Enflasyon Raporu (Dinamik Yatırım Menkul Değerler)

TCMB Enflasyon Raporu: Piyasaya uygun olmayan enflasyon görünümü sürdürülüyor…

Merkez Bankası; yılın 2. Enflasyon Raporu toplantısında yılsonu enflasyon tahminini Ocak'taki %22,3'ten değiştirmedi ve piyasadaki genel konsensüse göre çok daha iyimser bir tahmin aralığında kalmaya devam etti. 2024 enflasyon tahmini de aynı şekilde %8,8 olarak aynı bırakıldı. Merkez Bankası yavaşlamanın faktörleri olarak liradaki istikrarı ve daha ucuz küresel emtia maliyetlerini gerekçe göstermektedir.

TCMB Enflasyon Raporu toplantısından öne çıkan bazı başlıklar;

" Son dönemde enflasyon üzerindeki maliyet baskıları büyük ölçüde ortadan kalktı.
" 2023 yılsonu gıda enflasyonu, merkez bankasının önceki %22 tahmininin üzerinde %27,9 olarak görüldü.
" Tahmini ortalama petrol fiyatı varil başına 78.1 $ olarak tahmin edildi ve daha önceki 80.8 $ seviyesinden düştü.
" Enflasyondaki düşüş eğilimi bir önceki raporda açıklanan patikadan biraz daha yavaş öngörüldü.
" TCMB, TL ithalat birim değer endeksinin de son dönemde yıllık bazda gerilediğine vurgu yaparak herhangi bir artış yapmadı.
" Kavcıoğlu, "Uyguladığımız politikalar enflasyonu düşürme gücüne sahip" dedi. Seçime bağlı olarak yaklaşımın nasıl değişebileceği sorulduğunda, bankanın strateji belgesinde yıl başında belirlenen politikalarda herhangi bir değişiklik olmayacağını söyledi.

Tahminlerde yapılan revizyonları değerlendirdiğimizde, realite ile uyum sağlamaktan uzak enflasyon varsayımları görüyoruz. Enflasyon tahminlerinin korunduğu Rapor'u, Merkez Bankası'nın Piyasa Katılımcıları Anketi'ne gönderilen tahminler veya kurum bazlı ekonomist tahminleri ile kıyasladığımızda profesyonel tahminlerin neredeyse yarısı düzeyinde. Piyasa Katılımcıları Anketi Nisan versiyonunda 2023 yılsonu tahmini %37,8 iken, kurum ekonomistlerinin medyan tahminleri Bloomberg terminalinde 2023 için %44,9, 2024 için %28,7 seviyesinde. Merkez Bankası'nın 2024 için %8,8 olarak gördüğü tek haneli enflasyonun, Piyasa katılımcıları Anketi'nde ancak 5 yıl sonrasına dair tahminlerde görüldüğünü de belirtmek gerekir.

2023 yılının ilk 4 ayında enflasyon %15,2 seviyesinde gerçekleşti. Bu da demek oluyor ki, 2023 yılsonunda %22,3 enflasyonun sağlanabilmesi için kalan 8 aylık dönemde toplamda %6,2'lik bir dönemsel enflasyon gerçekleşmesi gerekir. Bu da aylık ortalamada enflasyonun %0,7 gerçekleşmesi demek olur ki, içinde bulunulan enflasyonist konjonktürde bunu sağlamak neredeyse imkansız bir denklem. Seçim öncesi - seçim sonrası durum ayrışımı, mevcut politikaların devam edip etmeyeceği, KKM sisteminin geleceği gibi birçok bilinmeyen varken her faktörün aşırı iyi gitmesi gerekiyor.

Enflasyon düşüşünün önünde direnç oluşturan birçok etmen var. İthal maliyet baskısı, USD bazındaki emtia fiyatları gerilediği için azalıyor. Ancak TL bazındaki yansımalara baktığımızda kuru da hesaba katmak gerekir ki, Rapor'da neredeyse birebir öngörülen bu yansıma kurun sabit kalacağı varsayımı içeriyor. Dış fiyatların dezenflasyonu desteklemesi argümanı doğru, ancak TL fiyatlama davranışlarının da stabil oluşması gerekir. Para politikası gevşek olduğu için bunu sağlamak zor. Üretici fiyatları halen tüketici fiyatlarının üzerinde ve gevşek politika kaynaklı güçlü iç talep geçişkenliği hızlandırıyor. Sürekli gerçekleşen talep kaynaklı geçişkenlik de emtia fiyatları, kur gibi değişkenler sabit kalsa bile fiyatlardaki artışı devam ettiriyor.

Cari denge sağlanması konusunda olumlu olarak görülebilecek bazı gelişmeler var, ancak yapıdaki değişimler gelecek dönemi ilgilendirmekte. Şu anda enerji ve altın dışı cari dengede uzun süredir fazla veriyoruz, ancak enerji denklemden çıkarılamayacak bir ihtiyaç, dolayısıyla finansman açığını da çekirdek denge üzerinden değerlendirmek eksik varsayımlara yol açıyor. Büyümenin olduğu bir ortamda çekirdek cari dengeyi sağlayabiliyorsak, o zaman enerji ithalatının azaltılabildiği bir modelde çok daha iyi çıktılar elde edilecek demektir. Bu konuda son dönemde enerji kaynakları konusundaki yeni kaynak ve projelerin etkisini görmek gerekir. Şu anda ise yabancı enerji kaynakları bağımlılığı devam ettiği için cari açık devam etmekte.

14 Mayıs seçimlerinden sonra liranın değer kaybedeceğine dair artan beklentiler de tüketici fiyatlarını tehdit ediyor. Lira, dolar karşısında yaklaşık %4'lük bir düşüşle bu yıl gelişmekte olan piyasalarda bugüne kadarki en kötü performans gösterenler arasında yer alıyor.

Kredilerde regülasyonların ticari krediler tarafında faizleri düşük tuttuğu bir ortamda arz açığı var. Yani ticari kesimin tamamının bu düşük faizli finansmana erişimi yok, çünkü faizler mevduat faizlerinin çok altında olduğu için bankalar bu tip kredileri vermek istemiyorlar.

Merkez bankası son iki ayda duraklamadan önce Ağustos ayından bu yana gösterge oranını 5,5 puan düşürerek %8,5'e getirdi. Gevşek politika, bu dönemdeki %85,5'lik enflasyon zirvesinin görülmesindeki en büyük etkendi. Buna rağmen bir türlü sağlanamayan %5 hedefi devam ettiriliyor, ancak bu hedefe yönelik bir politika gözetilmiyor. Faizin hiçbir şekilde asli görevinde kullanılmadığı bir ortamda da, döviz alımını zorlaştıracak bir dizi önlem ile fiyat istikrarı sağlanmaya çalışılıyor. Geleneksel olmayan politikaların sürekli artan yaşam maliyetini düşüremediği açık.



Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.

 https://www.dinamikyatirim.com.tr/

***
Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.