TCMB 2020 Yılı Para ve Kur Politikası Raporunu açıkladı,
Kuruluştan konuya ilişkin yapılan açıklama aşağıda bulunuyor:
Genel Değerlendirme
TCMB’nin temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır. TCMB, fiyat istikrarı temel amacı
doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaktadır. Para politikası kararları, enflasyon
beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer tüm unsurlardaki gelişmeler
dikkate alınarak oluşturulmaktadır. TCMB, fiyat istikrarı açısından tamamlayıcı bir unsur olan
finansal istikrarı da gözetmeye devam ederken, başta enflasyon ve iktisadi faaliyet olmak üzere
makroekonomik göstergelerin tamamını dikkate alan veri odaklı bir yaklaşım ile hareket
edecektir.
2. Enflasyon hedefi, Hükümet ile varılan mutabakatla uyumlu olarak yüzde 5 olarak korunmuştur.
Para politikası, enflasyonu bu hedefe kademeli olarak yaklaştıracak şekilde oluşturulacaktır.
Enflasyonun hedeflerden belirgin olarak saptığı dönemlerde TCMB’nin Enflasyon Raporlarında
yayımladığı enflasyon tahminleri ara hedef işlevini görmektedir. Dolayısıyla enflasyonun
gelecek dönemdeki seyri konusunda iktisadi birimlere rehberlik etmesi öngörülen değerler, kısa
vadede enflasyon tahminleri, orta vadede ise enflasyon hedefleridir. 2019 yılı Ekim ayı
Enflasyon Raporunda yayımlanan dezenflasyon patikası ile enflasyonun, öncelikle tek hanelere
indirilmesi; daha sonra ise kademeli olarak azalarak yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanması
hedeflenmektedir.
3. Enflasyon hedefine ilişkin belirsizlik aralığı, önceki yıllarda olduğu gibi hedef etrafında her iki
yönde 2 yüzde puan olarak korunmuştur. Yıl içinde enflasyon gelişmelerine ilişkin kapsamlı
değerlendirmeler Enflasyon Raporu aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılacaktır. Yıl sonunda
gerçekleşen enflasyonun belirsizlik aralığının dışında kalması durumunda ise hesap verebilirlik
ilkesi gereği Hükümet’e “Açık Mektup” yazılacaktır.
4. Dalgalı döviz kuru rejimi uygulaması devam edecektir. Uygulanmakta olan kur rejiminde, döviz
kuru bir politika aracı olarak kullanılmamaktadır. İktisadi temeller, uygulanmakta olan para ve
maliye politikaları, uluslararası gelişmeler ve beklentiler döviz arz ve talebinin temel
belirleyicileridir. TCMB’nin nominal ya da reel olarak herhangi bir kur hedefi bulunmamaktadır.
Ancak, döviz kurunun iktisadi temellerden belirgin şekilde kopması ve döviz kurundaki
hareketlerin fiyat istikrarını kalıcı olarak etkilemesi veya finansal istikrara dair risk oluşturması
halinde TCMB, bu duruma kayıtsız kalmayacak ve sahip olduğu araçlarla gerekli tepkiyi
verecektir. TCMB, döviz piyasalarının etkin bir şekilde çalışabilmesi için döviz kuru gelişmelerini
ve buna dair her türlü risk faktörünü yakından takip etmeye, gerekli önlemleri almaya ve TCMB
rezervlerinin etkin kullanımı esasıyla ilgili araçları kullanmaya devam edecektir.
Para Politikası Gelişmeleri
5. TCMB, 2019 yılında parasal duruşunu enflasyonun ana eğilimine dair göstergeleri dikkate alarak
belirlemiş; parasal sıkılık düzeyini, enflasyondaki düşüşün sürekliliğini ve hedeflenen patika ile
uyumunu sağlayacak şekilde oluşturmuştur. TCMB’nin enflasyon tahminleri ve bunların ima
ettiği ana eğilimler karar alma sürecinde önemli bir yer teşkil etmektedir. TCMB, 2019 yılının ilk
yarısında, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 24 düzeyinde sabit tutarken likidite
yönetimine ilişkin destekleyici adımlar atmıştır. Sıkı para politikası duruşu ile güçlü politika
koordinasyonu neticesinde birikimli döviz kuru etkilerinin azalması ve iç talebin ılımlı seyri,
enflasyon dinamiklerinde belirgin bir iyileşme sağlamıştır. TCMB, enflasyon görünümündeki
iyileşmeye bağlı olarak Temmuz, Eylül ve Ekim aylarında kademeli olarak politika faizini yüzde
14 seviyesine düşürmüştür.
6. 2019 yılında TCMB, finansal piyasalarda gözlenen oynaklıklar ve sağlıksız fiyat oluşumlarına
karşı piyasaların ve aktarım mekanizmasının etkin işleyişini desteklemek amacıyla politika faizi
dışında sahip olduğu araç setini genişleterek kullanmayı sürdürmüştür1
. Bu kapsamda, Mart
ayının son haftasında yurt dışı swap piyasasındaki arz ve talep dengesizliğinin swap faizleri
üzerindeki olumsuz etkilerini sınırlamak amacıyla, TCMB bünyesindeki Döviz Karşılığı Türk Lirası
Swap Piyasasında vadesi gelmemiş toplam swap (TCMB tarafından spotta döviz alınıp vadede
döviz satılan swap) işlem miktarı kademeli olarak artırılarak, Döviz ve Efektif Piyasaları işlem
limitlerinin yüzde 40’ına yükseltilmiştir.
7. Mayıs ayından itibaren Borsa İstanbul (BIST) Swap Piyasasında ABD doları ve euro cinsinden
para politikası faiz oranlarıyla uyumlu bir şekilde bir haftadan uzun vadelerde işlem yapılmaya
başlanmıştır. Ayrıca, Ağustos ayında TCMB bünyesinde kotasyon yöntemiyle ve 1 hafta vadeli
olarak gerçekleştirilmekte olan döviz karşılığı Türk lirası swap işlemlerinin geleneksel ihale
(çoklu fiyat) yöntemiyle ve 1, 3 ve 6 ay vadeli olarak da gerçekleştirilmesine karar verilmiştir.
8. Finansal piyasaların derinleşmesine ve para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin
artırılmasına sağladığı katkılar dikkate alınarak Piyasa Yapıcılığı Sisteminin desteklenmesi
amacıyla Piyasa Yapıcı (PY) bankalara Açık Piyasa İşlemleri (APİ) çerçevesinde likidite imkânı
kullandırılması uygulamasına 17 Haziran 2019 tarihinde yeniden başlanmıştır. TCMB tarafından
gecelik vadeli repo işlemleri yoluyla ve limit dahilinde kullandırılan söz konusu likidite imkânına
uygulanan faiz oranı, politika faiz oranının 100 baz puan altında belirlenmiştir.
9. 2019 yılı boyunca yaşanan gelişmeler sonucunda bankaların TCMB swap imkânlarını yoğun bir
şekilde kullandıkları gözlenmiştir. Bu kapsamda sistemin fonlama ihtiyacının büyük kısmının
TCMB taraflı swap imkânları ile karşılanması APİ yoluyla fonlamanın kademeli olarak
gerilemesine neden olmuştur. 2019 yılında APİ fonlaması, büyük ölçüde bir hafta vadeli repo
ihaleleri ile gerçekleştirilmiş ancak finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler dikkate alınarak yıl
içinde iki defa haftalık repo ihalelerine ara verilmiştir. Haftalık repo ihalelerine ara verilen her
iki dönemde 2 de TCMB fonlamasının tamamı gecelik borç verme faiz oranı üzerinden sağlanmış
ve BIST gecelik repo faizleri TCMB faiz koridorunun üst bandına yakınsamıştır. Bankalara PY
imkânı çerçevesinde sağlanan likiditenin sistemin fonlama ihtiyacı içindeki payı sınırlı kalmıştır.
10. TCMB, yurt içi altın tasarruflarının finansal sisteme kazandırılması amacıyla bu dönemde de
çeşitli adımlar atmaya devam etmiştir. Yurt içinde sağlıklı çalışan bir altın piyasasının
oluşabilmesi için etkin bir altın swap piyasasının varlığı önem arz etmektedir. Bu kapsamda,
2019 yılı Mayıs ayında TCMB bünyesinde Türk Lirası Karşılığı Altın Swap Piyasası ve Ekim ayında
Döviz Karşılığı Altın Swap Piyasası açılarak, bankaların likidite yönetimine katkı sağlanmıştır. Her
iki piyasada da işlemler, bankalara tanınan limitler dâhilinde gerçekleştirilmektedir.
11. TCMB, zorunlu karşılıkların finansal istikrarı destekleyecek şekilde makro ihtiyati bir araç olarak
daha esnek ve etkin kullanılmasına yönelik bazı değişiklikler yapmıştır. 2019 yılı Temmuz ayında,
1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu’nda yapılan değişiklikle, zorunlu karşılık
uygulamasında bankaların sadece yükümlülüklerinin değil, bilanço içi ve dışı uygun görülen
kalemlerin de esas alınabilmesi mümkün hale gelmiştir. Bu çerçevede, Ağustos ayında zorunlu
karşılıkların finansal istikrarı destekleyecek şekilde makro ihtiyati bir araç olarak daha esnek ve
etkin kullanılmasına karar verilmiştir. Buna göre Türk lirası zorunlu karşılık oranları ve Türk lirası
cinsinden tesis edilen zorunlu karşılıklara ödenecek faiz/nema oranı, bankaların dövize endeksli
kredileri ile bankalara kullandırılan krediler hariç Türk lirası cinsi standart nitelikli ve yakın
izlemedeki nakdi kredileri toplamının yıllık büyüme oranları ile ilişkilendirilmiştir.
Karar Alma Süreci ve İletişim Politikası
12. Para Politikası Kurulu (Kurul), 2020 yılında, önceden açıklanan bir takvim çerçevesinde yılda 12
toplantı yapacaktır 3 . Bununla beraber 2021 yılına dair ilk üç toplantı tarihi de takvim
çerçevesinde açıklanmaktadır 4 . Para politikası kararı ile kısa gerekçesi, İngilizce çevirisi ile
birlikte, toplantı ile aynı gün saat 14.00’te; Kurul’un ayrıntılı değerlendirmelerini içeren toplantı
özeti ise toplantıyı takip eden beş iş günü içinde TCMB internet sayfasında yayımlanacaktır.
13. Önümüzdeki dönemde iletişim politikası, destekleyici bir araç olarak etkin bir biçimde
kullanılacaktır. Para politikasının temel iletişim araçları Kurul duyuruları ve Enflasyon
Raporu’dur. Enflasyon Raporu’nun yılda dört defa yayımlanmasına ve para politikası
uygulamalarının kamuoyu ile iletişiminin etkin bir şekilde yapılabilmesi amacıyla bilgilendirme
toplantılarıyla tanıtılmasına devam edilecektir. Ayrıca, Türk lirası ve döviz likiditesi yönetimine
ilişkin alınan kararlar kamuoyu ile paylaşılmaya devam edilecektir.
14. Fiyat istikrarı ve finansal istikrarın kalıcı olarak sağlanması, toplumsal refah ve potansiyel
büyüme açısından büyük önem taşımaktadır. Bu çerçevede, fiyat istikrarını sağlamanın
öneminin kamuoyuyla paylaşılması iletişim politikasının temel önceliklerinden birisi olacak ve
iletişim kanalları en üst düzeyde kullanılacaktır. Bu kapsamda, yatırımcılar, analistler ve
ekonomistler ile belli bir takvim çerçevesinde yapılan teknik içerikli toplantılar devam edecektir.
TCMB iletişiminin önemli hedef gruplarından olan basın, akademik çevreler, genel kamuoyu ile
iletişim etkin bir biçimde sürdürülecektir. Başkan tarafından TCMB’nin faaliyetleri, para
politikası uygulamaları ve döneme özgü iktisadi tartışma konuları hakkında Türkiye Büyük Millet
Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu ve diğer platformlarda yapılan sunumlar ve konuşmalar da
kamuoyunun bilgilendirilmesinde önemli bir paya sahip olacaktır.
15. Finansal İstikrar Raporu, TCMB’nin bir diğer önemli iletişim aracı olmaya devam edecektir.
Bunun yanı sıra, Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu, TCMB tarafından yayımlanan çalışma tebliğleri,
ekonomi notları ve blog yazıları ile düzenlenen konferanslar da iletişim politikasının bir
parçasını oluşturacaktır. Önceki yıllarda olduğu gibi, sosyal medya, Herkes İçin Ekonomi
mikrositesi gibi platformlar kullanılmaya; toplantılar, seminerler ve etkinlikler düzenlenmeye
devam edilecektir.
16. TCMB, para politikası çerçevesini oluştururken kullanılan bilgi setini çeşitlendirmeye ve
zenginleştirmeye büyük önem vermektedir. Mikro düzeydeki dinamikleri ve saha bilgilerini
yakından analiz etmeye olanak sağlayan veriler ile finansal sektöre ilişkin yüksek frekanslı veriler
de bu süreçte yoğun olarak kullanılmaktadır. Bu çerçevede iletişim ağını güçlendirmek amacıyla
reel ve finansal sektör temsilcileriyle yapılan görüşmelere önümüzdeki dönemde de devam
edilecektir.
17. Son dönemde enflasyon dinamiklerinde önemli bir iyileşme kaydedilmekle birlikte, Türkiye’de
enflasyon oranı akran ülkelere kıyasla halen yüksek seyretmektedir. Enflasyondaki düşüşü kalıcı
hale getirebilmek için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir.
Enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığı, ülke risk priminin ve uzun vadeli faizlerin gerilemesi
açısından büyük önem taşımaktadır. TCMB’nin amacı enflasyonu önce tek hanelere indirmek,
sonrasında da nihai hedef olan yüzde 5’e düşürmektir.
18. Para politikasındaki kararlı duruş fiyat istikrarı açısından bir ön koşul olmakla birlikte enflasyonla
mücadele deneyimimiz, fiyat istikrarı yolunda para politikasının tek başına yeterli olmayacağını
göstermiştir. Enflasyonla mücadelede toplumsal mutabakat ve ortak bir çabanın önemi
büyüktür. Bu nedenle, tüm paydaşları içeren bütüncül bir çabaya ihtiyaç vardır. Uygun bir
parasal ve mali duruşun yanında, enflasyondaki düşüşü geciktiren veya zorlaştıran yapısal
katılıkların azaltılması önem taşımaktadır. Enflasyondaki katılık ve oynaklıkları azaltacak yapısal
reformlara devam edilmesi fiyat istikrarına ve toplumsal refaha önemli katkıda bulunacaktır.
19. Fiyat istikrarına ulaşılabilmesi ve ekonominin dengeli, sürdürülebilir bir büyüme patikasına
yönlendirilebilmesi için maliye politikasında da disiplinin devamlılığı esastır. Mali disiplinin
sürdürülmesi Türkiye ekonomisinin dış şoklara karşı duyarlılığını azaltan temel unsurlardan biri
olmuştur. Küresel belirsizliklerin yüksek olduğu mevcut konjonktürde, bu kazanımların
korunarak daha da ileriye götürülmesi önem taşımaktadır. Yasası gereği fiyat istikrarına
odaklanmış bir merkez bankası, bütçe ve maliye politikası gelişmelerini yakından takip etmek
ve gerektiğinde bu politikaların enflasyon üzerindeki yansımalarına tepki vermek
durumundadır. Dolayısıyla, maliye politikasına ilişkin gelişmeler enflasyon görünümüne etkileri
bakımından önümüzdeki dönemde de yakından takip edilmeye devam edecektir.
2019 Yılı TL Likidite Gelişmeleri
20. 2018 yıl sonu itibarıyla 93,1 milyar Türk lirası olan sistemin fonlama ihtiyacı yıl boyunca yaklaşık
18,6 milyar Türk lirası artış göstererek 4 Aralık 2019 tarihi itibarıyla 111,7 milyar Türk lirası
seviyesine yükselmiştir. Bu dönemde, sistemin fonlama ihtiyacını temelde para tabanı
gelişmeleri, enerji ithalatçısı kamu iktisadi teşebbüslerine gerçekleştirilen döviz satımları ve
kamu kesimi işlemleri artırıcı yönde, ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredileri ile
zorunlu karşılık oranlarındaki düşüşler ise azaltıcı yönde etkilemiştir.
21. Sistemin fonlama ihtiyacının önemli bir bölümü TCMB ve BIST bünyesinde gerçekleştirilen döviz
karşılığı TL swap işlemleriyle karşılanırken TCMB bünyesindeki TL Karşılığı Altın Swap Piyasası
işlemleriyle sınırlı miktarda fonlama sağlanmış, APİ aracılığıyla sağlanan net fonlama miktarı ise
29,5 milyar Türk lirası seviyesinde gerçekleşmiştir. TCMB taraflı swap imkânları, bankalara döviz
kuru riski ve likidite yönetiminde esneklik sağlarken, swap piyasasında ortaya çıkabilen arz talep
dengesizliğinin azaltılmasına ve piyasa faizlerinin politika faiz oranlarıyla uyumlu
gerçekleşmesine katkı sağlayarak para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğini de
artırmaktadır.
22. TCMB, 2019 yılında APİ çerçevesinde bir hafta vadeli repo ihaleleri ve PY likidite imkânıyla
fonlama sağlamıştır. Repo işlemlerinin depo işlemine dönüştürülebilme imkânı bankalarca
kullanılmaya devam edilmiştir. Bu dönemde BIST Repo-Ters Repo Pazarı’ndaki gecelik repo
faizlerinin politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı etrafında oluştuğu gözlenmiştir.
Diğer taraftan, finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler dikkate alınarak 22 Mart ve 9 Mayıs
2019 tarihlerinde yapılan duyurular ile bir hafta vadeli repo ihalelerine kısa süreliğine ara
verilmiştir.
23. TCMB’nin 22 Aralık 2018 tarihli “Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına
Dair Tebliğ” hükümleri çerçevesinde finansal piyasaların derinleşmesine ve etkinliğine katkı
sağlamak amacıyla, BIST bünyesinde yapılan tüm repo işlemleri zorunlu karşılık
uygulamasından muaf tutulmuştur. Böylece bankaların birbirleriyle ve sadece portföyleri
hesabına işlem yapabildiği ve fon sağlayan tarafın zorunlu karşılığa tabi olmadan repo işlemleri
gerçekleştirebildiği Bankalararası Repo-Ters Repo Pazarı’na olan ihtiyaç ortadan kalkmıştır. Bu
kapsamda, repo piyasalarının birleştirilmesi mümkün hale gelmiş ve 28 Aralık 2018 tarihi
itibarıyla BIST tarafından Bankalararası Repo-Ters Repo Pazarı kapatılmıştır.
24. Borçlanma piyasası araçlarında, finansal türev ürünlerde ve çeşitli finansal sözleşmelerde
dayanak varlık veya karşılaştırma ölçütü olarak kullanılabilecek yüksek işlem hacmine sahip kısa
vadeli bir Türk lirası referans faiz oranı oluşturulması için Hazine ve Maliye Bakanlığı, TCMB,
Türkiye Bankalar Birliği, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği, İstanbul Takas ve Saklama Bankası
A.Ş. ve BIST tarafından yürütülen ortak çalışmalar sonucunda 17 Haziran 2019 tarihinden
itibaren BIST tarafından, Türk Lirası Gecelik Referans Faiz Oranı (TLREF) hesaplanmaya ve
yayımlanmaya başlanmıştır. Son dönemde TLREF’e dayalı tahvil ihraçları gerçekleşirken aynı
zamanda TLREF üzerine yazılmış vadeli faiz sözleşmeleri ve swap işlemleri gibi türev ürünler
oluşturulmaktadır.
25. Bankacılık sektörü teminat yönetimindeki esnekliğin artırılması amacıyla, 2019 yılı Ocak ayında,
Türk lirası işlemler karşılığında teminata kabul edilen Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) ve HMVKŞ
tarafından yurt içinde ihraç edilen kira sertifikalarının tüm vadeler için %5 olan iskonto
oranları, vade ayrımı gözetilerek yeniden düzenlenmiştir. Bu kapsamda, vadesine 2 yıldan az
kalan kıymetlerin, vadesi 2 ile 5 yıl arasında olan kıymetlerin ve vadesi 5 yıldan uzun olan
kıymetlerin iskonto oranları sırasıyla, yüzde 1, yüzde 2 ve yüzde 3 olarak belirlenmiştir.
26. BIST nezdinde, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile kamu sermayeli kurumlar tarafından kurulan varlık
kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen Türk lirası ödemeli kira sertifikalarının işlem gördüğü
Taahhütlü İşlemler Pazarında, TCMB tarafından gecelik vadede 17 Aralık 2018 tarihinden
itibaren repo işlemleri, 27 Mayıs 2019 tarihinden itibaren ise ters repo işlemleri yapılmaya
başlanmıştır.