Son dönemde görülen hanehalkı enflasyon beklentilerindeki iyileşme, dezenflasyon sürecine sadece talep kaynaklı değil, arz kaynaklı olarak da destek verecek - TCMB Blog yazısı

Merkez Bankası'nın (TCMB) 'merkezin Güncesi' adlı blog sayfasında hanehalkı enflasyon beklentileri ve gerçekleşen hizmet enflasyonu arasındaki arz yönlü ilişkiyi inceleyen bir değerlendirme yayınlandı.

Enflasyon ile mücadelede başarı, hanehalkı enflasyon beklentileri ve hizmet enflasyonunda iyileşme ile yakından ilişkili. Yakın dönemde hanehalkı enflasyon beklentilerindeki iyileşme piyasa katılımcılarına kıyasla gecikmeli gerçekleşirken hizmet fiyatlarındaki katılık da enflasyondaki düşüşü yavaşlatan bir unsur oldu (Grafik 1 ve 2). Bu yazıda, hanehalkı enflasyon beklentileri ve gerçekleşen hizmet enflasyonu arasındaki arz yönlü ilişkiyi inceliyoruz.

İktisat yazını, gerçekleşen enflasyondan hanehalkı enflasyon beklentilerine bir geçişkenlik olabileceğini gösteriyor.[1] Özellikle gıda ve akaryakıt gibi ürünlerdeki fiyat artışları hanehalkının enflasyon beklentisini daha da yukarı taşıyabiliyor.[2] Diğer yandan, yüksek enflasyon beklentileri de gerçekleşen enflasyonun belirleyicisi konumunda. Hanehalkı enflasyon beklentisi, tüketim eğilimini artırıcı bir unsur olarak mal ve hizmet enflasyonunu talep yönüyle etkileyebiliyor.[3] Öte yandan, beklenen ve gerçekleşen enflasyon arasındaki bu iki yönlü ilişki, hanehalkının bazı hizmetleri arz eden kesim olması nedeniyle talebin yanı sıra arz yönlü etkileri de yansıtıyor. Örneğin; hanehalkları, TÜFE sepetinde yer alan ev içi hizmetler, kuaförlük ve fotoğrafçılık gibi hizmetleri doğrudan sunarak bu kalemlerin fiyatlarını belirleme gücüne sahip. Dolayısıyla, hanehalkı enflasyon beklentisi ile gerçekleşen hizmet enflasyonu arasındaki ilişkide arz yönlü faktörler de etkili olabilir.

Arz yönlü etkileri incelemek amacıyla, hanehalkının verdiği ev içi hizmetler ya da esnaf olarak sunduğu berberlik gibi kalemleri bu kesim tarafından sağlanan hizmetler olarak sınıflandırıyoruz.[4] Bu sınıflama çerçevesinde, son yıllarda hanehalkı tarafından sunulan hizmetlerde enflasyonun hem TÜFE endeksine hem de hizmet-TÜFE endeksine oranla daha yüksek gerçekleştiği görülüyor (Grafik 3).[5] 2020 Ocak - 2024 Kasım döneminde, hanehalkının sunduğu hizmetlerin fiyat endeksi genel TÜFE’ye kıyasla yüzde 21, TÜFE-hizmet endeksine kıyasla yaklaşık yüzde 11 daha fazla artmış durumda.

Daha detaylı incelendiğinde ise fiyat artışındaki bu ayrışmanın hanehalkı enflasyon beklentileri ile yakından ilişkili olduğu görülüyor. Nitekim enflasyon beklentilerinde hanehalkının sektörel farkının yukarı yönlü seyrettiği dönemlerde, hanehalkı tarafından sunulan hizmet kalemlerinde diğer hizmet ürünlerine karşı göreli fiyatlar da artıyor (Grafik 4). Bu durum, hanehalkının bozulan enflasyon beklentisini kendi sunduğu hizmet fiyatlarına yansıttığını ima ediyor.

Bu ilişkinin varlığını ekonometrik olarak test ettiğimizde de öncü bulgularımızı doğrulayan sonuçlar elde ediyoruz. Bulgularımız, hanehalkının sunduğu hizmetlerin enflasyonu ile hanehalkı enflasyon beklentisinin pozitif bir ilişkisi olduğunu gösteriyor (Grafik 5). Regresyon sonuçlarına göre; hanehalkı ile piyasa enflasyon beklentisi arasındaki farkta yüzde 10’luk bir artışı takiben, bir sonraki ayda bu kesim tarafından sunulan hizmetlerde diğer tüm ürünlere (TÜFE) kıyasla 0,42 puan yani 42 baz puanlık bir aylık enflasyon artışı olduğu görülmekte.[6] Ayrıca, elde edilen sonuçlar bu ilişkinin sadece ücret artış dönemlerine[7] özgü olmadığını da gösteriyor. Ücret artışının yaşandığı dönemler hariç tutulduğunda, enflasyon beklentilerinde meydana gelen yüzde 10’luk bir bozulma, bir sonraki ayda söz konusu hizmetlerde diğer tüm ürünlere kıyasla 24 baz puanlık bir aylık enflasyon artışını ima ediyor. Bu ilişki sadece hizmet ürünlerine kıyasla ele alındığında ise aylık 19 baz puanlık bir enflasyona işaret ediyor.

Özetle, bulgular yüksek hanehalkı enflasyon beklentilerinin hanehalkının sunduğu hizmetler kanalıyla da hizmet fiyatlarındaki katılığın belirleyicilerinden biri olduğuna işaret ediyor. Dolayısıyla, bulgularımız son dönemde görülen hanehalkı enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin, dezenflasyon sürecine sadece talep kaynaklı değil, arz kaynaklı olarak da destek vereceğini gösteriyor.