Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Orhan ÖKMEN 'in açıklamaları
Merkez Bankası rezerv satarak TL'nin değerindeki düşmeyi nasıl önleyemediyse, bu kez de döviz alarak TL'nin değer kazanmasını önlemeye çalışmamalıdır.
Merkez Bankası rezerv artışı için döviz alımı yapmalı, ancak alım programının başlatmak ve zarar etmemek için piyasalarda oluşacak cari kur seviyelerinin 2020 yılında gerçekleşen döviz rezervlerin satış kuru ortalamalarına fonlama maliyetleri de ilave edilerek oluşacak noktalara ulaşması beklenilmelidir.
Rezervlerin satış kuru ortalamalarına fonlama maliyetlerinin ilave edilesiyle hesaplanan dolar kuru seviyesi 6.85 kuruş olup, bu seviyenin üzerindeki her nokta politika riskinin ürettiği köpüktür ve ekonomik realitelerle açıklanacak herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır.
2020 Temmuz ayı sonundan itibaren oluşan kurlarla TL'ye karşı döviz ikame edilmiş olan ve bu yatırımlarını halen ellerine tutan yatırımcıların "varlık kayıp riskleri" yükselmiş durumdadır.
Yerli yatırımcılar açısından şu an itibariyle "getiri kaybı riski" hariç, sadece "varlık kayıp riski" altında olan ikame edilmiş döviz yatırım tutarı yaklaşık 21 milyar dolar civarındadır.
Risk altında bulunan 21 milyar dolarlık döviz yatırım sahiplerinin satışa sunacakları kısmı döviz kurlarının realize olacağı seviyenin belirlenmesinde temel etkendir.
Enflasyon eğilimlerinde gevşeme görülmeden, salt döviz kurlarındaki gevşemeyi esas alarak faiz indirimlerinin gündeme getirilmesi, para politikasının inandırıcılığını bir kez daha yok edecektir.