Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Enflasyonun realizasyon patikasında, dezenflasyon süreci yerine tam tersi yönde yükselme hali varken, politika faizinin artırılmayıp %19 seviyesinde sabit tutulmasına sıkı para politikası uygulanıyor denilemez. TCMB'nin parasal duruşu, kısa ve orta vadede dezenflasyonist bir sürecin başlamasına katkı sunacak kadar sıkı değildir.
Enflasyon tahmin sürecinde piyasa beklentileri ile politika duruşu birbiriyle örtüşmüyorsa, politika duruşunun itibar kaybetmesi kaçınılmazdır. Son yıllarda piyasaların tahmin analizleri Merkez Bankası ile uyuşmadığı için, beklentiler ve fiyatlama davranışları üzerinde Merkez Bankası'nın hedefleri yönlendirici olamamaktadır.
Ortam ve geri dönüş risklerinin krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerine rağmen talep, arz ve maliyet unsurları fiyatlama davranışlarını bozmaya devam etmektedir.
TCMB'nin para politikasındaki sıkı veya gevşek duruşlarının hiç birisi küresel ve ulusal düzeydeki arz kısıtlarını, yönetilen/yönlendirilen ve ithal edilen ürün ve hizmetlerinin fiyat seyrini etkileyemez. Kapsamlı makro ihtiyati tedbirler gerekir.
TCMB'nin mevcut para politikası duruşunun cari işlemler dengesindeki iyileşmeyi desteklediğine dair iddia ve beklentilerin kanıtlanabilir bir tarafı yoktur.
Cari açıkta beklenen iyileşmeye dayalı olarak finansman ihtiyacının da azalacağı yönündeki beklentilerin realizasyonu tamamen Merkez Bankası'nın faiz politikalarına göre şekillenecektir. Politika faizindeki olası indirimler, ulusal dış finansman ihtiyacını artıracaktır.
%19 oranındaki Politika faizinin, yeterli düzeyde reel faiz içermediği için güçlü dezenflasyonist etki yaratamamaktadır.
Enerjinin, tarımsal gıda ürünlerinin fiyatları ile döviz kurları ve bazı ürünlerdeki arz ve dağıtım kısıtları ve ertelenen tüketim ortadayken, enflasyonun kısa dönemde kendiliğinden dezenflasyonist sürece evirileceğini esas alan politikalar tutarlı değildir.
Ülke risk priminin ve sermaye akımlarının şekillenmesinde, uygulanan politika faizinin reel faiz sahasında olup olması oldukça önem arz etmektedir.
Faiz indirimine ilişkin siyasetin verdiği sinyaller, Türk Lirasının ılımlı değer kazancını tekrar tersine çevirmiş, piyasaların olumlu beklentilerini ve Merkez Bankası'nın inisiyatif kullanabilme algısını biraz daha bozmuştur.