Sesmir Kurumsal ve Finansal Danışmanlık A.Ş Başkanı Orhan Ökmen'in değerlendirmeleri aşağıda bulunuyor:
Üretici veya hizmet sağlayıcı firmaların fiyat artışlarını dengelemek görevi bulunmamaktadır. Üretici veya hizmet sağlayıcı firmaların kendi ürün ve hizmetleri üzerinde koruyucu fiyatlama çabaları ve davranışları içerinde bulunmaları temel ekonomi kuralıdır.
Bütçe açıklarının, dış denge açıklarının, üretimin ithalata ve fonlamanın dış kaynaklara bağımlı yapısının ve dolarizasyonun TL üzerinde yarattığı değersizleşme baskısı fiyatlama davranışlarını bozarken, üretici veya hizmet sağlayıcı firmaların, fiyat artışlarını dengelemeğe çalışmalarını beklemek beyhude bir öngörüdür.
Konjonktürün uygun olup olmadığı önemsenmeden, Türkiye’de kredi talebini hep canlı tutacak ve kredi arzını da tatlı-sert uyaracak yaklaşımların ve faiz düşürme çabalarının sürekli olarak gündemde tutulma stratejisinden ve uygulamalarından vazgeçilmemesi enflasyon olgusunu katılaştırmaktadır.
Türkiye’deki güncel enflasyonun geçmiş enflasyon süreçlerine göre temel farklılığı hem arz ve hem de talep üzerinde çift taraflı tahribat yapabilme gücüne ulaşmış olmasıdır.
Dış kaynak sağlanmasında yaşanan güçlüğün, temel belirleyicilerden birisi olan kronik fiyat istikrarsızlığı, aynı zamanda Türkiye’nin finansal istikrarını da bozmaktadır.
Politika faizini değiştirmemekle birlikte, Merkez Bankası’nın uzun vadeli faizleri kontrol edebilme gücü ciddi biçimde azalmıştır.