SESMİR Başkanı Orhan Ökmen'in değerlendirmesi aşağıda bulunuyor:
İthalat girdilerine dayalı üretim sistemi var olduğu müddetçe, T.C. Merkez Bankası’nın enflasyonu etkileyen faktörleri değiştirebilecek gücü ve para politikasının işlevselliği hep zayıf kalacaktır.
Yüksek dolarizasyon eğilimleri ve kurumsal bağımlılık da Merkez Bankası’nın müdahale gücünü ve itibarını sekteye uğratmaktadır.
Mevcut ekonomik açmazlar karşısında, maliye politikası ve makro İhtiyatı tedbirler aracılığıyla geniş kapsamlı gerekli değişim-dönüşüm müdahaleleriyle sonuç alınıncaya kadar geçecek süre içerisinde Merkez Bankası’nın faiz oranlarını yüksek tutmaktan başkaca yapabileceği başka bir önlem kalmamaktadır.
Küresel ekonomilerde ortaya çıkan yüksek faiz eğilimi ve dolar başta olmak üzere Hard Currency’ lerde başlayan kuvvetlenme eğilimlerinin gelişmekte olan ülke paraları üzerinde yaracağı erimelere karşı Türkiye’nin şu ana kadar herhangi bir hazırlığı bulunmamaktadır.
SWAP yoluyla yaratılacak brüt rezerv artışları, kısa süreleri döviz ihtiyaçları açısından koruyucu görevi görecektir. Hard Currency karşılığında yapılacak SWAP’ların koruyucu gücü diğerlerine göre biraz daha yüksektir. Ancak, net rezervler artmadan yapılacak SWAP’ların faydası uzun vadede sıfır olmasa da her hâlükârda sıfıra yakındır.
Munzam karşılıkları üzerinden TL lehine yapılacak teşvikler mudileri ilgilendirmediği için tersine dolarizasyon sürecinin başlamasına katkı sunamaz. Zira bu alandaki teşviklerin bankalara yansıyacak olan avantajlarını bankalar faiz yoluyla mudilere yansıtmayacaklardır.