Sesmir/Ökmen: Kişi başı geliri artırmayan, istihdam yaratmayan ve finansal istikrarı aşındıran büyüme ısrarından vazgeçilmelidir

Türkiye’de büyüme modelinin ve yarattığı gelir artışlarının dağıtım ve bölüşüm sistemi, üretim faktörlerinin artan gelirlerden eşit pay alacak şekilde değiştirilmesi gerekir. Mevcut büyüme, dağıtım ve bölüşüm şekli; istihdam artışına, satın alma gücünün geniş yelpazede toplumun her kesiminde yaygın olarak artışına yol açmıyor. Tam tersi eşitsizlik zengini zengin fakir daha fakir yapıyor. Bu büyüme modeli değişmeden enflasyon etkisi azalmayacaktır. Kişi başı geliri artırmayan, istihdam yaratmayan ve finansal istikrarı aşındıran büyüme ısrarından vazgeçilmelidir.

Enerji sağlayıcı ve üretici firmaların bankalar üzerindeki sektörel yükünün hafifletilmesi amacıyla, enerji fiyatlarında yapılan ayarlamalar, makro düzeyde arz ve talep dengesini bozmakta, üretici ve tüketiciler arasında haksız sermaye transferine ve en önemlisi yüksek enflasyonda kalıcılığa neden olmaktadır.

Defalarca denenmesine rağmen, döviz kurları ve kredi kanallarına müdahale edilerek faiz seviyesinin kalıcı olarak korunamayacağı gerçeği hala anlaşılmamıştır. Hala Merkez Bankası faiz politikasını direkt olarak uygulayamamaktadır. Enflasyon baskısının faiz artırılmadan azalmayacağı hususuna direnmek en temel zayıflık olarak devam etmektedir. Faiz dışı kanallara ve faktörlere dayanarak politika üretilmeye devam edilmesi enflasyonla ve yüksek risk primi ile mücadele gücünü etkisizleştirmektedir.

Fiili ve sağlam gerekçeleri oluşmadan emir/kumandaya dayalı olarak yapılacak erken bir faiz indirimi, zaten zayıflamış olan finansal istikrarı bu kez hızlı biçimde tahrip edecektir. Finansal istikrarı bozulan ülkelerde, orta ve uzun vadeli yatırım öngörülerinin realizasyon olanağı bulunmamaktadır.

Türkiye’nin yüksek risk pirimi ve dolarizasyon sorunuyla mücadele edecek bir politika üretilmesi, mevcut yönetim paradigmasıyla mümkün değildir.

Türkiye ekonomisinin mevcut %19 oranındaki politik faizine dayanarak olası kur şoklarını massedebilecek herhangi bir tamponu kalmamıştır.

Kur maliyetleri sabit dahi kalsa, enerji ve ithal fiyatlarındaki yukarı yönlü seyir ve enflasyon maliyetini eşit olarak paylaşacak toplumsal uzlaşı modelinin oluşumunu engelleyen yüksek kutuplaşma, enflasyon artışını kaçınılmaz kılmaktadır. Aslında son birkaç aydır yüksek enflasyon artışları, %19 politika faizini zaten reel faiz alanının dışına çıkarmıştır.

 Orhan Ökmen
 Başkan
Sesmir Kurumsal ve Finansal Danışmanlık A.Ş
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.