SESMİR Başkanı Orhan ÖKMEN ‘in açıklamaları açıklaması aşağıda bulunuyor:
2020 yılında aşı üretim yarışı Dünya genelinde başarıyla yürütülmektedir. Ancak, aşı dağıtımındaki iç ve dış çekişmelerin sonuçları insanlığın ve dünya medeniyetinin en büyük sınavı olacaktır: Sağlık, ekonomik, siyasi ve sosyal istikrarı etkileyen çok sayıda risk unsuru, olduğu gibi 2020’den 2021 yılına aktarılmaktadır.
2021 yılında, volatilitesi yüksek ve karışık bir ekonomik konjonktür insanlığı beklemektedir. Aşı, kısıtlama ve karantina etkinlikleriyle pekiştirilen kaliteli korunma kabiliyeti salgının yayılma hızını uzun vadede düşürecek olmakla birlikte, bu seyir inişli ve çıkışlı olacaktır.
Hayatı ve günümüzü şekillendiren paradigmalar değiştiği için Covid 19 öncesi dünyaya dönmek artık mümkün olamayacaktır: 2020 yılında küreselleşme şekil ve içerik olarak değişti. Covid-19, uluslararası ticaret akışını bozarak seyahat ve ihracat kısıtlamalarına ve sınır kontrollerine neden olduğu için bu süreçten küreselleşme olumsuz etkilenmektedir. Dijitalleşme en üst safhasına doğru hızla ilerlemeye başladı, süper güçler arasında devam eden jeopolitik rekabet ekonomik yolların dışına taşınmış oldu. Hem ülkeler ve hem de uluslar arasında toplumsal/bireysel eşitsizlik artmış oldu.
Küresel büyüme üzerinde 2021 yılında daha çok fazla belirsizlik olacaktır. Dünya ekonomisi virüsün ne kadar yayıldığına, aşının yaygınlaştırılma hızına bağlıdır. Ayrıca pandeminin ekonomik faaliyeti ne kadar yavaşlattığı henüz bilinmiyor. Kapan firmalar ve artan işsizlik ne kadar kalıcı zarar verdiği de bilinmemektedir. Zira kamusal yardımlar bittiğinde sis perdesi ortadan kalkacak ve durum netleşecektir.
Mali gücü düşük, verimsiz firmalar ve sadece kamusal desteklerle yaşayan sektörler 2021 yılında hizmet ve üretim yarışından düşecek, firma sayıları önemli ölçüde azalacaktır. Ancak, mali gücü yüksek firmaların ekonomik güçleri olağanüstü artacağı için ekonominin genel verimliliği ve üretim gücü artabilecektir.
2021 yılında tüm dünyada kamusal yardımlar şirketlerden ziyade işsizlere ve işsiz kalacaklara yoğunlaşacaktır.
Uluslararası ilişkilerde 2020 yılı içerinde artan düzensizlik, kargaşa ve hukuksuzluğun evirileceği yönün belirsiz hali 2021 yılında azalacağı ve pozitif alana doğru evirileceği beklenmektedir.
İklim ve çevre duyarlılığı 2021 yılında Dünya genelinde daha da artacaktır: İnsanlığın iklim ve çevre duyarlılığının, toplumlar ve ülkeler arası sosyal adalet arayışlarının resmi politikalara yansıması zaman alacak olmasına rağmen 2021 yılında farkındalık yaygınlığı beklenmektedir.
Gelecek dönemlerin en büyük riski iklim değişikliklerinin yaratacağı felaketlere odaklanma yoğunluğunun artması 2020 yılının en büyük kazanımı olmuştur.
Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşı, kutuplaşmayı daha da artıracak, tarafını belirlemeyen üçüncü dünya ülkeleri istemedikleri tercihlere zorlanacaktır.
Tedarik zincirlerinin konumlanması için ABD ve Çin taraftarlığıyla belirlenen süreç hala bitmemiştir. Şu ana kadar, zorlamayla yer değiştiren her tedarik zinciri ABD ve taraftarları için maliyet artırıcı olmuş, Çin’in kazanımlarını güçlendirmiştir.
2021 yılında ABD’nin küresel rolünü tekrar artacaktır: 2021 yılında Biden tarafından enerji dönüşümünü hızlandıran, yeşil alt yapıya, teknolojiye hız kazandıran alanlarda ve toplumsal katılımda yapılacak kapsamlı ve cesur reformlar bu sonucu değiştirebilecek ve ABD’nin küresel rolünü tekrar artırabilecektir.
ABD’nin 2020 yılında tersine dönen entegrasyon süreçleri 2021 yılında yeni yönetimiyle rotasına tekrar düzeltecektir: Tramp sonrasında, ABD Biden yönetimiyle; Paris iklim anlaşmasına yeniden gireceğini, Dünya Sağlık Örgütü'e kalacağını, covid-19 aşısı dağıtmak için küresel koalisyon olan COVAX'a katılacağını, NATO’ya ve transatlantik ittifakına olan bağlılığını yeniden teyit etmek için hızla Avrupa’ya yöneleceğini düşünüyoruz. İnsan hakları ve demokrasinin ABD dış politikası için önemini yeniden vurgulayacağını, dikta rejimlerine müsamaha göstermeyeceğini bekliyoruz.
Mesai ve çalışma koşullarına teknolojik yeniliklerin hangi ölçüde yön vereceği 2021 yılında epeyce netleşecektir. Ancak, uzaktan çalışma şekli, covid sonrasında da ekonomilerin kalıcı bir özelliği haline gelirse, pandeminin yok ettiği düşük ücretli mavi yakalıların çoğunluğu işlerine geri dönmeyecektir.
2021 yılında iç ve dış turizm bileşimi, dış turizm aleyhine gelişecek, ulaşım ve konaklama sektörlerindeki zorluklar büyük ölçüde devam edecektir.
2020 yılında en çok kazananların başında teknoloji devleri ve dijital dönüşüme yatırım yapmış olanlar gelmektedir. Aynı eğilim 2021 yılında da devam edecektir.
İşçi havaleleri uzunca süre düşük kalacaktır: Yoksul ülkelerin gelişmiş ülkelerde çalışan işçi ve göçmenlerinin kendi ülkelerine gönderdikleri dövizli havaleler karantina ve göç kısıtlamaları nedeniyle hızlıca düşmüştür. 2021 yılında yurt dışı işçi gelirlerin de artış beklenmemektedir.