ABD - Çin arasındaki ticaret geriliminin karşılıklı hamlelerle artması piyasalar üzerinde etkisini net bir şekilde gösteriyor. Cuma günü sert satışla karşılaşan ABD borsaları bu sabah vadelilerde zayıf bir görüntü sergilemeye devam ederlerken, Asya borsaları da satıcılı. Çin tarafından bu sabah yumuşak açıklamaların gelmesi ve Çin Merkez Bankası'nın beklentilerden daha güçlü referans kuru açıklaması da risk iştahında toparlanmaya yardımcı olamıyor. Ticaret savaşlarının kontrolden çıkıp halihazırda kırılgan olan küresel ekonomi üzerinde olumsuz sonuçlar doğuracağı endişeleri fiyatlamalarda ana katalizör. ABD on yıllık tahvil faizi %1,44'leri görerek son üç yılın en düşük seviyelerine gerilemiş durumunda. Mevcut risk ortamından en çok faydalanan Ons Altın da %1'in üzerinde primli. Yuan öncülüğünde Gelişmekte Olan Ülke para birimleri de baskı altında kalırlarken, TL %1'e yakın değer kaybediyor. Yaşanan negatif ayrışmanın ardından cuma günü %1,84 oranında değer kazanarak toparlanma sinyali veren BIST100 endeksi de güne satıcılı bir görüntüyle başlayabilir. Küresel resesyon endişelerinin tekrar fiyatlamalarda belirleyici olması nedeniyle toparlanma sinyaline karşın endeks de gün içerisinde baskı altında kalabilir.
ŞİRKET HABERLERİ
Sabancı Holding (SAHOL, Nötr): Şirket'in Yönetim Kurulu'nun 23 Ağustos 2019 tarihli toplantısında; Şirket'in portföyünde yer alan 16,878.507,00 -TL nominal değerdeki 1.687.850.700 adet Yünsa'ya ait hisse senetlerinin tamamının satılmasına; satış işlemleri ile ilgili olarak hisse alım ve satım anlaşması ("Anlaşma") ile Anlaşma'ya ek dokümanlar ile belgeleri ve devre ilişkin sair dokümanları Sabancı Holding. adına imzalamaya ve devir için gerekli her türlü işlemleri gerçekleştirmeye, CEO Cenk ALPER ile Çimento Grup Başkanı Tamer SAKA'nın diledikleri bedel ve şartlarla, birlikte olmak şartıyla yetkili kılınmalarına karar verilmiştir.
20 Ağustos 2019 Tarihli Sabancı Holding Raporumuz için tıklayınız…
Kordsa (KORDS, Sınırlı Negatif): Üyesi olunan Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası ile Türkiye Tekstil, Örme, Giyim ve Deri Sanayii İşçileri Sendikası (TEKSİF) arasında sürdürülen XXV. Dönem Grup Toplu İş Sözleşmesi müzakereleri sonucu anlaşma sağlanamamıştır. Müzakereler halen devam etmektedir. 10 Eylül 2019 tarihine kadar anlaşma sağlanamadığı takdirde grev kararının uygulamaya konulacağı TEKSİF tarafından bildirilmiştir.
Yataş (YATAS, Nötr): Yataş Grup bünyesine dâhil edilen Divanev'in ilk mağazası Ümraniye İstanbul adresinde açılmış olup, faaliyetine cuma günü itibariyle başlanmıştır.
SEKTÖR HABERLERİ
Akaryakıt: Uluslararası piyasada fiyat artışına bağlı olarak 27 Ağustos Salı gününden geçerli olmak üzere benzinin litresine 16 kuruş, motorinin litresine 11 kuruş zam yapılması bekleniyor. Kaynak: Habertürk
Yatırımlar: Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut, Türkiye'deki yatırım ortamı ve teknoloji yatırımlarına ilişkin değerlendirmede bulundu. Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) toplantısı sonrası açıklanan eylem planında yer alan özel yatırımların ve yatırımcıların korunmasına yönelik çerçeve mevzuat hazırlanması hedefini anımsatan Ermut, bu kapsamda bir süredir devam eden Özel Yatırımlara İlişkin Kamu Düzenlemeleri Hakkında Kanun Taslağı çalışmalarının YOİKK Eylem Planı'na girerek tüm kamu kurumlarını bağlayıcı bir hale geldiğini söyledi. Ermut, bu konuda Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile çalıştıklarına işaret ederek, taslağın belli bir aşamaya geldiğini, ilgili kamu ve özel kesim paydaşlarının da görüşlerini alarak gelecek aylarda buna son halini vereceklerini dile getirdi. Kaynak: Dünya
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Yünsa (YUNSA): Şirket, üyesi bulunduğu Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası ile Türkiye Tekstil, Örme, Giyim ve Deri Sanayii İşçileri Sendikası (TEKSİF) arasında sürdürülen XXV. Dönem Grup Toplu İş Sözleşmesi müzakereleri sonucu anlaşma sağlanamadığını duyurmuştur. Müzakereler halen devam etmektedir. 10 Eylül 2019 tarihine kadar anlaşma sağlanamadığı takdirde grev kararının uygulamaya konulacağı TEKSİF tarafından bildirilmiştir.
Akın Tekstil (ATEKS): Türkiye Tekstil Örme ve Deri Sanayi İşçileri Sendikası (TEKSİF) ile Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası arasında yürütülmekte olan ve şirketi ilgilendiren XXV. Dönem grup toplu iş sözleşmesi müzakerelerinde TEKSİF sendikası tarafından 10 Eylül 2019 tarihinde uygulamak üzere grev kararı alınmıştır.Müzakereler halen devam etmekte olup anlaşma sağlanamaması halinde Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası tarafından tüm yasal haklar kullanılacağı kamuoyu ve paydaşlara duyurulmuştur.
Karsu Tekstil (KRTEK): Şirket, üyesi bulunduğu Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası ile Türkiye Tekstil, Örme, Giyim ve Deri Sanayii İşçileri Sendikası (TEKSİF) arasında sürdürülen XXV. Dönem Grup Toplu İş Şözleşmesi müzakereleri sonucu anlaşma sağlanamamıştır. 10 Eylül 2019 tarihine kadar anlaşma sağlanamadığı takdirde TEKSİF sendikası tarafından grev kararının uygulamaya konulmasına karar verilmiştir.
Vakko Tekstil (VAKKO): Şirket'in üyesi olduğu tekstil iş kolundaki işveren sendikası Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikasından (TTSİS) alınan 23.08.2019 tarihli yazıda, TTSİS ile Türkiye Tekstil, Örme ve Giyim Sanayi İşçileri Sendikası (TEKSİF) arasında yürütülmekte olan Toplu İş Sözleşmesi müzakere sürecinde, TEKSİF tarafından, görüşme kapsamındaki TTSİS üyesi işverenliğe bağlı işyeri/işletmelerin tamamı için grev kararı alındığı ve alınan kararın anlaşma sağlanamaması halinde, üye işverenliğe bağlı işyerlerinde 10.09.2019 tarihinde uygulanacağı Şirkete bildirilmiştir. Toplu İş Sözleşmesi imzalanması amacıyla süreç halen devam etmekte olup, sürece ilişkin önemli gelişmeler ilgili düzenlemeler çerçevesinde kamuoyu ile paylaşılacaktır.
ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının, tarafların karşılıklı yeni adımlar atmalarıyla yeniden tırmanışa geçtiği gözlenmekte ve bu durum ise, küresel risk iştahını baskılayarak, küresel hisse senedi borsalarında satışların yoğunlaşmasına ve yatırımcıların, güvenli liman niteliğindeki varlıklara yönelmelerine neden olmakta.
o Bu kapsamda, cuma günü ilk olarak Çin yönetimi tarafından, ABD menşeli ithal ürünlere ek gümrük vergileri getirildi. Buna göre Çin, 75 milyar dolarlık ABD ürününe tarife uygulayacak. Çin yönetimi tarafından yapılan açıklamaya göre tarifeler; 1 Eylül ve 15 Aralık olmak üzere 2 kademede uygulanacak. Çin Ticaret Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ABD'den ithal edilen 5.078 kalem üründen en az %5 oranında ek gümrük vergisi alınacağı belirtildi. Çin, 1 Eylül'den geçerli olmak üzere ABD'den ithal soya fasulyesine %5 ilave tarife, ham petrol ithalatına %5 ilave tarife ve 15 Aralık'tan itibaren geçerli olmak üzere ise ABD otomobillerine %25 tarife uygulayacak.
o Çin'in ek tarife hamlesinin ardından, cumartesi günü ise ABD tarafından karşı hamle geldi. Buna göre ABD Başkanı Trump, Çin'in, ABD ürünlerine getirdiği ek gümrük vergilerine misilleme olarak, bu ülkeye yönelik gümrük vergilerini %5 oranında artırdıklarını duyurdu. Trump, 1 Ekim'den başlamak üzere Çin'den gelen ve şu anda %25 gümrük vergisi uygulanan 250 milyar dolarlık Çin ürününe %30 oranında vergi uygulamaya başlayacaklarını ve ayrıca halihazırda %10 vergi uygulanan 300 milyar dolar değerindeki Çin ürününü de 1 Eylül itibariyle %15 oranında vergilendirmeye başlayacaklarını bildirdi.
Bunun yanında, Fed Başkanı Powell'ın, cuma günü Jackson Hole zirvesinde ABD ekonomisi ve para politikasına ilişkin açıklamaları küresel piyasalar tarafından dikkatle takip edildi. Powell, yaptığı konuşmada ABD ekonomisinin iyi durumda olduğunu ve enflasyonun %2'lik hedefe yakınlaştığını, buna karşın, ticaret savaşları belirsizliği kaynaklı önemli risklerle karşı karşıya olduğunu belirtti. Powell, ABD ekonomisinin genel olarak iyi performans göstermeye devam ettiğini, bununla birlikte işletmelerin yatırımlarının ve imalatın güç kaybettiğini, ancak sağlam istihdam artışının ve artan çalışan ücretlerinin, güçlü tüketim ve ılımlı genel büyümeyi desteklediğini vurguladı. Bunun yanında Powell, ticaret politikalarına ilişkin belirsizliklerin küresel ekonomideki yavaşlamada ve ABD'de zayıf imalat ve sermaye harcamalarında rol oynuyor gibi göründüğünü belirterek, büyümeyi, işgücü piyasası ve enflasyon hedefleri ile birlikte sürdürmek için uygun adımları atacaklarını ifade etti. Ayrıca Powell, Almanya ve Çin ekonomilerini örnek vererek, küresel yavaşlamaya ilişkin belirtilerin arttığına ve bunun yanında, anlaşmasız Brexit riski, Hong Kong'taki gösteriler ve İtalya'daki siyasi gelişmelere de vurgu yaptı. Powell'ın konuşmasının ardından, piyasa katılımcılarının ise, 17-18 Eylül'de Fed'in FOMC toplantısında 25 baz puanlık bir faiz indirimini büyük ölçüde fiyatlandırmış durumda bulunmayı sürdürdüğü gözleniyor.
Dolar ise, Fed Başkanı Powell'ın Jackson Hole'daki konuşmasında, Fed'in, ekonomiyi gözlemeye devam edeceğini ve gerekirse aksiyon alacağını, ancak Fed'in 17-18 Eylül'deki bir sonraki toplantısında faiz indirip indirmeyeceğine yönelik net bir ipucu vermemesinin ardından, diğer önemli para birimleri karşısında değer kaybı yaşadı. Bunun yanında, ABD ve Çin arasında karşılıklı yeni tarife adımlarıyla artan ticaret gerilimleri de dolar endeksini aşağı yönlü baskılayan bir diğer gelişme olarak karşımıza çıkıyor.
Öte yandan, ABD Başkanı Trump ise, Fed'e yönelik eleştirilerini de sürdürdü. Cuma günü ABD Başkanı Trump, yaptığı açıklamada, alışıldığı gibi Fed'in hiçbir şey yapmadığını belirtti. Trump,''Yaptıklarımı bilmeden ya da sormadan konuşabilmeleri inanılmaz ki, bu yakında açıklanacak. Çok güçlü bir dolara ve zayıf bir Fed'e sahibiz. İkisiyle de zekice çalışacağım ve ABD harika olacak. Tek sorum, bizim büyük düşmanımız Jerome Powell mı, yoksa Çin Devlet Başkanı Xi Jinping mi?'' ifadelerini kullandı. Nitekim geçen hafta Trump, Fed'e, küresel büyümeyi desteklemek için 100 baz puanlık bir faiz indirimine gitme ve tahvil alımlarına yeniden başlaması çağrısında bulunmuş ve ayrıca, doların dünyanın diğer kısımlarına zarar verecek kadar güçlü olduğu konusunda şikayetçi olmuştu.
Avrupa tarafında ise, İtalya'da geçen hafta salı günü İtalya Başbakanı Giuseppe Conte'nin istifa etmesinin ardından hükümet krizi devam ediyor. Bu kapsamda, İtalya'daki hükümet krizine çözüm bulmak amacıyla siyasi partilerle istişareler yürüten Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, yarın itibarıyla ikinci tur istişareleri başlatacağını açıkladı. Mattarella, parlamentodaki siyasi grupların ortak programda anlaşamaması ve hükümet kuracak çoğunluğun oluşmaması durumunda erken seçim yolunun açılacağını da belirtti. Mattarella, istişareleri sonucunda bazı siyasi partilerin kendisinden doğrudan erken seçime gidilmesini istediğini aktararak, bazı siyasi grupların ise parlamentoda çoğunluk bulmak maksadıyla bazı girişimler başlatmış durumda olduğunu ve bunun için kendilerinden süre istediğini ifade etti. Bu kapsamda, parlamentodaki sandalye sayıları itibarıyla hükümet kurabilecek çoğunluğa ve küçük partilerin desteğine sahip olan 5-Yıldız Hareketi (M5S) ile Demokrat Parti (PD) arasında koalisyon kurma çalışmaları ise sürüyor.
Ayrıca haftasonu İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Avrupa Birliği'nden (AB) bir anlaşmayla ayrılma (anlaşmalı Brexit) ihtimalinin güçlendiğini söyledi. Nitekim, geçen hafta Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, İngiltere ile AB'nin, backstop maddesi konusunda bir orta yol bulabileceklerine yönelik açıklamalarının ardından, anlaşmalı Brexit'e yönelik piyasalarda oluşan olumlu beklentiler, Euro ve Sterlini güçlendirmişti.
Diğer yandan, cumartesi günü Fransa'nın güneybatısındaki Biarritz kentinde başlayan ve bugün de devam edecek olan G7 Zirvesi'nde, küresel ekonomiye ilişkin olarak ülke liderlerinin ve diğer yetkili otoritelerin yapacakları konuşmalar ve verecekleri mesajlar da dikkatle takip ediliyor. ABD, Fransa, Almanya, İngiltere, İtalya, Japonya ve Kanada'nın liderlerinin bir araya geldiği zirvenin ana teması eşitsizlikle mücadele olarak belirlenmekle birlikte, zirvede uluslararası ekonomi ve ticaret, güvenlik, iklim değişikliği gibi konuların ele alınacağı belirtildi. Liderlerin Ukrayna, Suriye, İran ve Brexit gibi konuları da görüşmesi bekleniyor.
Küresel risk unsurlarının canlılığını korumasıyla birlikte, yatırımcıların, güvenli liman arayışlarının ise devam ettiği görülmekte. Özellikle, ABD ve Çin arasında, gerilimi artırıcı karşılıklı yeni adımların atılması ve küresel çapta Merkez Bankalarının, ardı ardına faiz indirimlerine gitmeleri, küresel ekonomik büyümenin yavaşlamasına yönelik endişeleri artırıyor. Bu çerçevede, artan küresel riskler nedeniyle altının ons fiyatının cuma günü 1.530 doların üzerine kadar yükseldiği ve bu sabah ise 1.555 doların üzerine kadar çıktığı gözlendi.
Bu hafta veri takviminde yurtdışı tarafta;
o Bugün, Almanya'da IFO İş Dünyası Güven Endeksi, ABD'de Dallas Fed İmalat Sanayi Aktivite Endeksi, Chicago Fed İmalat Sanayi Aktivite Endeksi ve Dayanıklı Tüketim Mal Siparişleri verileri takip edilecek.
o Yarın, Almanya'da yılın ikinci çeyreğine ilişkin çeyreklik bazda detaylandırılmış GSYH büyümesi, Çin sanayi karları, ABD'de Case Shiller Konut Fiyat Endeksi, Conference Board Tüketici Güven Endeksi ve Richmond Fed İmalat Sanayi Endeksi verileri yanında, Macaristan Merkez Bankası'nın faiz kararı takip edilecek.
o Çarşamba günü, Almanya'da GfK Tüketici Güven Endeksi, İsrail Merkez Bankası'nın faiz kararı ve ABD'de Richmond Fed Başkanı Tom Barkin'in konuşması takip edilecek.
o Perşembe günü, Almanya TÜFE, Euro Bölgesi Ekonomik Güven Endeksi, ABD'de yılın ikinci çeyreğine ilişkin yıllıklandırılmış bazda GSYH büyümesi, işsizlik maaş başvuruları ve mevcut konut satışları verileri izlenecek.
o Cuma günü ise, Japonya sanayi üretimi ve perakende satışlar, Güney Kore Merkez Bankası faiz kararı, Euro Bölgesi işsizlik oranı ve çekirdek TÜFE, ABD'de Michigan Üniversitesi Tüketici Güven Endeksi, Chicago PMI verileri ve San Francisco Fed Başkanı Mary Daly'in konuşması izlenecek.
Bu hafta veri takviminde yurtiçi tarafta ise;
o Bugün, ağustos ayına ilişkin Reel Kesim Güven Endeksi ve Kapasite Kullanım Oranı verileri takip edilecek.
o Çarşamba günü, ağustos ayına ilişkin Ekonomik Güven Endeksi verisi izlenecek.
o Perşembe günü ise, temmuz ayına ilişkin dış ticaret dengesi ve yabancı turist sayısı verileri takip edilecek. Bunun yanında, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın İç Borçlanma Stratejisi de yayınlanacak.
FAİZ PİYASALARI
Ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti, %19,62 seviyesinden %19,65 seviyesine yükseldi. Merkez Bankası piyasayı toplamda 53,4 milyar TL ile 48 milyar TL'si haftalık repo ihalesinden karşılanacak şekilde fonladı. Geri kalan 5,4 milyar TL ise %18,75 seviyesinden piyasa yapıcı bankalara kullandırıldı.
ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi, cuma günü %1,61 seviyesinden işlem görmeye başlarken, %1,50-%1,66 bandında hareketin ardından, şu sıralarda %1,45 seviyelerinde bulunuyor. Özellikle, ABD ve Çin arasında artan ticaret gerilimlerinin, küresel büyümeye yönelik endişeleri artırması ve Fed Başkanı Powell'ın geçen hafta Jackson Hole'daki konuşmasında, Fed'in, ekonomiyi gözlemeye devam edeceğini ve gerekirse aksiyon alacağını, ancak Fed'in 17-18 Eylül'deki bir sonraki toplantısında faiz patikası konusunda net bir ipucu vermemesinin yanında, küresel çapta güvenli liman talebinin artması, gelişmiş ülke tahvillerine yönelimi canlı tutmakta.
Gelişmiş ülke tahvil faizleri, artan güvenli liman talebiyle düşük seviyelerde seyretmeye devam ediyor. Bu kapsamda, Almanya'da 10 yıl vadeli hazine tahvillerinin faizi ise, cuma günü -%0,68 seviyesinin altına sarkarak rekor düşük seviyesini yenilemesinin ardından, şu sıralarda -%0,67 seviyelerinde seyrediyor.
Yurtiçi tahvil piyasasında, TL'deki kısmi değer kaybı ve Türkiye CDS primindeki hafif yükselişle birlikte, haftalık bazda verim eğrisinin tüm vadelerinde artışlar gözlendi. Bu kapsamda, 2 yıllık gösterge kağıdın faizi haftalık bazda 70 baz puanlık artışla %16,25 seviyesine yükseldi. 5 yıllık gösterge kağıdın faizi haftalık bazda 85 baz puanlık artışla %16,40 seviyesine yükselirken, 10 yıllık gösterge kağıdın faizi ise haftalık bazda 134 baz puanlık artışla %16,72 seviyesine yükseldi.
Ziraat Yatırım Menkul Değerler
www.ziraatyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.