Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Mayıs ayı Para Piyasası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini (1 haftalık repo) %50 seviyesinde sabit tutarak piyasaları şaşırtmadı. Bileşiklenmiş baktığımızda politika faizi %64 gibi çok daha yüksek bir seviyeye denk geliyor.
PPK basın duyurusu metninde piyasa etkisi yaratmayacak iki temel mesaj var: (i) iç talep ilk çeyreğe göre yavaşlıyor ve (ii) tüketim malı ithalatındaki artış cari dengede iyileşmeyi sınırlıyor.
Ancak daha önemli olan ve piyasaların bir miktar kafasını karıştıran açıklamalar PPK kararından sonra yayımlanan “Makroihtiyati Çerçeve ve Likidite Adımlarına ilişkin Basın Duyurusu” metninde. Alınan kararlarla TCMB parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmeyi, makro-finansal istikrarı korumayı ve piyasadaki fazla likiditeyi çekmeyi hedefliyor. Biz atılan adımları genel anlamda sıkılaştırıcı, Türk lirası pozitif, banka negatif, tahvil nötr olarak okuyoruz.
TCMB 4 temel adım atıyor: (i) KKM ve TL mevduatlarda zorunlu karşılık oranlar artırılıyor, (ii) sınırı aşan miktarın Türk lirası karşılığı kadar zorunlu karşılık tesisi doğuracak şekilde yabancı para cinsi kredi büyümesine aylık %2 sınırı getiriliyor, (iii) bankaların KKM’den Türk lirasına geçiş hedefi %75’e düşürülüp, tüzel kişiler KKM’si bu hedeften çıkarılıyor ve (iv) KKM dönüşüm hedefini tutturan bankalardan KKM için tesis edilen zorunlu karşılığa ödenen faiz düşürülüyor.
Piyasalar atılan adımları sıkılaşma diye okuyup pozitif tepki verebilir. Ama detaylar karışık bir tablo çiziyor ve kısa vadede banka negatif olarak değerlendiriyoruz. Merkez Bankası piyasadaki fazla lira likiditesi sorununu bankaların üzerinden çözüyor. Zorunlu karşılık oranlarındaki artış bankalara ilave bir maliyet getiriyor. Bu maliyet tasarruf sahibi, kredi kullanan ve banka arasında piyasa koşullarına göre paylaştırılacak. Hali hazırda politika faizinin altında olan mevduat faizlerini fazla düşüremeyecek bankalar ek maliyeti kredi faizlerine yansıtmaya çalışacaklar. Ama bu durumda zaten kredi talebinin zayıfladığı bir dönemde şirketler alternatif borçlanma kanallarına yönelecekler. Günün sonunda maliyetin bir kısmı bankalar tarafından üstlenilecek.
Diğer yandan atılan adımlar piyasadaki fazla likiditeyi kalıcı olarak çekerek Türk lirasını destekliyor. Bankalararası piyasada faizlerin yükseldiğini ve zamanla TCMB’nin yeniden net borç verici hale geldiğini göreceğiz. Önceki gün %47 seviyesindeki TLREF faizi karar günü %51’e yükseliyor.
Reel ekonomi cephesinde döviz kredi miktar sınırlaması ve zorunlu karşılık artışı kaynaklı maliyet artışı yavaşlamayı beir miktar belirginleştirebilir. Aşırı döviz kredi kullanımın önüne makul bir set çekilmesi geçmiş kur şoklarını doğuran kırılganlıkları beslememek adına mantıklı gözüküyor. Nisan ayında yabancı para cinsi krediler %3,1, Mayıs ayının ilk 3 haftasında %2,8 büyüme kaydetmiş.
Atılan adımların ardından yılsonu Dolar/TL kuru (37,00), yılsonu enflasyon (%44) ve yılsonu politika faizi (%45) öngörülerimizde bir değişikliğe gitmiyoruz.
Detaylı bilgi almak, İş Yatırım’ın güncel raporlarına ulaşmak için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.
https://arastirma.isyatirim.com.tr/2024/05/23/mayis-2024-ppk-toplantisi/
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.isyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.