Plastik sektöründe maliyet artışını değerlendiren Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz: “Üretici maliyet artışını fiyatlara yansıtamadığı için kar marjı hızla eriyor, orta vadede sürdürülmesi imkansız olan bu gidişat enflasyona yol açabileceği gibi işletmelerin üretimleri kısmaları sonucunu da doğurabilir. Bu sebeple plastik sektörü gibi 30’dan fazla sektöre ara girdi sağlayan stratejik bir endüstrinin finansmana erişimi kolaylaştırılarak olası olumsuz tabloların önüne geçilmelidir” dedi.
2020’nin son çeyreğinden itibaren artış grafiğini sürdüren plastik hammadde fiyatlarını değerlendiren Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, “Arz yönünde rahatlama olacağı beklentisi ile monomer fiyatlarının gevşediğini gözlemliyoruz. Öte yandan, bu süreçte tüm dünyada işletmeler hammadde stoklarını tüketme noktasına geldiği için monomer fiyatlarında yaşanan gevşemenin plastik fiyatlarına yansımasının 2 ayı bulabileceği düşünülüyor. Sonrasında hammadde fiyatları mevcut fiyat seviyesinin altında gerçekleşecek olsa bile, sektör işletmelerinin bir yıla yakın bir süre boyunca normal fiyatların üstünde fiyatlarla yaşayacağını söyleyebiliriz. Sektörün girdi maliyetlerinde yaşanan bu hızlı artış sadece plastik sanayinde faaliyet gösteren işletmeleri değil, plastik sektörünün ara girdi sağladığı 30’dan fazla endüstriyi ve tüketicileri de yakından ilgilendirmektedir” dedi.
Kısa Çalışma Ödeneği Devam Ettirilmeli
Türkiye plastik hammadde pazarının en önemli ithalat kalemlerinden olan poliproplenin hammaddesi olan propilen monomer fiyatlarının Mart ayı başından itibaren düşüşe geçtiğini buna karşılık hammadde fiyatlarında gerileme yaşanmasının 1,5 ayı bulduğunu belirten Karadeniz, “Hali hazırda daralmış olan stoklar sebebiyle, monomer fiyatlarında yaşanan düşüşlerin hammaddeye yansıması zaman almaktadır. Uzun süredir kar marjı erimekte olan ve geldiğimiz noktada girdi maliyeti artışını satış fiyatlarına yansıtamadığı için zor günler geçiren plastik sektörümüzün yoluna sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi adına artan işletme sermayesi ihtiyacını karşılayacak adımlar atılmalıdır. Bu noktada firmaların finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve hammadde temin edemediği için üretimini azaltmak zorunda kalan işletmelerin istihdam kaybına uğramaması ve varlıklarını devam ettirebilmesi adına kısa çalışma ödeneğinin devam ettirilmesi gerekmektedir” dedi.
Sektörün Tüm Paydaşları Bir Araya Gelmeli
“Kısa vadede finansmana erişimin kolaylaştırılması ve kısa çalışma ödeneğinin devam ettirilmesi gibi sektörün nefes almasını sağlayacak adımlar atıldıktan sonra ise orta ve uzun vadeli stratejiler oluşturarak bu yolda adımlar atmalıyız” diyerek sözlerine devam eden Ömer Karadeniz, “Türkiye plastik sanayisinin hammadde ihtiyacı göz önünde bulundurularak Yumurtalık bölgesinde devam etmekte olan petrokimya tesisine yenilerinin eklenmesi, arz güvenliğinin sağlanması adına lojistik altyapımızın güçlendirilmesi ve işletmelerimizin kurumsal yapılarının ve sermaye kaynaklarının kuvvetlendirilerek kontratlı alım sisteminin yaygınlaşmasının sağlanması gerekmektedir. Aksi halde bir sonraki arz şokunda aynı sorunları daha derinden yaşamamız işten bile değildir. Bu sebeple kamu otoriteleri, STK’lar ve özel sektör başta olmak üzere konunun tüm paydaşlarını bir çözüm masası etrafında toplanmaya davet ediyoruz” dedi.