Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Pandemi sürecinde global şirketlerin üretimi azaltması ve uluslararası taşımacılıkta yaşanan konteyner sorununun navlun fiyatlarına yansımasının plastik sektörünü hammadde krizine sürüklediğini belirten Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz: “Son dönemde döviz kurlarındaki hızlı yükselişlerden kaynaklı risk ve belirsizliklerin giderek artması, hammadde konusunda sıkıntı çeken sanayicimizi daha zorlu bir sürecin içine sürüklüyor” dedi.
Dövizdeki Hızlı ve Yüksek Artışlardan Kaynaklı Sektörde Ciddi Bir Durgunluk Yaşanacak
Plastik sektörünün, sanayinin en önemli üretim kollarından biri olduğunu ve büyük ölçüde ithal hammaddeyle çalışıldığını söyleyen Ömer Karadeniz, “Hammaddeyi döviz üzerinden satın alan üreticilerimiz, son dönemde kurdaki yüksek artış ile ciddi sıkıntıya girmiştir. Yaşanan bu sıkıntı devam ettiği sürece maalesef iç piyasaya da olumsuz yansıyacak, dövizdeki hızlı ve yüksek artışlardan kaynaklı sektörde ciddi bir durgunluk yaşanacaktır. Çok uzağa değil, pandeminin etkisini ağır hissettirdiği yakın geçmiş döneme baktığımızda, hammaddede yüzde 150’lere varan fiyat artışı nedeniyle pek çok sanayici üretimi durdurdu. Öte yandan tedarik zincirinin de bozulması ile navlun fiyatları kısa sürede yaklaşık 5 kata kadar yükseldi. Son günlerde içinde bulunduğumuz duruma bakarsak sanayicinin işi daha da zorlaşıyor” dedi.
Üretim, İstihdam ve İhracat Sekteye Uğramamalı
Dövizdeki yükselişten kaynaklı hammadde fiyatlarındaki artışın üretim, istihdam ve ihracatı sekteye uğratmaması gerektiğini vurgulayan Ömer Karadeniz, “Hammadde fiyatlarındaki ciddi artışlar ülkemiz sanayisi için önemli olan üretimi, istihdamı ve ihracatı etkileyecektir. Özellikle hammaddedeki artış enflasyonu tetikleyecek ve geliri düşük olan tüketiciye ciddi zorluklar yaşatacaktır. Gündelik olarak dövize bağlı artış gösteren fiyatlardan ötürü sanayici yeni ücret tarifesi oluşturmakta zorluk çekecek, iç pazarda talepler azalma noktasına gelecektir. Üretim sayesinde ayakta duran sanayimiz, bu hızlı yükselişler ve doğuracağı sonuçların önüne geçilmediği sürece üretim yapamaz hale gelme tehlikesi ile karşı karşıya kalacak ve fabrikalarda üretim çarklarının durması kaçınılmaz olacaktır. Adeta domino etkisi yaratacak olan bu durum beraberinde işsizlik ve istihdam sorununu da getirecektir. Üretimin durduğu, işsizlik ve istihdam sorununun olduğu bir ülkede ihracatın olması asla söz konusu olamaz. Ülke ekonomisine en büyük katkı sağlayan etkenlerden biri, hatta en önemlisi diyebileceğimiz ihracatın en az hasarla devam etmesi bu süreçte daha da önemlidir” dedi.
Bekle - Gör Politikası İzlenmemeli
Dövizdeki ve hammaddedeki yükselişten dolayı sektörde yaşanan sıkıntının bir müddet daha devam edeceğinin altını çizen Ömer Karadeniz, “Plastik sektörünün birçok sektöre ara girdi sağlaması sebebiyle önemi büyük. Biz sanayiciler bekle - gör politikasını izlemeye değil, her zaman olduğu gibi yine bu zorlu süreçte mücadelemizi verip üretmek için çalışıp çabalamaya devam etmeliyiz. Gerek mevcut durum, gerek ortaya çıkan güçlüklerin aşılması hususunda işbirliği içerisinde müşterek bir çalışma yürütmemiz şart. Sektörü yine bir ciddi sınav bekliyor. Sanayicimiz zor bir dönemden geçiyor ama şunu unutmamalıyız ki; bir ülkeyi kurtaracak olan sanayidir” dedi.