TCMBden çok da sürpriz olmayan faiz indirimi
Politika faizi %18.0 TCMB piyasa beklentisinin ve bizim beklentimizin aksine %19.0 seviyesindeki politika faizinde 100 baz puan indirime gitti ve faizi %18.0 seviyesine getirdi. Anketlerdeki piyasa beklentisi faiz indirimi yapılmayacak yönünde olsa da TCMB Başkanı Kavcıoğlunun nın kısa süre önce yaptığı manşet enflasyon yerine çekirdek enflasyon vurgusu faiz indirimi şüphesinin yaygınlaşmasına neden olmuştu. Bizim beklememizin nedeni ise çekirdek enflasyon üzerinde de risklerin olması, hariç tutulan gıda ve enerji gibi kalemlerin ikincil etkilerinin çekirdek enflasyonu yukarı taşıma riski ve de küresel fiyatlar üzerindeki yukarı baskının devam etmesiydi. Bu risklerin halen var olduğunu ve faiz indiriminin önümüzdeki dönemde devam etmesi halinde arzın yanı sıra talep enflasyonun ve beklentilerde bozulmanın enflasyonla mücadeleyi zorlaştırabileceğini düşünüyoruz. Kararla birlikte 8.66 civarında seyreden USDTRY kararın ardından 8.80e kadar yükseldi. Faiz indirimleri devam ederse ayrıca kur geçişkenliğinin de önümüzdeki dönemde enflasyonist riskler arasında daha belirgin bir hal alabileceğini düşünüyoruz.
Banka riskler geçici diyor TCMB açıklama metninde para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlendirdiğini ve politika faizinde indirim yapılmasına karar verildiğini açıkladı. Açıklamada çekirdek enflasyona odaklanılması gerektiğine dair açık bir ifade yer almasa da söz konusu ayrıştırma sonucunda TCMBnin para politikasının etkileyebildiği unsur olarak çekirdek enflasyonu kastettiğini anlıyoruz. TCMB son dönemde enflasyonda artışa neden olan unsurların gıda ve ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve açılmaya bağlı talep gelişmeleri olduğunu ve bu gelişmelerin arızi unsurlardan kaynaklı olduğunu belirtti. Yurtdışı risklerle ilgili olaraksa salgında yeni varyantların küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmakta olduğunu, küresel talepteki hızlı toparlanma, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve taşımacılık maliyetlerindeki artışın uluslararası üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine yol açtığını, başlıca tarımsal emtia ihracatçısı ülkelerde yaşanan iklim koşullarının küresel gıda fiyatları üzerine olumsuz yansımaları görüldüğünü belirtiyor. Ancak bunların enflasyonda yukarı risk olarak algılanmamasının nedeni gelişmiş ülke Merkez bankalarının bu artışları geçici olarak değerlendirmeleri ve varlık alım programlarına devam etmeleri. Oysa ki ABD Merkez Bankası Fedin varlık alımlarına yakın zamanda son vermesi ve bunun da gelişmekte olan ülke kurları üzerinde baskı yaratması bekleniyor.
Sıkı duruştan dönüş TCMB ayrıca parasal sıkılaştırmanın güçlü olduğunu belirtirken bunun krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin devam ettiğini, ticari kredilerde öngörülenin ötesinde daraltıcı bir etki görüldüğünü, bireysel kredilerin ise ılımlı seyre dönmesi için makroihtiyati politika çerçevesinin güçlendirildiğini belirtti. Bu açıklamalardan TCMBnin para politikasındaki sıkılığın amaçlanın da ötesine geçtiği için indirime gitme kararı aldığını görüyoruz. Ayrıca TCMBnin daha önceki metinde yer alan Enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler dikkate alınarak, Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir ifadesini bu ayki metinden çıkarması da daha gevşek bir para politikasına geçtiğini gösteriyor. 13 haftalık yıllıklandırılmış büyümeler bazında baktığımızda 10 Eylül itibariyle ticari kredi büyümesinin %5.6, tüketici kredisi büyümesinin %18.1 olduğunu görüyoruz. Bu oranlar Temmuz sonunda gördüğümüz %2.5 ve %12.0nin üzerinde. Ticari kredilerde hafif artış görmekle birlikte önümüzdeki dönemde faiz indirimleri ile oluşan parasal gevşemenin tüketici kredileri ile ilgili alınan makroihtiyati önlemlerin etkisini azaltabileceğini ve talep koşullarının TCMBnin enflasyonla mücadelesini zorlaştırabileceğini düşünüyoruz.
Oyak Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.