cumhuriyet gazetesi internet sitesinde yayınlanan habere göre;Okan Holding Yönetim Kurulu Başkanı, Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Yükseköğretim Meclis Başkanı Bekir Okan, Türkiye’nin yarına güvenle bakmayı sağlaması gerektiğine işaret ederek, “İnsanların yarın ben ne olacağım dememeleri lazım. Sadece ekonomi değil, demokrasi, hukuk ve her açıdan herkesin ülkesine güvenmesi gerekiyor” diye konuştu.
Küba Onkoloji Enstitüsü ile yaptıkları işbirliği kapsamında, İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’nde Kübalı onkologların mart ayından itibaren hasta kabulüne başlayacağını anımsatan Okan, holding olarak bundan sonra yatırımlarda ağırlığı sağlık ve eğitime vereceklerini, Okan Üniversitesi’nde 26 bin öğrenciye ulaştıklarını söyledi. Enerjiden, gıdaya, eğitimden turizme ve sağlığa kadar pekçok alanda faaliyet gösteren Okan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Okan ile ekonomiyi, holdingin yeni yatırım alanlarını, Türkiye’nin eğitim sistemini konuştuk.
er daim umutluyum
Şu anda yatırım yapılmamasının nedeni yüksek faizler mi?
- Faizler yüksek, istikrarsızlık var. Kimse nefes alamıyor. Bankacılık sektörü kilitlenmiş. Kamu bankaları dışında hiçbir banka kredi vermiyor. Bıçak gibi kestiler kredileri. Ne yapsınlar şimdi yüzlerce firma konkordato ilan ediyor kimse ister mi konkordato ilan etmeyi. Bunların yanında Türkiye’nin büyümesini istemeyen dış güçler de var. Ama Türkler girişimci. İçeriden ve dışarıdan önümüzü açsalar Türkiye’nin daha çok büyüyeceğine inanıyorum. Şimdi bir de seçim sürecine girildi. Ekonomide seçimden sonra daha iyi olacak diye inanıyorum.
Ama uzmanlara göre tam tersi görüşler var, seçimlerden sonra kriz derinleşecek diyorlar, buna ne dersiniz?
- Ben hiç umudumu kaybetmedim. Her daim umutluyum. En önemlisi sanayimiz, insan gücümüz var.
Sanayi var diyorsunuz ama yeni yatırım yok, işsizlik artıyor?
- İşte onu çözmemiz lazım. Genel olarak sanayiyi üretimi artırmamız gerekiyor. Türkiye’nin çıkkışı üretimde. Ancak üretim artarsa istihdam sorununu çözeriz. Son yıllarda inşaat ağırlıklı yatırım yapılması çok yanlıştı. İnşaat yapıldığı anda piyasayı canlandırıyor, ama kalıcı değil. Tamam senin 1 evin varsa 3 evin olacak ama ötesi yok. Ama o yatırımlar sanayi tesislerine yapılsaydı üretimimiz ihracatımız, döviz girdimiz istihdamımız artacaktı, devamlılık arz edecekti. Ama herkes inşaatçı oldu, şimdi de hepsi durdu.
Türkiye’ye
güveniyoruz
Son dönemlerde yaptığınız yatırımlar kredi mi öz kaynak mı?
- Özkaynak ağırlıklı çalışıyoruz. Tabii hastaneyi yaparken bir miktar kredi kullandık. Ama o dönem faiz yüksek değildi. Ayağımızı yorgana göre uzatıyoruz. 10 kriz yaşadım tecrübe edindim artık. Türkiye’ye geleceğine güveniyoruz.
Son dönemde borç yapılandırmaya gidenler de köklü kuruluşlardı, onlar nerede yanlış yaptı?
- Mesela 100 gücün var 500’lük yatırım yaparsan böyle krizlerde çok etkileniyorsun. Ama 100’ün var 150-200’lük yaparsan çok etkilenmiyorsun. Sorun bu. Öz kaynak ağırlıkllı olmak gerekiyor. Bir de piyasalar hakikaten kötü. Büyük dev firmalar bile konkordatoya gidiyor. Çok üzücü şeyler. Onları mutlaka devletin desteklemesi lazım. Tekrar üretime katkı sağlamaları gerekiyor. Kötü niyetli olanlar varsa da bunların sayısı çok azdır.
Şu anda uygun kredi bulsanız hemen yarın yatırım yapacak bir ortam görüyor musunuz?
- Antep’te bir söz var; önce ağzındaki cevizi kır. Şimdi biz sağlıkta yatırım yaptık ileride onu çoğaltacağız. Kolej sayısını çoğaltacağız. Bir de Miami’deki yatırımımız çok önemli. Bir Türk firmasının ABD’de yaptığı en büyük yatırımlardan. Onu başardık mı tamam diyoruz.
Sözkonusu habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ekonomi/1229840/Kimse_nefes_alamiyor.html