ODI/FDI oranındaki yükseliş, yerleşiklerin yurt dışına yönelişinin, yabancıların yurt içine yönelişinden daha hızlı arttığını göstermekte-TEPAV

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) internet sitesinde yayınlanan açıklama aşağıda bulunuyor:

Yurt dışına giden (ODI1) ve yurt içine gelen (FDI2) doğrudan yatırımların nasıl seyrettiğini, ODI/FDI oranı
üzerinden izlemek mümkün. Bu oran basit bir bölme işlemi ile elde edilse de, aslında Türkiye’nin yatırım ortamına ilişkin
bir gösterge olarak alınmalıdır. Yatırımcıların kararları, iç pazarın cazibesi, hukuki düzenlemeler, işgücü maliyetleri,
vergi yükleri, işgücünün sahip olduğu beceri seti ve siyasi -ekonomik istikrar gibi pek çok unsurdan etkilenmektedir.
Örneğin işgücü maliyetlerinin yüksek olması ve nitelikli işgücübulmakta karşılaşılan zorluklar yatırımcıların üretim tesislerini
daha düşük maliyetle ve daha katma değerli üretimyapabilecekleri yerlere taşımalarına neden olabilir. Buna
karşın işveren maliyetlerinin düşürülmesi, mesleki eğitimdekalitenin artırılması veya mevzuattan kaynaklı sorunların
ortadan kaldırılmasına yönelik çabalar, yalnızca yurt içindeyerleşik kişilerin mevcut işlerini korumalarını ve yeni
yatırımlara yönelebilmelerini değil, aynı zamanda yabancılarında yatırımları için Türkiye’yi tercih etmelerini sağlayabilir. Bu
çerçevede, 10 Mart 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlananYatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, ODI/FDI oranı üzerindeolumlu etki yapabilecek bir gelişme olarak değerlendirilmelidir.
ODI/FDI oranındaki yükseliş, yerleşiklerin yurt dışına yönelişinin, yabancıların yurt içine yönelişinden daha
hızlı arttığını göstermektedir.

ODI/FDI oranı Ocak 2018’de %25,8 seviyesinde gerçekleşti.

2000’li yıllara kadar son derece düşük düzeyde ve neredeyse yatay bir seyir izleyen
yurt içine yönelik doğrudan yatırımlar, 2003 yılından sonra canlanmış ve dalgalı bir
seyir izlemeye başlamıştır. Ocak 20183 itibariyle, yabancıların yurt içine yönelik
doğrudan yatırımı yaklaşık 10,8 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşmiştir.
Türkiye’den giden doğrudan yatırımlar ise daha yenii bir olgu olarak, 2002 yılından itibaren
hızla yükselmiş ve Ocak 2018 itibarıyla 2,8 milyar ABD doları seviyesine ulaşmıştır.
Doğrudan yatırımların yurt içi hâsılaya (GSYİH) oranına 2006-2016 dönemi itibarıyla
bakıldığında, FDI/GSYİH oranının %3,7’den %1,6’ya düştüğü, ODI/GSYİH oranının ise
%0,2’den %0,4’e yükseldiği görülmektedir.

 Türkiye’nin giden yatırımlarının gelen yatırımlara oranının uzun dönem ortalamasının
üzerinde olduğunu göstermektedir. 2002-2018 döneminde ortalama %21,7 olan ODI/FDI
oranı, Ocak 2018 itibarıyla %25,8 seviyesinde gerçekleşmiştir.

ODI/FDI oranı alt dönemler itibarıyla incelendiğinde, 2002-2007 dönemindeki azalan trendin,
2008-2018 döneminde yön değiştirerek artışa geçtiği dikkat çekmektedir. Söz konusu oranın
bu dönemlerdeki ortalamasına bakıldığında 2002-2007 döneminde gerçekleşen %15,7’lik
seviyenin, 2008-2018 döneminde %25’e, 2012-2018 döneminde ise %30,4’e yükseldiği
görülmektedir. Son yıllarda ODI/FDI oranında gerçekleşen bu yükseliş, bir yandan
Türkiiye’nin doğrudan yatırımlar için cazibesini kaybetmeye başladığını gösterirken, bir
yandan da yurt içindeki yerleşiklerin yurt dışındaki fırsatları daha yakından takip etmeye
başladığına işaret etmektedir. Yakın dönem (2012-2018) ortalamasının uzun dönem (2002-
2018) ortalamasının yaklaşık 8,7 yüzde puan üzerinde olması, bu göstergeyi dikkatle
izlemeye devam etmemiz gerektiğini de ortaya koymaktadır.
Türkiye’nin bu iki dönemdeki büyüme performansı, doğrudan yatırımlardaki trend
değişikliğinin açıklayıcı nedenlerinden biri olabilir. 2002-2007 döneminde %7,1 olan ortalama
büyüme oranının, 2008-2016 döneminde %4,8’e gerilemesi ve aynı zamanda bu
dönemlerdeki büyüme oynaklığı katsayısının da 1,7’den 4,4’e çıkması, Türkiye’ye yatırım
yapmak isteyen yerli ve yabancı yatırımcıları tedirgin etmiş gibi görünmektedir.

Veriler aylık frekansta incelendiğinde ise esas yükselişin 2014 yılı ikinci yarısında olduğu
görülmektedir. Kasım 2014’te %54,2’ye ulaşarak zirve yapan ODI/FDI oranında izleyen
ayylarda düşüş gözlenmiştir. Kasım 2014’ten sonra FDI’ın düzey olarak artmaya devam
etmesine karşın ODI’da düşüş yaşanması 2015 yılında oranın hızlı bir şekilde düşmesine
neden olmuştur.

 4 Temmuz 2015’te gelen yatırımlarda bir önceki aya kıyasla yaklaşık %18’lik bir artış yaşandığı dikkat
çekmektedir. Bu hızlı artış, Garanti Bankası’nın ilave %15’lik hissesinin daha İspanyol BBVA’ya
(Banco Bilbao VizcayaArgentaria’ya) satılmasından kaynaklanmıştır.

Doğrudan yatırımların ülkelere göre dağılımı

2002-2018 dönemini kapsayan kümülatif verilere göre giden doğrudan yatırımların
ülkelere göre dağılımına bakıldığında Hollanda, Azerbaycan ve ABD’nin öne çıktığı
görülmektedir. Bu dönemde yurt içindeki yerleşiklerin yurt dışında yaptıkları yaklaşık 40
milyar dolarlık doğrudan yatırımın %27’si Hollanda’ya, %16,1’i Azerbaycan’a ve %12,2’si de
ABD’ye gitmiştir. 2018 Ocak dönemi için veriler incelendiğinde, 2017 yılının aynı dönemine
göre yatırımların ülkelere dağılımı bağlamında ilk iki ülkede değişşiklik olmadığı görülmektedir.
2018 Ocak döneminde giden yatırımlar 65 milyon dolar artmış ve 298 milyon dolar düzeyinde
gerçekleşmiştir. Bu dönemde yurt dışında yapılan doğrudan yatırımların ülkelere dağılımına
bakıldığında ABD, Hollanda ve Malta yatırımların öncelikli destinasyonları arasında yer
almıştır. 2018 Ocak dönemindeki 298 milyon dolarlık yatırımın %35,2’si ABD’ye, %31,9’u
Hollanda’ya ve %10,7’si de Malta’ya gitmiştir. 2017 Ocak döneminde ise yatırımların sırasıyla
ABD (%36,1), Hollanda (%22,7) ve Kazakistan’a (%9,4) gittiği görülmektedir.

2002-2018 dönemini kapsayan kümülatif verilere göre gelen doğrudan yatırımların
ülkelere göre dağılımına bakıldığında Hollanda, ABD, Avusturya, İngiltere ve Almanya’nın
öne çıktığı görülmektedir. Bu dönemde yurt dışındaki yerleşiklerin yurt içine yaptıkları
yaklaşık 148,5 milyar dolarlık doğrudan yatırımın %16,1’i Hollanda’dan, %7,7’si ABD’den,
%6,8’i Avusturya’dan, %6,7’si İngiltere’den ve %6,2’si Almanya’dan gelmiştir. Gelen
yatırımlarıın ülkelere göre dağılımı daha yakın bir dönem için incelendiğinde ilk beşte yer alan
ülkelerin uzun dönemli kümülatif verilere göre biraz değiştiği görülmektedir. 2018 Ocak
dönemi verilerine göre gelen yatırımlar yaklaşık 43 milyon dolar artmış ve 337 milyon dolar
düzeyinde gerçekleşmiştir. 337 milyon dolarlık yatırımın %16,6’sı Hollanda’dan, %15,7’si
Katar’dan ve %15,1’i ABD’den gelmiştir. 2017 Ocak döneminde ise yatırımların sırasıyla
Azerbaycan (%27,6), Hollanda (%24,1) ve İsviçre’den (%8,8) geldiği görülmektedir. Bunun
yanı sıra 2017 yılına kıyasla 2018 yılında ilk üçte yer alan ülkelerin gelen toplam yatırımlar
içindeki payının %60,5’den %47,5’e düştüğü de dikkat çekmektedir.

Doğrudan yatırımların sektörlere göre dağılımı

2002-2018 dönemini kapsayan kümülatif verilere göre giden doğrudan yatırımların
sektörlere göre dağılımına bakıldığında bu dönemdeki yaklaşık 40,2 milyar dolarlık
yatırımın %56,2’sinin sınai sektörlerde, %43,4’ünün hizmetler sektöründe ve %0,3’ünün de
tarım seektöründe gerçekleştiği görülmektedir. Alt sektörler itibarıyla öne çıkan sektörler
incelendiğinde ise aynı dönemde giden doğrudan yatırımların %28,2’sinin madencilik ve
taşocakçılığı, %10,9’unun ise gıda, içecek ve tütün ürünleri imalatı sektörlerine yönelik
olduğu dikkat çekmektedir. Finans ve sigorta faaliyetleri (%17,8) öne çıkan diğer
sektörlerdendir. “Holding şirketlerinin faaliyetleri”, finans ve sigorta faaliyetleri içinde en büyük
paya sahip olan alt sektördür. Toplam finans ve sigorta faaliyetleri sektöründeki doğrudan
yatırımın %54,1’i holding şirketlerinin faaliyetlerinden oluşmaktadır. Giden doğrudan
yatırımların sektörel dağılımına daha yakın bir dönem için bakılırsa, 2018 Ocak dönemindeki
298 milyon dolarlık doğrudan yatırımın %57,4’ü hizmetler sektöründe (bir önceki yılın aynı
dönemine kıyasla 27,2 yüzde puan azalış), %42,6’sı da sınai sektörlerde (bir önceki yılın
aynı dönemine kıyasla 27,2 yüzde puan artış) gerçekleşmiştir. Alt sektörler itibarıyla
bakıldığında 298 millyon dolarlık giden doğrudan yatırımın %28,5’inin madencilik ve
taşocakçılığı sektöründe, %26,5’inin holding şirketlerinin faaliyetleri ve %12,4’ünün de diğer
hizmet faaliyetleri sektöründe gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Bir önceki yılın aynı dönemine
bakıldığında ise %51,5’lik pay ile gayrimenkul faaliyetleri sektörünün ilk sırada yer aldığı
görülmektedir.

2002-2018 dönemini kapsayan kümülatif verilere göre gelen doğrudan yatırımların
sektörlere göre dağılımına bakıldığında bu dönemdeki yaklaşık 148,5 milyar dolarlık
yatırımın %61,5’inin hizmetler sektöründe, %38,2’sinin sınai sektörlerde ve %0,3’ünün de
tarım sektöründe gerçekleştiği görülmektedir. Alt sektörler itibarıyla öne çıkan sektörler
incelendiğinde ise aynı dönemde gelen doğrudan yatırımların %26,9’unun parasal aracı
kuruluşların faaliyetleri ve %12,1’inin de elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve
dağıtımı sektörlerine yönelik olduğu dikkat çekmektedir. “Parasal aracı kuruluşların
faaliyetleri”, finans ve sigorta faaliyetleri içinde en büyük paya sahip olan alt sektördür.
Toplam finans ve sigorta faaliyetleri sektörüne gelen doğrudan yatırımların %78’i (toplam
gelen doğrudan yatırımların ise %26,9’u) parasal aracı kuruluşların faaliyetlerinden
oluşmaktadır. Gelen doğrudan yatırımların sektörel dağılımına daha yakın bir dönem için
bakıldığında, 2018 Ocak dönemindeki 337 milyon dolarlık doğrudan yatırımın %51,3’ü
hizmetler sektöründe (bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla 29,3 yüzde puan azalış),
%47,8’i de sınai sektörlerde (bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla 28,7 yüzde puan artış)
gerçekleşmiştir. Alt sektörler itibarıyla bakıldığında sırasıyla, madencilik ve taşocakçılığı
(%20,8), parasal aracı kuruluşların faaliyetleri (%16,9) ve toptan ve perakende ticaret
(%15,7) sektörleri öne çıkmaktadır.
http://www.tepav.org.tr/upload/files/1520924179-2.Turkiye___ye_Gelen_Ve_Turkiye___den_Giden_Dogrudan_Yatirimlardaki_Gelismeler___Ocak_2018.pdf