Ni-Cat, KT Porföy’ün yönettiği Lonca GSYF ve eş yatırımcılardan aldığı destekle, daha önce kurduğu pilot üretim tesisini fabrikaya dönüştürüyor

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
 
Teknopark İzmir’de faaliyet gösteren Ni-CAT, 2021 yılında melek yatırımcılardan aldığı yatırımla hızlandırdığı faaliyetlerine, Kuveyt Türk’ün yüzde 100 iştiraki KT Portföy’ün kurucusu ve yöneticisi olduğu Lonca GSYF ve diğer eş yatırımcılardan aldığı yeni yatırımla, Li-ion bataryalarda kullanılacak katot malzemeleri üretimi için çalışmalarına devam ediyor. Şirket, kurduğu pilot tesiste yıllık 3 ton üretim kapasitesine ulaşarak ilk ihracatını ABD merkezli müşterisine yaptı. Ni-CAT, son olarak Avrupa İnovasyon Konseyi’nin (EIC) hızlandırma programına sunduğu projesiyle “Seal of Excellence” (mükemmellik mührü) almaya hak kazandı. Ni-CAT, Lonca GSYF ve eş yatırımcılardan aldığı destekle, kurduğu pilot üretim tesisini fabrikaya dönüştürüyor.

 

Ni-CAT, yapay zekâ destekli sentez yöntemini kullanarak sunduğu çözümle, katot malzemelerinin iyileştirilmesi ve yeni formülasyonların geliştirilmesi sürecini kısaltmayı hedefliyor. Bu amaçla kendi veri havuzunu oluşturan Ni-CAT, yapay zekânın önereceği yöntemlerle müşterilerinin sipariş ettiği en uygun formülasyonu üretmeyi amaçlıyor. Talebe göre yüksek performanslı, uygun maliyetli ve dayanıklı ürün üretimine yönelik formülasyon alternatiflerini hızlı ve uygun fiyatla sunabilmesi Ni-CAT’ın tercih edilmesinde önemli rol oynuyor.

 

“Üretimi artırmak için fabrika fizibilite çalışmalarına başladık”

Ni-CAT Kurucu Ortağı Emre Yusuf Göl, “2018 yılında akademik faaliyet olarak başlattığımız nikel tabanlı yeni nesil katot malzemeleri geliştirme çalışmasını resmileştirerek Engin Karabudak ve Ahmet Aytekin ile 2020 yılında Ni-CAT şirketini kurduk. Geçen zaman içerisinde, elektrikli araçlara geçişin kolaylaştırılması ve yeni nesil enerji depolama sistemlerinde kullanılması amacıyla Li-iyon bataryalar için yüksek nikel içerikli katot malzemelerinin Ar&Ge ve üretimi konusunda yoğun bir çalışmada bulunduk. Güncel küresel gelişmeler, katot malzemesi tedarikçisi ve üreticisi pozisyonunda olmanın hem ulusal hem uluslararası alanda büyük önem taşıyacağını net bir şekilde gösteriyor. Sürdürülebilir mobilite alanında gelişen teknolojiler genelde elektrik enerjisi temelli olarak ilerliyor ancak elektrikli araçlara geçiş piyasanın beklediği hızda gerçekleşmiyor. Burada en önemli kısıtlama bataryaların performansı ve maliyetleriyle alakalı. Bu iki kriteri belirleyen ise katot malzemeleri. Bir elektrikli aracın maliyetinin %50’den fazlasını batarya maliyeti oluşturmaktadır. Batarya maliyetinin %50’den fazlasını ise katot malzemeleri oluşturuyor. Katot malzemeleri batarya performansını doğrudan etkilediğinden dolayı katot üretim yöntemi önem arz ediyor. Burada firmamız Ni-CAT’i farklı kılan unsur, müşterilerinin ihtiyacına yönelik, tailor made, yeni katot malzemelerinin üretimini hızlı bir şekilde gerçekleştirebilecek donanıma ve birikime sahip olmasıdır. Ayrıca alınan yatırım sonrasında, gelişmiş analiz cihazlarını satın alarak tam kapsamlı pil prototipleme ve test merkezini de kurduk. Ayrıca hedeflerimiz doğrultusunda üretim kapasitesini artırmak amacıyla fabrika fizibilite çalışmalarına başladık” dedi.

 

“Geleceğin teknolojilerine yatırım yapmaya devam edeceğiz”

KT Portföy Genel Müdürü Hamit Kütük ise “TOGG ile Türkiye gündemine giren elektrikli araç teknolojilerinin birçok açıdan sürdürülebilir ulaşımın yeni yöntemi olacağını düşünüyoruz. Araba yerine akıllı cihaz olarak isimlendirilmeye başlanan ulaşım çözümleri için menzil halen geliştirilmesi gereken en önemli konu. Bu araçlarda batarya en büyük maliyet unsuru olarak öne çıkıyor. Bu maliyetleri aşağı çekebilecek ve performansı artırabilecek bataryalar geliştirebilenler yarışta öne çıkacak. Stratejik açıdan önemli gördüğümüz bu alanda Ni-CAT, yetkin kadrosu ve etkili çözümleriyle hem müşterilerine hem de ülkemize büyük katkı sağlıyor. KT Portföy olarak sürdürülebilirlik alanında faaliyet gösteren Ni-CAT gibi geleceğin teknolojilerine yatırım yapmaya devam edeceğiz” ifadesini kullandı.

 

Kuveyt Türk Hakkında

Kuveyt Türk, 1989 yılında kurulmuştur. Seçkin finansal ürün ve hizmetlerini etkin şekilde tasarruf sahipleri ve yatırımcılarla buluşturan Kuveyt Türk, müşteri odaklı yaklaşımı, teknoloji-inovasyon çalışmaları ve dijital dönüşüm yolunda attığı adımlarla sektöründeki öncü konumunu sürdürmektedir. Altın bankacılığı alanında adım atan ilk katılım finans kuruluşu olan Kuveyt Türk, ayrıca dünyada ve Türkiye’de ilk sürdürülebilir sukuk işlemini gerçekleştirmiştir. Son 4 yıldır Türkiye’nin En İyi İşvereni ödülüne layık görülen Kuveyt Türk, 2021’de de ilk sırada Avrupa’nın En İyi İşvereni seçildi. Bugün itibarıyla Türkiye genelinde 453 şubesiyle ve dijital kanallarıyla müşterilerine hizmet veren Kuveyt Türk, yurt dışında ise Bahreyn şubesi ve Almanya’daki iştiraki KT Bank AG’yle faaliyetlerini sürdürmektedir. Operasyonel çalışmalarının yanı sıra toplumsal değerleri temel alarak ve kültürel varlıklara sahip çıkarak önemli sosyal sorumluluk projelerine imza atan Kuveyt Türk, “Değerlerimizle büyüyoruz” yaklaşımı doğrultusunda birçok restorasyon projesi üstlenmiş, insani yardım kampanyalarına destekte bulunmuş, kitap ve belgesel gibi kalıcı eserler ortaya koymuştur.

 

KT Portföy Hakkında

Kuveyt Türk’ün %100 iştiraki olan KT Portföy, Türkiye’de bir katılım bankası tarafından kurulmuş ilk portföy yönetim şirketidir. 2022 yıl sonu itibariyle yönettiği fon büyüklüğü 48 milyar TL’ye ulaşmış olup portföy yönetim şirketi içerisinde fon büyüklüğüne göre 7. sırada yer almaktadır.