Nef ismini koyarken global bir marka olmayı düşünerek her dilde kolay telaffuz edilecek bir isim seçtiklerini kaydeden Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, “Gayemiz bu sektörün uluslararası bir markası yok, biz buna talip olabilir miyiz idi. Bürokratik süreçlerin uzunluğu ve zorluğu nedeniyle yurtdışında tek başına proje geliştirebilmek zor bunu biliyorduk. Baktığınızda dünyada proje geliştiriciler hep yerel firmalar. Amerika’nın en büyük markası sadece 4 ya da 5 eyalette proje geliştiriyor. Sektörümüz sanayi devrimi yaşamadığı ve kul işi bir sektör olduğu için ölçeklendirilemiyor. Ama biz bir ilki gerçekleştirelim istedik” dedi. Ocak ayında Nef Global’i kurduklarında 3 kişilik kadro ile yurtdışında 62 ayrı firma ile masaya oturduklarına dikkat çeken Timur, “Şu anda bu rakam 200’ün üzerinde. Hedefimiz 2023’te 10 ayrı metropolde olmak.”
Gayrimenkul sektörünün küresel büyüklüğü ile ilgili rakamsal karşılaştırmalarda bulunan Erden Timur şöyle devam etti: “Dünyanın en büyük sektörüne memleketimizde lanet okuyoruz. Aslında çok büyük bir potansiyelimiz ama uluslararası markamız yok. Bizim hedefimiz sektörümüzün uluslararası markası olmak, bizim sektörümüz gerçekten hayatta temel 3 ihtiyaçtan biri olan barınma ihtiyacını karşılıyor. Bu kadar büyük bir sektörde neden bizden markalar çıkmasın, ki gerçekten de ülke olarak gayrimenkul sektöründe çok ileri seviyedeyiz, bu rekabeti dünyaya taşımaya çalışırsak çok önemli gelir kaynağına ulaşmış oluruz. Gerçekten çok nitelikli üretim yapan markalar var. Sektörü daha disiplinli hale getirmek ve olması gereken düzenlemelerde hemfikiriz. Global gayrimenkullerin değeri 220 trilyon dolar! Bir ülkede pazarın yüzde 1’i olmadan pazar lideri oluyorsunuz. Pazarın yüzde 10 olunca Tüpraş’tan daha büyük oluyorsunuz.”
Yurtdışı işlerin ağırlığı zamanla yüzde 50’ye ulaşacak
Erden Timur, gelecek 5 yılda da asıl odaklarının Türkiye olacağını, yeni projeler açıklayacaklarını kaydederek, “Ülkemizde yaptığımız işler belli bir büyüme oranı ile devvam edecek. Sadece yüzde 95 olan ülke içindeki operasyon ağırlığımız, yurtdışı operasyonlarının çoğalması ile zamanla yüzde 50’lere gerileyecek” dedi.
Memleketi hamallığa sığdırmamamız lazım
Koyunun olmadığı yerde keçi Abdurrahman çelebi meselesi yüzünden memleketin çok şey kaybettiğini anla-
tan Timur, “Biz dünyadaki işlerin hamallığını yapıyoruz. Hatta Türk işi ArGe, arakla getir konuşuluyor. Memleketimizi buna sığdırmamamız lazım, dolayısıyla marka ve fikir ihracatı bize daha büyük sorumluluk yüklüyor” diye konuştu.
Amerika’da ve Avrupa’da olmayan ve Nef’te ve Türkiye’de ‘Foldhome’ gibi bir fikir olduğuna dikkat çeken Timur, “Evet, Amerika’da da Avrupa’da da sosyal tesis var. Ama bizim ürün, evinize oda ekleyip evinizi büyütüyor. Evinizi büyütüp küçülttüğünüz bir model dünyada yok. Patenti bize ait. Evinizi istediğiniz şekilde 24 alternatifle büyütüp küçültebileceğin
şekle sokuyoruz. Dolayısıyla yaptığımız şey aslında sosyal tesis de değil, sosyolojik tabanı da var. Avrupa’da vve Amerika’da genelde 100-150 konut yapıldığı için, endüstriyel tasarımcılarla çalışma olanağı da oluşmamış. Hatırlayın Nef’in ilk lansmanını 2010’da Newyork’ta tasarımcılarla yapmıştık, endüstriyel tasarımcılarla çalışan yegane firmayız. Dünyanın en büyük 10 mimarlık ofisinden 4’ü ile beraber çalışıyoruz, bununla birlikte Alessi, Bentley, Boffi, Bombay Sapphire, BBB Emmebonacina, Cappellini, Kiehl’s, Levi’s’ın tasarımlarını yapan DrorStudio gibi ofislerle çalışıyoruz. Tüm bunlar bizi sektörde ayrıştırıyor” dedi.