Enflasyon - Stagflasyon Kavramında İktisadi Yaklaşım
Stagflasyon ortamı ve tanım… Ekonomideki durgunluğun enflasyonla birleşimine “stagflasyon” denir. Stagflasyon, modern iktisat tarihi boyunca belirli dönemlerde ekonomik bir hastalık olarak etkili olmuştur. Tipik olarak stagflasyon ortamında ekonomik büyüme yavaşlar, işsizlik artar ve enflasyon yükselir. Küresel ekonomi bazında düşünürsek; Covid sonrası toparlanma sürecinde artçı etki olarak devreye giren küresel arz sorunu, büyüme endişelerini yeniden gündeme getirdi ve arz sıkıntısı da enflasyona konu olduğu için "stagflasyon" yorumları arttı. Burada da tarihsel olarak; Petrol fiyatlarının yıkıcı etkisinin hissedildiği 1970'li yılların ekonomisinde önemli bir yansıması vardır.
Jeopolitik sıkıntılar ve sıkılaşma politikaları… Rusya ve Ukrayna savaşının tetiklediği enflasyon ve küresel arz sıkıntıları, önceden getirilen tedarik zinciri bozulması ve üretimin negatif etkilenmesi anlamındaki durumu daha da kötü hale getirdi. Çin’deki sıfır Covid politikası kapsamındaki önlemlerin de tedarik zincirine ilave sıkıntılar eklediğini söyle ek mümkündür. Enflasyon asimetrisi ortamında, Merkez bankalarının da sıkılaşma politikalarına ağırlık vermesi bu etkinin daha etken bir şekilde stagflasyon tarafına kaymasına neden olabilir ki, burada da aslında stagflasyonun nitelikleri birbirinden farklı olarak tanımsal veya niteliksel olarak ayrışacaktır. Şöyle ki;
Enflasyon oranlarının gelecek yıl politika kaynaklı veya baz etkisi kaynaklı olarak gerilemesi beklenecektir. Ancak bu demek değildir ki %2 enflasyonu gelişmiş ülkelerde hemen göreceğiz. Buna ek olarak, enflasyon oranları gerilese bile kontrol dışı arz faktörlerinin fiyat baskısı üzerinde para politikalarının direkt bir etkisi olamayacaktır. Dolayısıyla Euro Bölgesi gibi bir jeopolitik kriz menzili içinde enerji bağımlısı ülkeler grubunun artan faizlere rağmen enflasyon oranlarının düşmemesi ve ekonomik daralma döngüsü içine girmeleri söz konusu olabilir. Fed ise, enerji krizi etkilerini yerel kaynaklarla kompanse ederek kendi enerjisini de bağımlı Avrupa’ya satarak durumdan kar elde edebilecek bir ABD ekonomisi çerçevesinde uzun süreli bir resesyon etkisini şu anda düşünmüyor ve enflasyonun üzerine yoğunlaşabiliyor.
ABD 2-10 yıllık faiz spreadi, 5-30 yıllık faiz spreadi, GSYH büyümesi ve TÜFE karşılaştırması.. Kaynak: Bloomberg
Stagflasyona karşı politikalar… Arza dayalı faktörler bağlamında, merkez bankalarının ekonomik yönetime uyumu birincil etkide; İkincil etkide ise enflasyon görünümünün fiyatlama davranışı üzerindeki etkisine dayalı bir strateji olmalıdır. Talep faktörü açısından ise enflasyonu daha da ısıtacak politika genişliğinden kaçınılarak fonlama koşulları piyasa koşullarına göre belirlenmelidir. Enflasyon ve büyüme normal şartlarda birbiriyle uyumlu ekonomik hedefler olmadığından, denge noktasını bulmak için konjonktürel ekonomik faktörler de dahil olmak üzere tüm koşulların analiz edilmesi gerekir. En basit haliyle; Büyümeyi artırmak için faiz oranlarını düşürürsünüz (gevşek), enflasyonu düşürmek için faiz oranlarını yükseltirsiniz (sıkıştırma). Enflasyonu düşürme sürecinde, durum ne kadar şiddetli olursa, politika yapıcılar geri dönüşüm sürecinde o kadar az popüler olabilir. Bu nedenle iyi bir ekonomi politikasının geniş bir düzeyde uygulanması ve ekonominin ihtiyaç ve önceliklerinin doğru sırayla analiz edilmesi önemlidir. Düzgün yönetilen bir ekonomide, şokları yönetmek de daha kolaydır.
Sonuç? Günümüzde büyüme ve enflasyonun önceliklendirilmesine ilişkin görüşler birbirinden farklılık gösterse de, sürdürülebilir büyüme dinamikleri için enflasyonun düşürülmesi gerektiği görüşü hakimdir. Bu doğrultuda, para politikası araçlarının kontrolü ile talep ve ikincil etkilerin baskılanması, ardından koşulların normalleştirilmesi ve büyümenin önünün açılması yoluyla fiyat istikrarının istenilen düzeye getirilmesi rasyonel bir uygulama olarak değerlendirilmektedir.
https://terayatirim.com/arastirma/makro-perspektif/210720221252
Enver Erkan
Araştırma - Başekonomist
Tera Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.terayatirim.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.