Sanayi üretimi Şubat’ta aylık %6,0, yıllık %8,2 düşüş gösterdi. Aralık ve Ocak’ta iç talepteki canlılığa bağlı olarak toparlanma emareleri gösteren sanayi üretiminde 6 Şubat’ta yaşanan depremlerin etkisiyle Şubat’ta keskin bir düşüş yaşandı. Sanayi üretiminde önceki aya göre düşüş %6,0’ya ulaşırken, yıllık düşüş de %8,2 oldu. Sanayi üretimi endeksinde zirvenin görüldüğü Haziran 2022’ye göre düşüş ise %7,1 seviyesinde seyrediyor. Piyasada medyan beklenti sanayi üretiminin geçen yıla göre yatay seyretmesine işaret ederken, bizim beklentimiz %4-5 civarlarında bir daralma şeklindeydi.
Sektörel dağılıma bakıldığında depremin etkisi daha net anlaşılıyor. Deprem bölgesinde görece daha fazla ağırlığa sahip üç sektör olan tekstil, ana-metal ve kimyasal ürünler sektörlerinde daralmanın daha net bir şekilde hissedildiğini söyleyebiliriz. Şöyle ki, bu üç sektörde yıllık düşüşlerin sırasıyla %27, %25 ve %17’ye ulaştığı görülüyor. Bunlar dışında, deprem bölgesinin önemli bir üretim merkezi olduğu gıda sektöründe %6, madencilik sektöründe de %11’lik bir düşüş var. Bununla beraber yıllık düşüşlerin bu sektörlerle sınırlı olmadığını ve genele yayıldığını da belirtmek gerek. Örneğin, kağıt, kayıtlı medyanın basımı ve metalik olmayan mineral ürünler (çimento, cam, seramik) sektörlerinde de yıllık %18, %15 ve %14 gibi çift haneli düşüşler olduğunu görüyoruz. Öte yandan, görece güçlü kalan sektörler olarak yıllık %9 üretim artışı kaydeden makine-teçhizat, %7 üretim artışı kaydeden elektrikli teçhizat ve %5 üretim artışı kaydeden motorlu taşıtlar sektörlerini öne çıkarabiliriz.
Sanayi üretimi önümüzdeki aylarda zayıf kalmaya devam etse bile, hizmetler sektörü büyümeyi destekleyebilir. Sanayi üretimi için önemli bir öncü gösterge olan elektrik tüketimindeki düşüş mart ayının sonlarından itibaren hız kestiyse de, deprem bölgesinde üretimin henüz normale dönmemesi nedeniyle, sanayi üretimi yıllık değişimi bir süre daha negatif bölgede kalabilir. Buna rağmen, çok güçlü giden iç talebe bağlı olarak hizmet sektörlerinin desteği ve ilerleyen dönemde deprem sonrası yeniden inşa faaliyetleri büyümeyi destekleyeceğini düşünüyoruz. Seçimler sonrası potansiyel bir faiz artışı ise iç talepte sert bir yavaşlamaya yol açabilir. Hepsini bir arada düşündüğümüzde, tüm yıl için %2,5-3,0 civarında bir GSYH büyümesinin makul göründüğünü düşünüyoruz. Bununla beraber, depremin işgücünde yarattığı kayba rağmen, güçlü iç talep nedeniyle risklerin yukarı yönlü olduğunu söyleyebiliriz.
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.