3. çeyrekte GSYH çeyreksel bazda %0,2, daralırken, yıllık büyüme %2,1 oldu. TÜİK GSYH büyümesinin 3. çeyrekte yıllık %2,1 olduğunu açıklarken, bu rakam bizim %2,3’lük tahminimiz ve %2,4’lük medyan piyasa beklentisinin hafif altında kalmış oldu. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH’ye bakıldığında ise önceki çeyreğe göre %0,2’lik daralma olduğu ve önceki çeyrekteki %0,1’lik gerçekleşmenin -%0,2’ye revize edilmesiyle birlikte de, iki çeyrek arka arkaya çok sınırlı da olsa daralma yaşandığını söyleyebiliriz. Çeyreksel büyümeye 4.çeyrek hareketli ortalama olarak bakıldığında ise +%0,5’lik bir gerçekleşme olduğunu görüyoruz.
3. çeyrekte iç talepte hafif yavaşlama olsa da, büyümeye pozitif katkısı sürüyor 2021 yılından itibaren büyümenin ana motoru konumundaki özel tüketim harcamalarında yavaşlama sürse de, zayıf bir görünüm olduğunu söylemek de zor. Özel tüketim harcamaları çeyreksel %0,1 gibi sınırlı oranda azalırken, yıllık bazda %3,1’lik bir büyüme var, ki bu da manşet büyümeye buradan yaklaşık %2,2’lik bir katkı geldiği anlamına geliyor. Devletin tüketim harcamalarındaki %0,9’luk ve yatırım harcamalarındaki %0,8’lik yıllık daralma rakamları, bu iki kalemin büyümeye %0,1 ve %0,2’lik negatif etki yaptığını gösteriyor. Mal ve hizmet ihracat artışı %0,8 ile sınırlı kalsa da, mal ve hizmet ithalatı tarafında görülen %9,6’lık daralma da net dış talebin büyümeye %2,1’lik pozitif katkı vermesini sağlamış. Son olarak, bu rakamlar stok birikimi kaleminin büyümeyi %2,0 oranında aşağı çektiğine işaret ediyor, ki bu kalemin büyümeyi 2020’nin son çeyreğinden itibaren aşağı çektiğini belirtmek lazım. Üretim tarafından bakıldığında ise, sanayi ve hizmet sektörleri arasındaki ayrışmanın devam ettiği söylenebilir. Şöyle ki, sanayi sektöründeki %2,2’lik yıllık daralmaya karşılık, hizmet sektörlerinde büyüme eğilimi sürüyor; ticaret, ulaştırma ve turizmden oluşan “hizmetler” kaleminde %1,4, finans ve sigorta faaliyetlerinde %6,2, gayrimenkul faaliyetlerinde %2,5’lik büyüme rakamları var. İnşaat sektörünün ise %9,2’lik yıllık büyümeyle pozitif ayrıştığını söyleyebiliriz. Bunun nedeni de kısmen düşük baza (sektörün 2019-2022 dönemindeki ciddi daralmanın yarattığı etkiye), kısmen de depreme ve kentsel dönüşüme bağlı faaliyet artışına bağlanabilir.
2024 yılı GSYH büyümesi %3,0 civarında gerçekleşebilir. Özetle, 3. çeyrek itibariyle, dezenflasyon süreci için önem taşıyan iç talepte soğuma eğilimine ilişkin net bir görünümün henüz oluşmadığını söyleyebiliriz. Son çeyreğe ilişkin bazı öncü göstergelerde, örneğin kredi kartı harcamalarında veya güven endekslerinde de bu yönde net bir soğuma henüz gözlemlemiyoruz. Bu taraftaki gelişmeler, beklenen faiz indirim sürecinin hızı üzerinde de belirleyici olacaktır.
Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.gedik.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.