Tekrar seçilen Donald Trump, ABD ekonomisindeki ticaret açığını azaltmak amacıyla ithalata tarife koyacağı yönündeki planlamalarının küresel düzeyde ticaret hacmini düşüreceği kesindir.
Ticaret hacmine yönelik başlayacak olan Trump önlemlerine karşı dünyanın geri kalanında ortak tavır alma olasılığı ise oldukça düşük gözükmektedir.
Seçim atmosferinde her ne kadar enflasyonu ve faizleri düşürme yönünde propaganda yapılmış olmakla beraber, İthalata tarife konulması halinde ABD ekonomisi, yüksek faiz ve yüksek enflasyon oranlarıyla yoluna devam etmek zorunda kalacaktır. ABD’deki bu tercih, AB başta olmak üzere küresel düzeyde enflasyonla mücadeleyi bir miktar daha zorlaştıracak ve başarıya ulaşmayı geciktirecektir.
Yüksek faizler nedeniyle doların, özellikle euro başta olmak üzere diğer paralar karşısında güçlenmesi, enerji fiyatları başta olmak üzere ülkelerin ithalat maliyetlerini daha da artıracaktır. Ancak ABD’de yeni petrol kaynaklarının bulunacağı yönündeki beklentilerin gerçekleşmesi halinde enerji fiyatları elbette küresel düzeyde düşecektir.
Seçim atmosferinde propagandası yapılan vergi indirimlerinin uygulamaya sokulması halinde, ABD’nin savunma, sağlık, eğitim ve sosyal güvenlik konularında devamlılığını sağlamak ve yüksek bütçe açıklarını azaltmak mümkün olmayacaktır. Ayrıca olası vergi indirimleri bozuk olan gelir dağılımını daha da bozacaktır. Bu açıdan da enflasyon kontrol dışı kalacaktır.
Küresel düzeyde yaşanacak olan yüksek faiz seviyeleri değerlenen dolar ve yüksek fiyatlı ithalat, Türkiye ekonomisi açısından işsizliği ve resesyonu artıran ilave baskılar yaratacaktır. Türkiye ekonomisi bu senaryoya karşı herhangi bir önlem almamış durumdadır.
Gümrük tarifelerindeki artış, gelir üzerinden alınacak vergi oranlarında düşüş çift yönlü olarak doları değerlendirecek ancak hem küreselleşmeyi geriletecek ve hem de doların rezerv para olma özelliğini bizzat kendisi zayıflatacaktır.
Trump politikaları, küresel dengeler açısından gerilimleri artırıcı riskler taşımanın yanında, esasında içe kapanma nedeniyle ABD’nin hegemonik statüsünü zayıflatacaktır.
Enerji, bankacılık ve diğer bilumum finansal hizmetler üzerindeki regülasyonların hafifletilmesi yönündeki planlamaların devreye girmesi halinde orta vadede bu alanların varlık kalitelerinin düşmesine ve risk seviyelerinin artmasına yol açacak, yasal olmayan işlemler ağırlık kazanacaktır.
Trump yönetimi tarafından Ukrayna-Rusya savaşanın öngörüldüğü şekilde bitirilmesi, Rusya’nın küresel ekonomilerle tekrar bütünleşmesi sağlayarak enerji arzını artıracak ve enerji fiyatlarının gerilemesine yol açacaktır. Bu savaşın bitirilmesi Türkiye dış politikasını rahatlatacaktır.
Ortadoğu açısından Trump yönetimi, İsrail’in yanında durmaya, onların hedeflerine ulaştırılması konusunda daha fazla yardım etmeye, Ortadoğu’daki ticaret yollarının ve petrol arzının kontrolünü sürdürmeye devam edeceği tartışmasızdır. Türkiye’nin ABD ile ilişkileri bu düzlemde ve inişli çıkışlı bir şekilde devam edecektir.
Orhan Ökmen
Başkan
Sesmir Kurumsal ve Finansal Danışmanlık A.Ş
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.