Türkiye CDS primlerindeki düşüş, içsel değişkenlerdeki gelişmelerden değil, tamamen dışsal ve küresel faktörlerden kaynaklanmaktadır: Aralarında Türkiye de olmak üzere birçok gelişmekte olan ülkelerin 5 yıllık kredi risk primlerinde (CDS) anlamlı düşüşler oluştu. Türkiye CD’lerindeki düşüş yaklaşık %20 ler seviyesinde oldu. Düşüşün temel nedenleri; küresel resesyon endişelerinin agresif faiz artışlarını sınırlayacağına olan beklentilerin artması, enerji ve buğday başta olmak üzere birçok emtia fiyatlarında oluşan nispi gerileme ve önemli merkez bankalarının verdiği olumlu sinyallerin risk iştahı üzerinde yarattığı pozitif etkiler gibi tamamen küresel faktörlerdeki gelişmelerden kaynaklanmıştır. Ancak Türkiye açısından bir başka küresel neden de Rusya’dan Türkiye’ye sermaye akışının ve ticaretin artacağına yönelik beklentiler ve açılan tahıl koridorunun yaratacağı olumlu atmosfer olmuştur.
Altın fiyatları hariç içsel faktörleri oluşturan makro göstergelerde CDS primini olumlu olarak etkileyecek herhangi bir pozitif outlook bulunmamaktadır: Yurtiçi Kredi Hacmi, Dış Ticaret Dengesi, Doğrudan Yatırımlar, İhracatın İthalatı karşılama oranı, İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı, Net Uluslararası Rezervler, Sanayi Üretim Endeksi, İşsizlik Oranı gibi makro değişkenlerde CDS primini olumlu yönde etkileyecek herhangi bir gelişme potansiyeli beklenmemekte, tam tersi olarak bozulma sürecinin devam edeceği öngörülmektedir. Ancak, altın fiyatlarındaki yüksek seviyeler Türkiye’nin CDS primindeki bozulma hızını az da olsa düşürücü yönde bir etki yapmaktadır.
IMF gibi uluslararası kuruluşlarla ilişkilerin zayıflığı, ülke derecelendirme notlarının spekülatif seviyenin en dibinde yer alması gibi faktörler ise Türkiye Risk Priminin yüksek olmasında rol oynayan önemli küresel nedenlerdir.
İç Hukuk sistemindeki reform ihtiyacının sürekli olarak gündem dışı tutulmasının uluslararası sermaye hareketleri üzerinde yarattığı caydırıcı etki, Türkiye CDS primlerinin bozulmasına yol açan içsel ve dışsal nedenlerin başında gelmektedir. Uluslararası likidite olanaklarından daha fazla yararlanma ve küresel yatırımcıların Türkiye’ye yönelik risk iştahlarının artırılması için hukuk sisteminin uluslararası entegrasyon seviyesinin artırılmasına hızlıca başlamak gerekir.
Türkiye CDC primlerinin, Enflasyon ve kamu iç borç faiz oranları arasında anlamalı bir ilişki yok denecek kadar azdır. Dolayısıyla yüksek CDS primleri ile yüksek enflasyon veya yüksek kamu iç borcu arasında nedensellik bağı aramamak gerekir.
Orhan Ökmen
Başkan
Sesmir Kurumsal ve Finansal Danışmanlık A.Ş
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.