Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
19.07.2012 tarihli Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik" çerçevesinde Türkiye genelindeki bütün doğal sit alanlarında, bilim insanlarının, STK temsilcilerinin ve alanında uzman isimlerin katılımlarıyla ekolojik temelli bilimsel çalışmalar yapılmaktadır.
Doğal korunan alanlar; birinci, ikinci, üçüncü derece doğal SİT alanları yerine bilimsel veriler ışığında sahip olduğu özelliklere göre 3 kategoride değerlendirilmiştir.
Yeni düzenlemelere göre doğal sit alanları;
Kesin Korunacak Hassas Alanlar: Bilimsel araştırmalar dışında hiçbir faaliyete izin verilmeyen alanlardır. Bu alanlarda mevcut statülerinin üzerinde bir korunma sağlanmıştır.
Nitelikli Doğal Koruma Alanları: Hiçbir şekilde konaklama içermeyecek sadece turistik günübirlik kullanımlara imkân verilen alanlardır. Bu alanlarda bungalov yapımı dahi yasaklanmıştır.
Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları: Düşük yoğunluklu kullanımlara izin verilecek alanlardır. Mevcut düzenlemelere ve ilke kararlarına göre gerek üçüncü derece arkeolojik sit alanlarında gerekse üçüncü derece doğal sit alanlarında turizm, ticaret ve konut yerleşimlerine zaten izin verilmektedir.
Haberlerde sözü edilen 16 Mart tarihli düzenlemeyle ise yürürlükte olan "yerleşim" ifadesinin yerine "düşük yoğunluklu" ifadesi kullanılarak bu iznin kapsamı daraltılmış ve tanımlanmıştır. Böylece eski tanıma göre daha korumacı bir yaklaşım getirilmiştir. Bu düzenlemenin koronavirüs gündemiyle hiçbir ilgisi yoktur.
Sonuç olarak, ilgili yönetmelik 8 yıldır yürürlüktedir. Koruma altındaki doğal alanların imara açıldığı iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Yapılan çalışma doğal alanlarımızın daha da korunmasını sağlayacak bir adımdır