Kordsa CEO’su Yıldırım: Üretimde geri dönüştürülmüş ve biyo-bazlı malzemeler, doğal elyaf ve termoplastik geri dönüştürülebilir prepreg kullanımı üzerinde çalışıyoruz - Ekonomi

Ekonomi internet sitesinde yayınlanan habere göre; Kordsa CEO’su İbrahim Özgür Yıldırım, “İleri malzeme, geleceğin malzemeleri demektir. Geleceği yakın kılmanın yolu, malzemede dönüşüm yapmaktan geçiyor. Bir gelecekten söz ediyorsak, sürdürülebilirlik ayrılmaz bir parçanız olmalı. İleri malzeme sürdürülebilirliğin hammaddesidir” diyor.

İnşaattan, savunmaya, otomotivden, ulaşıma kadar her sektörün malzeme tercihini belirleyen dört temel özellik var: Dayanıklılık, hafiflik, esneklik ve maliyet… Bu özelliklere sahip malzeme elde etmenin en iyi yollarından biri kompozit. Kompozit teknolojileri son dönemde tüm sektörlerde oyunun kurallarını yeniden belirliyor.

Kordsa, ileri malzeme alanında küresel liderlik yapan oyuncular arasında. Peki, ileri malzeme nedir? Kordsa’da ileri malzeme dönüşümündeki çalışmaları ile sürdürülebilirlik vizyonu nasıl bir araya geliyor?

Kordsa CEO’su İbrahim Özgür Yıldırım, “İleri malzeme, geleceğin malzemeleri demektir. Geleceği yakın kılmanın yolu, malzemede dönüşüm yapmaktan geçiyor. Bir gelecekten söz ediyorsak, sürdürülebilirlik ayrılmaz bir parçanız olmalı. İleri malzeme sürdürülebilirliğin hammaddesidir” diyor. Kordsa’nın bu alandaki yolculuğunu da şöyle anlatıyor:

Geleceği yakın kılmanın yolu malzemede dönüşüm yapmaktan geçiyor

“Küresel anlamda yaşanan yeşil dönüşüm dünyanın malzemeye bakışını değişiyor. Malzeme kendisini sürekli yenilemeli, çünkü malzeme durduğunda insanlık da durma noktasına geliyor. Gelişim duruyor. Diğer yandan baktığınızda ise malzeme değiştikçe, kendisini yeniledikçe insanlığı çok daha ileri taşıyan, dünyayı çok daha sürdürülebilir bir hale getiren bambaşka trendler karşımıza çıkıyor. İleri malzeme, geleceğin malzemeleri demektir. Geleceği yakın kılmanın yolu, malzemede dönüşüm yapmaktan geçiyor. Bir gelecekten söz ediyorsak, sürdürülebilirlik ayrılmaz bir parçanız olmalı. Kordsa bu ‘sürekli yenilenme’nin en güzel örneklerinden. Tabii sürekli yenilenmek için inovasyon motorunu sürekli yüksek devirde çalıştırmanız gerekiyor. 2008’de İzmit Fabrikamızda kurduğumuz Ar-Ge merkezi ardından 2016’da İstanbul’da açtığımız Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezimiz ve bu merkezleri takip eden yeni iş birimlerimiz buradaki ilişkinin çok güzel bir özeti.”

Hem laboratuvarın hem de müşterinin ve pazarın nabzını tutuyoruz

“Kordsa bir ileri malzeme şirketi. Tüm tesisimizde yenilikçi ve sürdürülebilir güçlendirme teknolojilerine yatırım yapıyoruz. Sürdürülebilir mobilite, döngüsel ekonomi ve elektrifikasyon gibi yeni gelişmeleri yakından takip ediyoruz; emisyonları azaltacak, verimli enerji kullanımını sağlayacak temiz teknolojilere yatırım yapıyoruz.

Havacılık ve otomotivde hafifletme ve biyobazlı yaklaşımlar önem kazandı. Dolayısıyla biz de üretimde geri dönüştürülmüş ve biyo-bazlı malzemeler, doğal elyaf ve termoplastik geri dönüştürülebilir prepreg kullanımı üzerinde çalışıyoruz. Örneğin, geleceğin sivil havacılık dünyasında, hidrojen yakıtının uçaklarda kullanılması bekleniyor. Biz de Kordsa olarak hidrojen tankı projeleri üzerinde çalışarak bugünden geleceğin malzemelerine odaklanıyoruz.

Yine otomotivde de araçların hafifletilmesi için karbon emisyonlarını azaltan Hidrojen Yakıt Hücreli Elektrikli Araçlara (FCEV) yönelik ise slitpreg ve towpreg ürün gruplarını piyasaya sürerek ürün portföyümüzü genişlettik. Bu malzemelerimiz, Hidrojen Yakıt Hücreli Elektrikli Araçlar için güvenli hidrojen depolama tankları üretiminde kullanılıyor. Elektrikli araçlarda lastikler de değişiyor. Lastiklerin yuvarlanma direncinin azaltılması, yüksek hızlarda dayanıklılığın artırılması ve aracın daha uzun menzil elde etmesinin sağlanması üzerinde çalıştığımız konulardan bazıları. Çalışmalarımızı konsept boyutunda geliştirmenin ötesinde gerçek kullanım alanlarında görmeyi hedefliyoruz. Ancak bu şekilde, geleceğin dünyasına fayda sağlayabiliriz. O yüzden bizim ikili düşünmemiz lazım. Hem laboratuvarın hem müşterinin ve pazarın nabzını tutuyoruz. Fütüristik değil gerçekçiyiz, ayakları yere basan ve ihtiyaçları karşılan öncü bir şirketiz. Bunu başaramadığınız zaman ne Amerika ile ne de Uzakdoğu ile rekabet edebilirsiniz.”