Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Denetim, danışmanlık, finansal danışmanlık, risk danışmanlığı, vergi ve ilgili alanlarda, birçok farklı endüstride faaliyet sürdüren Deloitte Türkiye, ‘Teknoloji Sektöründe Kadın: Türkiye’de kadınları teknoloji sektörüne çekmek ve kariyer yolunda desteklemek’ temalı raporunu yayınladı. Çalışma; otomotiv, finans ve enerji sektörlerinde kadının rolüne ışık tutan serinin dördüncüsü olma özelliğini taşıyor. TÜBİSAD işbirliği ile yapılan çalışmaya, teknoloji sektöründen toplam 486 beyaz yakalı kadın çalışan katıldı.
Deloitte Türkiye Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Lideri Metin Aslantaş, TÜBİSAD ile gerçekleştirilen bu çalışma ile, teknoloji sektörünün beyaz yaka kadın çalışanlarının seslerini duyurma hedefinde olduklarını dile getirdi: “Araştırma kapsamında, kadınların %85’i teknoloji sektöründe olmaktan mutlu olduğunu dile getiriyor. Bu oran diğer sektörlerde yaptığımız araştırma sonuçlarıyla karşılaştırdığımızda, memnuniyet düzeyi en yüksek kadın oranının teknoloji sektöründe yer aldığını gösteriyor. Kadınların, teknoloji sektöründen talepleri, beklentileri ve bazı şikayetleri olsa da yine de teknoloji dünyasında olmaktan memnunlar. Bunun sebepleri arasında ise sektörün geleceği olan bir sektör olarak görülmesi, dinamik ve sürekli kendini yenilemesi ve global fırsatlar barındırması öne çıkıyor. Sektörden memnun olmayanlar ise, memnuniyetsizliklerini iş-özel yaşam dengesinin olmaması, kariyer alanında ilerleme ve terfi/yükselme fırsatlarının azlığı, ücret ve yan hakların yetersizliği ve sektörün erkek egemen yapısı gibi pek çok nedene bağlıyor. Sektörde memnuniyet oranı yüksek olsa da geliştirilmesi gereken kritik alanlar mevcut.”
TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Erman Karaca ise, dijital dönüşümden kaynaklanan eşitsizliklere dikkat çekti: “Türkiye, dijital devrimin yarattığı başlıca tehditlerden olan eşitsizliklerin derinleşmesinde risk altında olan ülkelerden birisi. Teknoloji ise; risk katssayısı yüksek alanlardan biri olarak görülüyor ve ne yazık ki toplumumuzda, riskli görülen alanlarda erkeklere daha fazla güven duyuluyor. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımında küçük-büyük işletmeler arasındaki eşitsizliğin yanı sıra kadın-erkek, yaşlı-genç, eğitimli-eğitimsiz bireyler arasında da büyük farklılıklar bulunuyor. Kadın ve erkekler arasında bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımındaki eşitsizlik, Türkiye’de oldukça yüksek.
Sektörün geleceği için dijital eşitsizliklerin giderilmesine ve dijital yetkinliklerin geliştirilmesine odaklanmak büyük önem taşımaktadır. Teknolojide çalışan kadın-erkek sayılarının eşitliği ancak okul yıllarında kız öğrencileri daha fazla teknik alanlara yöneltilmesiyle başarılabilir.”
Kadınlar teknolojiden kopamıyor
Rapora göre, ‘Eğer sektör değiştirecek olsaydınız, nereye giderdiniz?’, sorusuna verilen yanıtların başında bilgi teknolojileri, medya ve eğitim sektörleri geliyor. Öte yandan sektörden ayrılış sebeplerinin en önemlilerinden bbiri kariyer yolunda ilerleme fırsatlarının ve terfi olanaklarının az olması olarak ortaya çıkıyor. Bunu, terfi konusunda ortaya çıkan rakamlar da destekliyor. Son şirketinde 5 yıla kadar deneyimi olanların oranı (%18’i 1 yıldan az çalışan oranı olmak üzere) %59 olmasına rağmen, son şirketinde hiç terfi alamayanların oranı %52 ve bir defa terfi alanların oranı ise %21.
Her iki kadından birinin hedefi üst düzey yöneticilik
Türkiye’de teknoloji sektöründe kadınların %53’ü üst seviye yönetici olmayı hedefliyor. %19’luk kısmı orta seviye yöneticiliği hedeflerken, %10’u bağımsız (freelance) çalışma ve %8’i girişimcilik hedefine sahip. Sektörde çalışan her on kadından sekizi, hedefine ulaşmak için önünde açık bir yol görüyor. Bu açıdan diğer sektörlere nazaran en iyimser kadın çalışanlar teknoloji sektöründen çıkıyor.
Kızını da teknoloji sektörüne yönlendirecek olanların oranı %92
Kadınların %92’si, kendi kızını ya da ailesinden başka bir kız öğrenciyi teknoloji sektöründe çalışmak üzere teeşvik edeceğini söylüyor. Kadın çalışanların %75’i, kadınların sektöre çekilebilmesi için onlara rol model olabilecek kadın liderlerin görünürlüğünün artması gerektiğini düşünüyor. Bu amaçla yapılması gerekenlerin arasında ayrıca lise ve üniversiteli genç kadınlara yönelik programların düzenlenmesi (%50), esnek ve evden / uzaktan çalışma olanaklarının arttırılması (%45), mentorluk programlarının hayata geçirilmesi (%35) ve tanımlanmış kariyer ilerleme adımları (%31) yer alıyor.
Kadınlar dengeli yönetim, karar alma ve ticari kazanç süreçlerinde fayda sağlıyor
Cinsiyet dengesi oluşturulmuş bir yönetim ekibi kadınların %73’ü için dengeli kurumsal yönetim, %71’i için karar alma sürecinde farklı perspektifler ve %51’i için ticari kazanç ve finansal performans artışı anlamına geliyor. Kadınların %30’u çalıştıkları şirketlerin bünyelerindeki kadın istihdamını artırmak için özel programlar uygulamadığını, %30’u ise uyguladığını belirtiyor.
Kadınlar kendi şirketlerine kadın konusunda tam not veermese de düşük not da vermiyor. Zayıf ve çok zayıf seçenekleri diğer sektörlerde yapılan Deloitte çalışmaları arasında en düşük oranda seçilmiş durumda… Katılımcıların %64’ü genel anlamda sektörde de olumlu değişimler olduğunu düşünüyor ve böyle düşünenlerin %50’si de teknoloji sektöründe kadın çalışan ve lider sayısının arttığını düşünüyor.
Çalışan kadınlar: ‘Temsil oranımız genel olarak düşük ama diğer sektörlere oranla daha yüksek’
Kadınlar, Türkiye’de teknoloji sektöründe yetersiz temsil edildiklerini düşünüyorlar. Yine de Türkiye’de otomotiv, finans ve enerji sektörleriyle karşılaştırıldığında genel ortalama %43 iken teknoloji sektöründe kadın çalışan oranı %67 seviyesine çıkıyor. Bu oran her ne kadar kadınlar açısından memnuniyetsizlik yaratsa da global oranlarla karşılaştırıldığında durumun son derece iyi olduğu gözlemleniyor. Öyle ki, Dünya Ekonomik Forumu Küresel Cinsiyet Uçurumu (WEF, The Global Gender Gap Report 2017) raporuna göre bilgi teknolojileri alt sektörü kadın istihhdamı konusunda uçurumun en büyük olduğu sektörler arasında. Örneğin, %27 kadın çalışan oranı ile dünyada yazılım ve bilişim teknolojileri sektörü en kötü üç sektör arasında yer alıyor. Son yıllarda önemli bir artış olsa da kadın lider oranı ise %20’nin altında bir oran ile en alt sıralarda bulunuyor.
Çalışmada yer alan katılımcıların tamamı kadın liderler ve erkek liderlerin farklı özellikler sergilediklerini düşünüyor. Kadın liderlerin, etkileme becerisi ve ikna kabiliyeti, organizasyon becerisi, yönetim alanındaki bilgi birikimleri ile öne çıktıkları düşünülürken; erkek liderlerin teknik beceriler, sektör bilgisi ve yönetim alanındaki bilgileriyle sektörde başarılı oldukları düşünülüyor.
Kadın çalışanların %54’ü, erkeklerin bilgisayar ve teknoloji konusunda kadınlardan daha avantajlı olduğunu düşünüyor. Toplumun, kadın ve teknoloji imajlarını birbiriyle bağdaştırmadığını düşündüğünü söyleyen kadın çalışanların oranı ise %76 gibi yüksek seviyelerde.
Her iki kadından biri mentorluğuu önemsiyor
Kadınlar, mentorluğu önemsediklerini belirtirken, bunun yeterli değeri görmeyen bir konu olduğunu da düşünüyorlar. Her iki kadından biri kariyer gelişiminde yardımcı olan bir mentoru olduğunu dile getirirken; mentoru olan kadın çalışanların %93’ü, doğrudan ya da dolaylı bunun olumlu etkisini gördüğünü düşünüyor. Aynı şekilde neredeyse her iki kadından biri (%52), şu an başka birine mentorluk yaptığını ifade ediyor.
Teknoloji sektöründe çalışmanın ailevi yükümlülüklere negatif etkisi az
Teknoloji sektöründe çalışan kadınların %51’i, kadın ve erkeklere ödenen ücretlerde eşitsizlik ile performans değerlendirmelerinde adaletsizlik olmadığını düşünüyor. Ancak öte taraftan ücret eşitsizliği olduğunu düşünen kadınların tamamı ise sektördeki erkek çalışanların daha fazla kazandığını düşünüyor. Ücret ve performans adaletsizliklerinin nedeni olarak %55 ile toplumsal cinsiyet normlarının içselleştirilememesi, %51 ile sektörün daha çok erkek çalışan tercih etmesi ve %49 oranında sektörrün erkek egemen bir sektör olması gösteriliyor.
Teknoloji sektöründe çalışan kadınlar, sektörlerinin ailevi yükümlülükler konusunda anlayışlı (%33) ya da herhangi bir etkiye sahip olmadığını (%45) düşünüyor. Kadınların sadece %29’u, ailevi yükümlüklerini yerine getirirken kariyerlerinin olumsuz etkilendiğini düşünüyor.
Sektördeki kadın dayanışması gelişime açık
Araştırmanın değindiği bir diğer önemli konuda sektör içerisindeki kadın platformları… Kadınların %84’ü, şirket içi kadın platformu ya da destek grubu olmadığını söylerken; sektörün tamamına hitap eden kadın platformu ya da gruplarına önemli ölçüde ya da sınırlı dahil olanların oranı sırasıyla %3 ve %20 gibi düşük seviyelerde karşımıza çıkıyor. Olumlu gelişmeler olduğunu belirtenlerin %50’sine göre sektörde kadın istihdamı artıyor. Kadınların belirttikleri olumlu gelişmeler içinde doğum izni, esnek ve yarı zamanlı çalışma gibi yasal düzenlemeler dikkat çekici olumlu adımlar olarak öne çıkıyor.