Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
İstanbul, İBB'nin kendi öz kaynaklarıyla alımını yaptığı 160 yeni metrobüsten 30'una kavuştu. 30 yeni metrobüsün sahaya çıkış töreni, Edirnekapı Metrobüs Garajı'nda, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun katılımıyla gerçekleştirildi. İstanbul'un otobüs ihtiyacının elzem olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, filodaki araçların kilometresinin ve yaş ortalamasının oldukça yüksek olduğunun altını çizdi. Bu anlamda kentin otobüs filosunun yenilenmesinin mecburi olduğunu vurgulayan İmamoğlu, "Yaklaşık 2 yıl önce, 300 otobüs alımıyla ilgili, finansmanını da hazırladığımız 90 milyon Euro'luk bir bütçeyle Meclis'ten de oy birliğiyle çıkarttığımız bir yetki almıştık ve bu kararı, Ankara'da ilgili kurumlara göndermiştik. Fakat Cumhurbaşkanlığımız, 1,5 yıl onayda bekleyen bu kararla ilgili ne 2021 yılı için ne de 2022 yılı için yatırım planına bu süreci katmadı ve bu önerimizi yatırım planına almadı" hatırlatmasında bulundu.
"İBB KASASINI NEREDEYSE BOŞ BULDUK"
"Biz, İstanbul'u her zaman şöyle bir bakış açısıyla uyarmıştık" diyen İmamoğlu, "İstanbul'un tek bir imzayla yönetilmesini, tek bir anlayışla yönetilme riskini bir insafa dayalı olarak bırakmayacağımızı ve bu yönde de her şeye rağmen, sıkıntılara rağmen, engellemelere rağmen çözüm bulacağımızı, bu konuda da kararlı olduğumuzu, İstanbul'un her şeye rağmen kaynak üretebilme becerisi olduğunu dile getirmiştik" ifadelerini kullandı. 2019 yılının Haziran ayında göreve geldiklerinde, İBB kasasını neredeyse boş buldukları bilgisini paylaşan İmamoğlu, şunları söyledi:
"Aylardan Haziran, 2019'un son günü. Temmuz'un ilk günü Hazine payı yatar kasaya. Bir baktık kasada para yok. Niye? Tarihinden 15 gün gün önce Hazine payını kasaya yatırıyorlar. 1 milyardan daha fazla bir kaynak o zaman; 1 milyar 100 milyon lira civarında bir paraydı. Yetmiyor; becayişten dolayı 5 milyon civarında Maliye'den bir para yatıyor. 1 milyar 600 milyon lira civarında bir parayı yatıyor. Kasada, maaşı ödeyecek parayı bırakın, onun 20'de 1'i kadar bir para dahi yok. 6-7 milyon liralık bir para var. Koca İBB'de bu parayı bırakıyorlar, diğeri 10-15 gün içerisinde, sağa sola, istedikleri kuruma aktarılıyor, dağıtılıyor ve biz görevimizin başına geliyoruz. 6 milyon lira; koca İBB'nin kasasındaki para."
"SET KURMAZLARSA DAHA HIZLI HALEDERİZ"
Kasayı boş bulmalarının yanı sıra, devlet bankalarından kredi almalarının da talimatla engellendiğini belirten İmamoğlu, "Biz, bu koşullarda dahi, ilk günden itibaren belediyenin bütün çarklarını tıkır tıkır işlettiğimiz gibi, birçok kurum ve kuruluşun da heba olmuş, ne yazık ki işlemez hale gelen çarklarını da yeniden döndürmeye ve çalışmaya başladık. O bakımdan bu insafa bu süreci bırakmayacağımızı dile getirdiğimizin bir örneğidir bugünkü burada gördüğünüz manzara. Yeter mi? Yetmez. İhtiyacımız var. Bizi engellemez iseler veya bazı bulduğumuz kaynakların önüne set kurmazlarsa, daha hızlı hallederiz. Olmadı, seneye seçimde değişecek, ondan sonra hallederiz. Bir sene sonra her şey daha güzel olacak" diye konuştu.
"İETT'NİN GEÇMİŞE DÖNÜK ARTAN BİR ARIZA ORANI YOK"
İETT araçlarının yaşına bağlı olarak bazı olumsuzluklar yaşandığını kaydeden İmamoğlu, "Bazı bozulmalar, arızalar yaşanıyor. Gençleşen filomuzla, bunu daha da azaltacağız. Arıza demişken, şuna değinmek istiyorum: Araçların bir arıza yapma oranı vardır. Yani sıfır arıza diye bir şey, dünyanın hiçbir yerinde yok. Bizde de yok. Bizim de araçlarımızda bir arıza yapma oranı var. Ve bu oranın yıllar içerisindeki seyri, sistematik olarak, matematiksel olarak İETT'nin verilerinde de var. Yani geçmişe dönük, bugünlerde var olan bazı çok eskimiş filolardan ötürü kaynaklanan artışlar olsa da genelinde İETT'nin geçmişe dönük artan bir arıza oranı yok. Bazen dönem dönem, ufak tefek artan olsa da daha çok, daha az arıza verir duruma geldiğini ifade etmek isterim. Ama bir fark var. Muhalefete düşmüş aklın bu işi deşifre etme ve buradan 150 yıllık bir kurumu çürütme pahasına, adını lekeleme pahasına, ne yazık ki vazgeçmeden kültür propaganda ve karalama yapma üzerine kurdukları sistemin kamuoyuna dönük bir algısı var. Yoksa bu arızalar her zaman var. 10 sene önce de vardı, 5 sene önce de vardı, bugün de var" şeklinde konuştu.
"DAHA ÇOK YOLUMUZ VAR"
Bugün hizmete aldıkları 30 yeni otobüsün ihtiyacı karşılamayacağını bildiklerini ifade eden İmamoğlu, "Bu kadar büyük filoya göre, ihtiyaç açısından çok daha yolumuz olduğunun da altını çizmek isterim. Amacımız; İstanbul'da, bu güzel kadim kentte, bu şehrin güzel insanlarına yakışır, hızlı, güvenli, konforlu bir hizmeti sunabilmek. Tabi akaryakıt fiyatlarının çok büyük artış gösterdiği bu dönemde, yeni araçlarımızın mevcut araçlarımıza göre de yolcu başına birim yakıt tüketiminin daha düşük olması, tasarruflu olması da ayrı bir kazanım olacak. Ne acı ki akaryakıt fiyatları, ham madde fiyatları çok ciddi artış içerisinde. Ayrıca daha da belimizi büken, ülkemizdeki kur artışları. Kur artışlarıyla beraber bunun çarpan etkisi, çok daha da yükseliyor. Geçen yıl konuştuğumuz rakamlarla bu yıl otursak masaya, otobüs konuşmaya başlasak bambaşka rakamları konuşuyor olacağız. Bunun ne üretici firmalar sebebi ne de İBB. Bunun sebebi, ekonomiyi yöneten kişiler" dedi.
"VATANDAŞA HİZMET HER ŞEYİN ÖNÜNDEDİR"
İBB ve İstanbul'un bütün kurumlarının itibarlı olduğunu vurgulayan İmamoğlu, şöyle konuştu:
"Her şeyin önündedir halka hizmet, vatandaşımıza hizmet. Siyasi partiler, siyasi kimlikler hizmet için bir araçtır, asla amaç değildir. Ben bu aklın, bu felsefenin Cumhuriyet Halk Partili bir ferdi olarak, hiçbir siyasi ortamda, bireysel kibir ve bireysel çıkar uğruna adım atmak isteyenlere fırsat vermeyen bir kimlik olmaya devam edeceğim. Halka hizmet konusunda hiç kimse işimize, gücümüze, hizmet üretmemize engel olma girişimine bulunsa da bunda başarılı olamayacak. Çünkü İstanbul halkının topyekun bizim arkamızda olduğunu, hizmet yaptığımızda bizimle beraber olduğunu biliyorum. Bu duygularla yeni metrobüslerimizin şehrimize, halkımıza hayırlı olmasını diliyorum."
İETT Genel Müdürü Alper Bilgili de konuşmasında, yeni metrobüsler için düzenlenen ihale süreci ve yeni araçların özellikleriyle ilgili detaylı açıklamalarda bulundu. İmamoğlu ve beraberindeki heyet, konuşmaların ardından yeni metrobüs araçlarının test sürüşüne katıldı. İmamoğlu, test sürüşünden sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin soruları ve İmamoğlu'nun sorulara verdiği yanıtlar şöyle oldu:
SORU-YANIT:
"SAYIN BAHÇELİ KLASİK ARAÇLARININ DEPOSUNU KAÇA DOLDURDUĞUNU AÇIKLASIN"
- Sayın Bahçeli, "İstanbul'da ulaşıma yüzde 40 zam yapanlar, zillettendir" dedi. Ne diyeceksiniz?
"Ne yazık ki üzücü bir yorum olmuş. Cevap versem mi, vermesem mi? Şöyle diyeyim: Saygıdeğer Genel Başkan Sayın Bahçeli'nin benim bildiğim kadarıyla klasik araç koleksiyonu var. Klasik araçları çok sever ve ara ara bindiğini de biliyorum basından takip ettiğim kadarıyla. 4-5 ay önce o araçlarından herhangi birinin deposunu kaça doldurduğunu ve bugünlerde kaça doldurduğunu da açıklarsa, bence daha objektif, daha vicdanlı bir açıklama olur diyeyim. O kadar diyeyim yani. Başka bir şey demek istemiyorum."
ULAŞTIRMA BAKANI'NA YANIT: "BEYEFENDİ İNCİNMİŞ"
- Katıldığınız bir program sonrası kişilik haklarını ihlal ettiğiniz iddiasıyla Ulaştırma Bakanı, size 250 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Bu konu hakkında ne demek istersiniz?
"Beyefendi incinmiş; öyle diyeyim. İstanbul halkına ve İstanbul'a dair sözlerine dikkat edecek. Benim söylediğim her şey bellidir, doğrudur. Kendisi hakkında olan süreçleri tanımlamıştır. Kişilik haklarına asla bir müdahale yok. Sayın Bakan, Ulaştırma Bakanlığı görevini yapsın. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'yle ilgili süreçlere müdahil olmasın; işine baksın. Onun işiyle ilgili sınırları var. Bize müdahale ettiği an, cevabını alır. Haddini bilmezse de biz, haddini bildirecek cevapları, 16 milyon insanın hakkı adına veririz. Bizim söylediğimiz sözler, o hakkında açılan soruşturma talebimiz, hepsi ortadadır. Daha önce kendisiyle ilgili basındaki bütün bilgi, belge ve paylaşımlara yasak koydurma kararını -bana göre usule uygun olmayan bir biçimde kararını aldırtmışlardı- ben tekrar hatırlattım. 'Yok zimmet değildi' falan… Doğru; zimmet değildir, ihaleye fesat karıştırmaktır. Olabilir. Birbirinden daha az ya da daha çok suç tarifi değildir. Ama belgeler, deliller nettir. Hakkında savcılığa iletilmiş suç duyurusu, dava süreci vardır. Bunları beyan ettik. Hiçbir şekilde açtığı tazminat davasıyla ilgili mesnet oluşturacak bir söylemim olduğunu düşünmüyorum."
"TEK ZAM YAPAN İBB DEĞİLDİR"
- Dün İBB Meclisi'nde Cumhur İttifakı'nın öğrenci akbilindeki abonmandaki indirime dair teklifi görüşüldü. Teklif komisyona gitti. Bu duruma dair ne düşünüyorsunuz? Bundan sonrası ne olacak sizce?
"Değerli basın mensuplarımız, bir kere şunu net olarak vatandaşımıza objektif olarak sizlerin de izah etmesi, anlatması gerekir: Türkiye'de tek ulaşım zammı yapan belediye, İstanbul Büyükşehir Belediyesi değildir. Ve iddiayla söylüyorum ki; özellikle öğrenci ulaşımı bakımından, Türkiye'nin en ucuz ulaşım imkanı sunan belediyelerinin başında geliyoruz. Ve Türkiye'de içinde, Millet İttifakı'nın da olan, Cumhur İttifakı'nın da olduğu da belediyeler zam yapmıştır. Kocaeli'ye gidin, zam yapmıştır. Bursa'ya, gidin zam yapmıştır ya da Ankara'ya gidin, İzmir'e gidin, zam yapmıştır. Tek İBB zam yapmamıştır. Hatta İBB, onların zam yaptığı tarihlerde de zam yapamamıştır. UKOME'de engellenmiştir uzun süreler. Burada daha önce de engellendiği gibi. Ve günün sonunda bir zam yapılmıştır. Bir kere bunu bilelim."
"İkincisi; bütün bu süreçleri bilen, İstanbul'daki popülizmin Nirvana'sını bu şehre yaşatan arkadaşların bir kısmının ortaya koyduğu sözüm ona bu dahiyane fikir, sözüm ona öğrencilere katkı sunma iyiliğini düşündüğü arkadaşlar; yapılan zammın İBB tarafından sübvanse edilmesini istiyor. Peki madem öğrenciyi çok düşünüyorsunuz; öğrenciyi sadece İBB'nin yaptığı zam mı etkilemiş? Ankara'dan, birçok konuda öğrencilere, sadece öğrencilere değil, öğrencilere o imkanı sağlayan annelere, babalara, hanelere katkı sunacak o kadar çok şey var ki ellerinizde. Örneğin diyebilirsiniz ki; bu tarz öğrencisi olan hanelere, BOTAŞ karar alır, Enerji Bakanlığı karar alır, İGDAŞ faturalarında özel bir uygulama getirir. Elektrik faturalarına da özel bir uygulama getirir. Yani bugün dört katı elektrik faturası ödüyor bu evler. Samimiyetsiz, tamamen popülist bir akılla yapılmış bir açıklama ve üzerinden verilmiş bir önerge."
"Biz, her şeye rağmen doğruyu yapacağız. Bakın size bir örnek vereyim. 4 sene önce öğrenci kartı 85 liraydı. Biz göreve geldik, 40 liraya indirdik bunu. O zaman mazot 6 lira. Bakın neredeyse 4 sene önce bu arkadaşlar. O önergeyi veren arkadaşlar, -açıklamayı yapan Belediye Başkanı arkadaş o zaman da belediye başkanıydı- 4 sene önce 85 liraya satıyorlardı öğrenciye o kartı. Mazot 6 liraydı. Şimdi diyor ki; 'Mazotu 20 lira biz yaptık. Ankara'da zam yaptık. 6 liradan 20 liraya çıkarttık. Ama sen, ey İstanbul Belediyesi, 78 liraya sat. Nasıl sat? Gene İBB'nin kasasından al, oraya ver. Demiyor ki, 'Ankara'dan şöyle bir kaynak sağladım.' Ya gördüğünüz otobüsler bile, geçtiğimiz yıl 100 liraysa bugün 200 liradır veya daha fazlasıdır. Öğrencilerimizi aldatmaya çalışıyorlar. Öğrencilerimizin zekası, onları çok şeyle katlar. Onun için biz, her şeye rağmen doğruyu yapmaya devam edeceğiz."
"SÖZ KONUSU VAKIFLAR OLSA, 120 KOLLARI OLSA KALDIRACAKLAR"
- İBB Meclisi'nde TÜGVA ile ilgili bir karar görüşüldü, İBB arazisinin 10 yıllığına Eyüpsultan Belediyesi'ne devredilmesi hakkında. Siz bu konuyu da veto ettiniz. Ne söylemek istersiniz?
"Arkadaşların peşine düştüğü meseleler bunlar. Yani çok sevdikleri, çok inandıkları ya da inanmadıkları talimat aldıkları bazı vakıflara, derneklere bir şey verilecekse, orada böyle cansiperane, iki kolu değil de 120 kolu olsa onları ayağa kaldıracaklar evet demek için. Ama vatandaşın lehine bir şey varsa, orada kalkan el görmüyoruz. Aynen -İstanbul'un ulaşımdaki en acı, en belki de böyle hani gözü oyan konulardan biri taksi meselesidir- 3 senedir taksi meselimizi engelledikleri gibi. Ama böyle bir vakıflarına, bir derneklerine bir şey verilmeye görsün hemen bütün eller ayağa kalkıyor. Onların derdi hep bir avuç insan; bizim derdimiz ise 16 milyon insan. Aradaki fark bu."
İHALE VE ALIM SÜRECİ
İBB'nin bağlı kuruluşlarından İETT'nin metrobüs hattında görev yapan 670 aracın yaş ortalaması 10'a yükseldi. Yoğun şikayetlere neden olan metrobüsleri yenilemek için 300 araç almak üzere, 90 milyon Euro'luk dış krediye Cumhurbaşkanlığı'ndan aylarca onay çıkmayınca, İETT öz kaynakları ile otobüs almak için harekete geçti. 5 Ağustos 2021 tarihinde düzenlenen ve canlı yayınlanan ihalenin sonucunda 21 metre uzunluğunda 100 otobüs için Otokar firmasının teklifi, 25 metrelik 60 otobüs için de Akia firmasının teklifleri uygun görüldü. Alınacak 21 metre uzunluğundaki Otokar otobüsler, 200 yolcu kapasiteli olacak. Mevcutta kullanılan araçlar, 18,5 metre ve 185 yolcu aynı anda yolculuk yapabiliyor. 25 metre uzunluğundaki 60 Akia otobüs de 280 yolcu kapasiteli. Mevcutta kullanılan otobüsler de 26 metre ama 225 yolcu taşıyabiliyor. Yüzde 15'i peşin, kalanı 72 ay vade ile alınan otobüslerin teslimatları, 30 yeni aracın hizmete girmesiyle başlamış oldu.