İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye ekonomisinin 2021 yılı ikinci çeyreği büyüme verisine yönelik olarak şu açıklamada bulundu:
“Ekonomimizin ikinci çeyrek büyüme performansı, yaşadığımız pandemi koşullarında her türlü övgüyü hakkediyor. Sanayimizin bu büyümeye katkısı ise gurur verici. İmalat sanayinin büyümede yarattığı yüksek ivme, bir anlamda sanayimizin pandemi başladığından bu yana rüştünü fazlasıyla ispatladığının da bir göstergesi. Bu nedenle Türkiye’nin sanayiye verilecek destek konusunda en ufak şüphesi olmaması lazım. Rakamlarla bu belgelendi.
İkinci çeyrekte sanayi sektörünün yıllık bazda yüzde 40,5 büyümesinde bir baz etkisinden de söz etmemiz gerekse bile, bu performansı, sanayimizin gerek iç piyasada ve gerekse ihracatta önüne gelen fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek, yeni pazarlar bularak, pandemiden bu yana yazmakta olduğu başarı hikayesini sürdürdüğünü gösteriyor.
Sanayiciler olarak bu başarıyı büyük ölçüde kendi kas gücümüzle başardık. Bundan sonrası için bir çok temel konunun çok daha güçlü olarak gelişmesi gerekiyor. Önümüzde bekleyen en önemli konu yüksek enflasyon. Enflasyonun mutlaka orta vadede hatta kısa vadede hayatımızdan çıkması gerekiyor. İhracattaki başarının sürdürülebilmesi için Türkiye’nin yeni yatırımlara ihtiyacı var. Mevcut kapasite ile ancak buraya gelebiliyoruz. Sanayinin finansman ihtiyacı var. Hem işletme sermayelerinin farklı nedenlerden zor döndüğü hem de yeni yatırımlara ihtiyaç olduğu dönemde finansman ihtiyacı geçmişten çok daha fazla. Bu nedenle sanayimizin pozitif bir ayrımcılıkla desteklenmesi gerekiyor. Ben bu büyüme performansısın ardından sanayicinin ödülünün bu olması gerektiği kanaatindeyim.
Sanayimizin istihdam ile bağlantısına da değinmek istiyorum. İstihdam sanayimiz ve ülkemiz için olmazsa olmaz bir konu. Bir yandan işsizlikte yaşadığımız sorunlar ortadayken, öte yandan işgücümüzü sanayi ile buluşturmakta zorlanıyoruz. Bu nedenle sanayideki yeni yatırımlar yeni istihdam alanlarının açılması ve kapsayıcı büyümenin sağlanması açısından çok önemli.
Bu noktada şunu söylemek isterim ki, bir zafer sarhoşluğuna girmeden, yıllar sonra özgüvenini yakalayarak kendini ispatlamış olan sanayimizin bu başarısını sürdürülebilir desteklerle kalıcı hale getirilmeliyiz… Burada önemli olan sanayi sektörümüzün gelecek yıllar adına bu başarısını nitelikli ve sürdürülebilir hale getirerek kalıcı şekilde devam ettirmesidir.”