Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu'ndan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Son aylarda telekomünikasyon abonelikleri kapsamındaki taahhüt yenileme ve kota aşımına yönelik şikayet sayısında artış yaşanmaktadır. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu‘nu (BTK), fahiş kota aşım ücretleri uygulayan şirketlere karşı harekete geçmeye ve işletmecilerin veri paketlerini hesaplama yöntemlerini denetlemeye davet ediyoruz.
Telekomünikasyon şirketlerinin 3-4 katı bulan artışlar içeren yeni sözleşmelere telefonla onay almaya çalıştığı belirtilmektedir. Telefonda taahhütlerin içeriği ve şartlarına ilişkin yeterince bilgilendirme yapılmamakta, onay sonrası yazılı bir belge de gönderilmemektedir. Yurttaşların önemli bir bölümü sözleşmelere ilişkin şartları bilmemekte, işletmecinin pazarlama görevlisinden alabildiği bilgilerle hızlı bir tercih yapmak zorunda kalmaktadır. Öncelikle bu tip bir çağrı alan yurttaşlara, kalan taahhüt süreleri ve mevcut tarifesinde faturaya yansıyan rakamları öğrenerek, yeni tarife teklifini değerlendirmesini tavsiye ederiz. BTK son olarak Nisan 2024`den geçerli olmak üzere Mobil Elektronik Haberleşme Hizmetleri Azami Ücret Tarifesi`ni değiştirmişti. Yeni tarifeyle bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 65 oranında artış yapılmıştı. Cep telefonu faturada büyük yer tutmayan arama ve mesaj servislerini artıran yeni tarifede İnternet erişimi bedellerine yer verilmiyor. Tarifeye bakıldığında şirketlere dakikasını 3,12 TL`ye kadar ülke içi telefon görüşmesi bedeli belirleme imkanı sağlandığı görülüyor. Örneğin bin dakikalık bir görüşme paketi için 3 bin TL`yi aşan bir faturalama imkanı veren bu tip "azami" düzenlemeler şirketleri fiilen sınırlamadığı için aslında yok hükmündedir. Enflasyonun yüksek olduğu bir dönemde bu düzeyde artış yapılmak istenmesi normal olmakla birlikte aynı hizmet için daha yüksek rakamlar istenmektedir. Tüm işletmecilerin benzer bedellerle sözleşme yenilemeye çalıştığı bu dönemde, alanda zaten sınırlı olan rekabet ortamı da bütünüyle ortadan kalkmıştır.
Üst Sınırlar Belirlenmeli
Tarife yenilemeye yönelik ayrıntılı bir düzenleme yapılmalı ve her hâlükârda farklı kullanım miktarları için İnternet erişimi de dahil olmak üzere üst sınırlar belirlenmelidir. BTK`nın konuya ilişkin yayımladığı "Kullanım Miktarı Sınırlı Hizmetler ile Fatura Üst Sınırı Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar" yalnızca kullanıcının belirlediği sınır değere ulaştığında SMS ile bilgilendirmesini içeren bir servisin ücretsiz sunulmasını öngörüyor. Faturalara kullanım düzeylerine göre farklı üst sınırlar getirilmediği için yurttaşlar fatura şoklarına maruz kalmaktadır. Benzer şekilde fatura korkusuyla düşük kullanımlı tarifeleri tercih eden kullanıcılar ise kota aşım ücretleriyle boğuşmak zorunda kalmaktadır. Söz konusu yenileme teklifleri çoğunlukla çağrı merkezlerinden yapılan bir telefon görüşmesi sonundan kullanıcılara onaylatılmaktadır. Düşük fatura için tercih ettiği tarifeye uygulanan yüksek kota aşım ücreti nedeniyle mağdur olan kullanıcı sayısının arttığı anlaşılmaktadır. Belirlenen kota miktarı, şirketler için abonelere yüksek fatura kesme olanağı yaratan bir tuzak işlevi görmektedir. İnternet erişiminde örneğin belirlenen 100 MB`lık sınırı çok küçük de olsa aşan kullanıcılar ciddi fiyat farkları yansıtılabilmektedir. 500 MB`lık kota aşımını için 80-100 TL`yi geçen ek ödemeler çıkarılabilmektedir. Kota aşımı durumunda normal şartlarda uygulanan bedeller gözetilerek bir üst sınır limiti getirilmelidir. Kotanın hızla dolmasına yol açan bir hesaplama yöntemi kullanıldığı anlaşılmaktadır. Basit bir mesaj gönderme işleminin 1-10 KB arası veri kullanmasına rağmen işletmecinin belirlediği standart veri paketi birimi kadar kotadan düşüş yapıldığı belirtilmektedir. 1 KB kullanılsa dahi standart veri paketi miktarı (örneğin 100 KB`lık) kadar kullanıma yansıtılması nedeniyle kotanın hızla dolarak aşımlara neden olduğu belirtilmektedir. BTK`yı bu şikayetleri göz önüne alarak işletmecilerin veri paketi hesaplama yöntemlerini denetlemeye davet ediyoruz.
ÖİV Kaldırılsın
Günümüzde İnternet erişimi temel insan haklarından biri olarak kabul edilmekte ve ifade özgürlüğünün de ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirilmektedir. İfade özgürlüğünü ön koşullarından biri ucuz, kesintisiz ve yüksek hızlı erişime sahip olmaktır. Bir kamu hizmeti olan İnternet erişimi, diğer sektörlerin hemen hemen hepsi için kaldıraç niteliğinde bir altyapı hizmetidir. Bilgi işlem teknolojilerine ve İnternete erişmekte güçlük çeken toplumların gelişmesi ve dünyayla rekabet edebilecek ölçüde ürün veya hizmet üretebilmesi olanaksızdır. Ucuz tutulması, erişimin dezavantajlı grupları için sübvanse edilmesi gereken bu hizmetlerin, usulsüz uygulamalarla pahalılaştırılmasının önüne geçilmelidir. Cep telefonu servisleri ve İnternet erişimi de dahil olmak üzere telekomünikasyon hizmetlerinin hiçbiri lüks sınıfında değildir. Tarifelerde üst sınırların belirlenmesine yönelik düzenlemelerin yanı sıra yüzde 7,5`den yüzde 10`a yükseltilen Özel İletişim Vergisi (ÖİV) bütünüyle kaldırılmalıdır.
Kamusal Denetime Dönülmeli
Bu alanın kamu adına düzenlemesi gereken BTK`yı göreve davet ederek, başta cep telefonu olmak üzere tüm telekomünikasyon alanındaki hizmetlerin makul fiyatlarla yapılmasını sağlamak için adım atmaya ve şirketleri etkin bir biçimde denetlemeye çağırıyoruz. İşletmecilerin tümünün kâr rekorları kırdığı bu dönemde barınma ve gıda kadar temel bir gereksinim olan telekomünikasyon hizmetlerine bu düzeyde zam yapılması kabul edilemez. Özel sektör eliyle yürütülse de bu alandaki tüm faaliyetler, kamu hizmeti niteliğindedir ve "teorik" olarak kamu denetimi altında gerçekleştirilmektedir. BTK`yı şirketlerin aralarında yaşadığı sorunlara çözüm üretme yerine telekomünikasyon alanını kamu yararı doğrultusunda düzenlemeye; yurttaşların yaşadığı mağduriyeti engellemek için görevini yerine getirmeye davet ediyoruz.