Haziran ayında Son 12 aylık dönemde Çin’e olan beyaz et ihracatı %353 oranında artarak 13,5 milyon dolardan 61 milyon dolara yükseldi

Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü Çin’de kanatlı ürün ihracatını büyütüyor. Haziran ayında Son 12 aylık dönemde Çin’e olan beyaz et ihracatı yüzde 353 oranında artarak 13,5 milyon dolardan 61 milyon dolara yükseldi.
Çin’e kanatlı ihracatı yetkisi bir firmaya verilmesine rağmen, bu ülkeye ihracatta ciddi bir artış yaşandığını belirten İSHİB Başkanı Müjdat Sezer, “Söz konusu ihracat izinlerinin tüm firmalar tarafından alınması ile önümüzdeki dönemde Çin’e olan beyaz et ihracatımız katbekat artmaya devam edecek” dedi.
Su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü ihracatı ilk altı ayda Türkiye ortalaması olan yüzde 20’nin üzerinde artarak yüzde 34 artışla 1 milyar 533 milyon dolardan, 2 milyar 52 milyon dolara yükseldi. İlk altı ayda en çok ihraç edilen ilk üç ürünün tavuk eti, süt kreması ve levrek oldu. Tavuk eti ihracatı yüzde 54 artışla 161 milyon dolardan 248 milyon dolara, süt kreması ihracatı yüzde 86 artışla 71 milyon dolardan 133 milyon dolara, levrek yüzde 17 artışla 111 milyon dolardan 131 milyon dolara ulaştı.
Tavuk eti ihracatında Çin büyük potansiyel barındırıyor. Haziran ayında Çin’e olan ihracat bir önceki aya göre yüzde 31 oranında artarak 4,2 milyon dolardan 5,5 milyon dolara yükseldi. Son 12 aylık dönemde ise Çin’e olan beyaz et ihracatı yüzde 353 oranında artarak 13,5 milyon dolardan 61 milyon dolara çıktı. Çin’in dünyada tavuk eti sektöründe en fazla ithalat yapan ülkelerin başında geldiğini kaydeden İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Müjdat Sezer, hedef pazar olan Çin’e yönelik Ticaret ve Tarım ve Orman Bakanlığı ile yürüttükleri çalışmalardan sonuç alındığını ve pazarın Türkiye’ye açıldığını aktardı.
“İhracatımız artmaya devam edecek”
Firmaların Çin’e ihracat yapmak için başvurularını ilettiğini, fakat Çinli heyetlerin yapacağı tesis ziyaretlerinin pandemi koşulları ve seyahat kısıtlamaları sebebiyle ertelendiğini belirten Sezer, “Çin’e kanatlı ihracatı yetkisi bir firmaya verilmesine rağmen, bu ülkeye ihracatta ciddi bir artış yaşanıyor. Söz konusu ihracat izinlerinin tüm firmalar tarafından alınması ile önümüzdeki dönemde Çin’e olan beyaz et ihracatımız katbekat artmaya devam edecek” dedi.
“İhracata kapalı pazarlara yöneliyoruz”
İhracatta 380 milyon 547 bin dolarla Irak’ın ilk sırada geldiğini kaydeden Sezer, Irak’ın ardından 101 milyon 892 bin dolarla İtalya, 100 milyon 616 bin dolarla Rusya, 89 milyon 536 bin dolarla Hollanda, 83 milyon 936 bin dolarla Birleşik Arap Emirlikleri’nin geldiğini bildirdi. Birlik olarak ihracata kapalı pazarlara yöneldiklerini aktaran Sezer,
“Bu sayede dünya standartlarındaki kalite ve teknoloji ile üretilen ürünleri tüm dünyaya ulaştırmayı hedefliyoruz. Bunun için öncelikle bürokratik çalışmalarla bu pazarların açılmasını sağlamak, serbest ticaret anlaşması yapılması gereken ülkeleri belirleyerek gümrük vergilerinin sıfırlanmasını sağlamak üzere bakanlıklarımızla görüşme halindeyiz. Diğer taraftan, katma değeri daha yüksek ürünlerin ihracatına ağırlık verilmesi, Avrupa Birliği gibi en önemli hedef pazarın ihracatımıza açılarak sektöre kazandırılması büyük önem arz ediyor. Türkiye, Avrupa’ya su ürünleri gönderebiliyor, hatta Avrupa’da tüketilen her 4 balıktan biri Türk balığı diyebiliriz. Hedefimiz kanatlı ürünleri ihracatı için de benzer bir başarı gerçekleştirmek. Avrupa pazarına olan lojistik avantajımızı kullanarak, kanatlı ürünler ihracatı açısından son derece önem arz eden bu pazarın açılması ile katma değerimizi 2 katına çıkarmak istiyoruz” diye konuştu.
Dünya standartlarında üretim yapılıyor
Son 12 aylık sektör ihracatlarına bakıldığında tavuk eti, çipura, levrek ve süt kremasının öne çıkan ürünler olduğunu açıklayan Sezer, Türkiye su ürünleri ve hayvansal mamuller sektöründe dünya standartlarında üretim yapıldığını bildirdi. Gelişmiş lojistik imkanları ile dünyanın her yerine taze, dondurulmuş ve katma değeri yüksek ürünleri gönderebildiklerini dile getiren Sezer, yem maliyetlerinin aşırı yükselmesinin ürün maliyetlerini artırdığını ve dünya ile rekabet gücünün zayıflamasına sebep olduğuna da dikkat çekti.