Geçtiğimiz hafta, belki de piyasada son 2-3 aydır konuşulan konuların daha da
netleşmesi sebebiyle, yılın en kritik haftalarından biri olarak değerlendirilebilir.
Tüm dünyada pandemi sebebiyle bozulan arz zinciri, düşük faiz ortamı ve
pandemiden çıkış süreci emtia fiyatlarında sert yükselişlere sebep olmuştu.
Buna bağlı olarak küresel çapta enflasyon beklentileri ciddi seviyelere
ulaşmıştı. İşte bu ortamda ABD’de Mayıs ayı enflasyonu %4.7 beklenirken %5.0
seviyesinde, çekirdek enflasyon ise %3.8 seviyesinde gerçekleşti. Bu yüksek
enflasyon verisine karşın, alt kalemlerde FED’in de savunduğu gibi geçici bir
enflasyon düşüncesi oluştu ve fiyatlamaları bozmadı. Öte yandan Avrupa Merkez
Bankası (ECB) politika faizini ve varlık alım programını değiştirmedi. Ancak
büyüme tahminlerini yukarı revize etmesi ve bazı üyelerin varlım alımlarını
artırmayı tartışmış olması pozitif ayrışmaya zemin hazırladı. ABD’de enflasyon
öncesinde başarılı geçen ihalelerle gerileyen tahvil faizleri, yüksek enflasyon
sonrasında da gerilemeye devam etti. Bu da özellikle hisse piyasaları açısından
destekleyici oldu. Özetle, piyasa fiyatlamaları geçici enflasyon temasına
tutunmuşa benziyor, ancak özellikle dolar endeksinin seyrini dikkate değer
buluyoruz ve enflasyon konusunun gündemde kalmaya devam edeceğini
düşünüyoruz.
Vakıf Yatırım Menkul Değerler A.Ş