Yurtdışı Makroekonomik Gelişmeler Piyasalar
Fed, piyasada son dönemde beklendiği gibi 75 baz puanlık bir faiz artışı gerçekleştirdi ve federal fonlama faizini
%1,5-%1,75 arasına çıkardı. Fed üyelerinin yılsonu faiz beklentisi Mart’ta açıklanan %1,9 seviyesinden %3,4’e
yükseltildi. Bu da yaklaşık 175 baz puan daha artışa işaret ediyor. Fed Başkanı Powell her toplantıda 75 baz
puanlık artış beklenmemesi gerektiğini belirtirken 50 ya da 75 baz puanın masada olabileceği sinyalini verdi. Fed
Mart’taki beklentilerine nazaran daha düşük bir büyümeye karşılık daha yüksek bir enflasyon gerçekleşmesi
bekliyor. Fed’in bu toplantıda açıkladığı tahminlere göre 2022 sonu büyümesi %2,8 yerine %1,7, işsizlik %3,5
yerine %3,7, çekirdek PCE enflasyonu beklentisi ise %4,1’den %4,3’e yükseltildi. Son günlerdeki piyasa
fiyatlamasına rağmen Fed’in sözlü yönlendirmesi bu toplantıda 50 baz puanlık artışı yapılması yönündeydi. Bu
yönlendirmenin dışında bir adım atılması sonraki döneme dair önemli bir belirsizliğin oluşmasına neden olacak. Bu
yüzden piyasanın verilere verdiği tepkilerin her iki yönde de daha arttığını ve beklenenden kuvvetli bir ekonomik
aktiviteyi işaret eden verilerin Fed’den en az 75 baz puan daha faiz artışı beklentisini körükleyebileceğini ve
piyasada olumsuz fiyatlama oluşturduğunu görebiliriz. Tam tersi, verilerin daha az kuvvetli bir ekonomik aktiviteye
işaret etmesi ve enflasyonda durulma görülmesi Fed’in enflasyonla mücadelede başarılı olduğu algısıyla piyasada
olumlu karşılanabilir.
İngiltere Merkez Bankası beklendiği gibi politika faizini 25 baz puan artırarak 2009’dan bu yana en yüksek seviye
olan %1,25’e çıkardı. Bankanın kararında enflasyonun Nisan’da %9,0 ile 40 yılın en yüksek seviyesine çıkması
etkili oldu. Yapılan açıklamada enflasyonun önümüzdeki dönemde %11’in üzerine çıkma riski belirtilirken daha
yüksek faiz artırımı yapılabileceği sinyali verildi. Japonya Merkez Bankası ise bu hafta gerçekleştirmiş olduğu
toplantıda duruşunu bozmadı ve politika faiz oranını -%0,1 seviyesinde sabit bıraktı.
Piyasa Yorumu
Bir önceki hafta gelen ABD TÜFE verisi sonrasında şahinleşen Fed beklentilerine mukabil, Fed’in de önden
yüklemeli faiz artırımı yapmak istemesi ve neticesinde gerçekleşen 75 baz puanlık artış finansal piyasaların satıcılı
bir hafta geçirmesine neden oldu. ABD 2 yıllık tahvil faizleri hafta içerisinde %3,43 seviyesini test ederken 10 yıllık
tahvil faizleri ise %3,45-3,50 bölgesine kadar yükseldi. Global bazda artan faizler Avrupa’ya da sıçrarken, Alman 10
yıllık tahvil faizleri haftayı %1,65 seviyesinden kapadı. İtalyan 10 yıllık tahvil faizleri ise hafta içerisinde %4,0
seviyesini geçtiği görüldü. ABD ekonomisinin Avrupa’ya göre daha hızlı sıkılaşacağı beklentileri neticesinde DXY
endeksi güçlü kalmaya devam ederken, EURUSD paritesi haftayı 1,05 seviyesinden kapadı. Global bazda artan
enflasyonist korku tahvil faizlerini yukarıya çekerken endekslere ise satış olarak yansıdı. ABD endekslerindeki
satışlar %4’ü aşarken, Çin ve Rus endeksleri ise olumlu ayrışmış oldu. Emtia tarafında ise satıcılı seyir hakimdi.
Artan tahvil faizleri global büyüme endişesi yaratırken bu durum endüstriyel metallere satış olarak yansıdı. Gıda
emtiaları ise bir miktar olumlu ayrıştı.
Oyak Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.