Dikkatlerimiz yurtdışında ECB ve FED Kararları, Yurtiçinde Reform Paketi’nde Olacak!
Bu haftada ticaret savaşları ve Brexit konularına ilişkin haber akışları yine ön plandaydı. Ticaret savaşları konusunda; ABD-Çin ve AB-Çin görüşmeleri kapsamında “stabil” görünüm korunurken, Brexit meselesine dair AB ve Birleşik Krallık cephesinden karmaşık açıklamaların gelmeye devam ettiği görüldü. Özellikle geçtiğimiz hafta içerisinde daha önce hiçbir şekilde ortak bir payda da buluşamayan İngiltere Başbakanı Theresa May ile Ana Muhalefet Parti Lideri Jeremy Corbyn’in anlaşmalı bir Brexit için yaptıkları görüşmeler dikkat çekse de bu görüşmelerden herhangi bir sonuç çıkmadı. Haftanın son günlerine doğru ise İngiltere Başbakanı Theresa May’in, Brexit’in 30 Haziran tarihine erteletmek için çalışma başlattığına ilişkin açıklamalarına AB’den ilk gelen tepkiler olumsuz yöndeydi. Bu haftada dikkatlerimiz Brexit’e yönelik haber akışlarında olmaya devam edecek. Zira bu belirsizlik süreci devam edene kadar gelebilecek açıklamaların piyasalarda anlık olarak fiyat hareketlerine neden olabileceğine ve Sterlin lehine hareketler görebilmemiz içinse bu belirsizlik ortamının kalkıp anlaşmalı bir ayrılık sürecinin başlaması gerektiğini düşünmekteyiz. Yurtdışı veri cephesinde dikkatlerimiz ABD İş İstatistikleri Bürosu tarafından yayınlanan verilerde idi. Rakamlara baktığımızda Tarım Dışı İstihdam 175 Bin beklentilerine karşın 196 Bin ile öngörülerin üzerinde geldi. İşsizlik Oranı ise yüzde 3.8’de sabit kaldı. Ortalama Saatlik Kazançları ise aylık bazda yüzde 0.3’lük düşüş ile yüzde 0.1, yıllık bazda ise yüzde 3.4’lük beklentilerine karşın yüzde 3.2 ile tahminleri karşılayamadı. Avrupa ekonomisinde ise sıkıntılar devam etti. Özellikle Pazartesi günü; Euro Bölgesi ve Avrupa’nın en büyük iki ekonomisinden (Almanya ve Fransa) gelen kötü İmalat PMI rakamları ile beklentilerin altında kalan Euro Bölgesi öncü manşet enflasyon rakamları sonrası, Salı günü Euro Bölgesi ÜFE rakamları da tahminlerin altında kkalarak bölge ekonomisine ilişkin resesyon endişelerini canlı tuttu. Bu hafta da yine küresel çapta önemli veri akışları takip edeceğiz. Dikkatlerimiz ise Avrupa Merkez Bankası ile Amerika Merkez Bankası toplantısından gelecek kararlarda olacak.
Yurtiçi tarafta ise daha önce kur tarafında yüksek volatilite yaratan Swap piyasası hareketleri yine öncelikli olarak takip edildi. Ayrıca İstanbul başta olmak üzere bazı illerde yeniden sayımların yapılması ile birlikte iç piyasada yaşanan siyasi gerginlikler ve ABD ile savunma füzeleri üzerinden yaşanan gerginlikler de hafta boyunca kur üzerinde etkili oldu. Öte yandan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard And Poor’s tarafından yayınlanan webcastteki Türkiye değerlendirmesinde ise: “Türkiye için şuan en büyük soru işaretinin, ülke içerisinde zayıf olan TL’ye güvenin yeniden nasıl tesis edileceğinin” olduğu belirtildi. Ayrıca, kurum analistleri: Türkiye’nin kredi notunun halihazırda tehlikede olduğunu düşünmediklerini de söyledi. Veri cephesinde ise Tüketici Fiyat Endeksi(TÜFE) yüzde 1.03 artış gösterirken, senelik TÜFE ise yüzde 19.67’den yüzde 19.71 seviyesine yükseldi. Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi(YİÜFE)’nde de aylık bazda yüzde 1.58’lik artış görülürken, YİÜFE’nin senelik gerçekleşmesi ise yüzde 29.59’dan yüzde 29.64’e yükselmiş oldu. Gelen rakamlar sonrası; senelik YİÜFE-TÜFE makasının hemen hemen aynı kalması ve çekirdek TÜFE’de görülen yüzde 0.59’luk düşüşe karşın; senelik gıda fiyatlarındaki (gıda ve alkolsüz içecekler grubu) artışın yüzde 29.25’den yüzde 29.77’ye çıkması bir miktar tedirginliğe neden oldu. Bu hafta ise siyasi ve jeopolitik risklerin yanı sıra tüm dikkatimiz Hazine ve Mali Bakanı Berat Albayrak’ın açıklayacağı Reform Paketi’nde olacak.
EURUSD
Brexit meselesinde İngiltere Parlamentosu, koşullarını düzenleyen anlaşmaya alternatif 4 seçeneği reddederken artık Başbakan May’in 10 Nisan’da gerçekleşecek AB Zirvesinde ek erteleme dışında seçeneği kalmamış görünüyor. Aksi halde 12 Nisan’da İİngiltere AB’den anlaşmasız Brexit ile çıkmış olacak ya da ikinci bir referanduma gidilecek. May ise bu dönem içinde kan kaybetmeye devam ediyor. Son olarak İşçi Partisi ile yürütülen Brexit görüşmeleri ve daha yumuşak bir Brexit planını protesto için 5 bakanın istifa edeceği konuşulurken AB ile yapılacak görüşme öncesinde AB’nin Avrupa Parlamento seçimlerinde İngiltere’nin dahil olmak istemediği biliniyor. Veri akışında Euro Bölgesi Şubat ayı ÜFE rakamları beklentilerin altında kalıp bölge ekonomisine ilişkin resesyon endişelerini canlı tutsa da hafta için yayınlanan Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantı tutanaklarında enflasyonun kontrolden çıkma ve resesyon riski olmasına rağmen çok düşük bir ihtimal olarak değerlendirilmesi önemliydi. Tutanaklarda ayrıca, bazı üyelerin 2020 ilk çeyreğine kadar faizlerin sabit kalacağı belirtilirken büyümenin zayıfladığı ve enflasyonda düzelmenin beklenenden daha uzun sürebileceği raporlandı. ABD tarafında yayınladıkları araştırma notunda FED'in bu yııl faiz artırmasını beklemediğini tekrarlayan Yatırım Bankası Morgan Stanley, 2019 sonu için 10 yıllık tahvil faizleri tahminini yüzde 2.35'ten yüzde 2.25 seviyesine indirdi. Ticaret görüşmelerinde henüz anlaşma imzalanması noktasına gelinmese de devam eden ticaret görüşmelerinde tarafların tartışmalı konuların çoğunda ilerleme sağladıklarına yönelik açıklamalar küresel piyasada iyimserliği artırırken paritede alıcılı seyri beraberinde getirdi. Veri bazında haftanın en önemli datası olan ABD Mart ayı tarım dışı istihdam göstergelerinde işsizlik oranı yüzde 3.8 ile beklentileri dahilinde, tarım dışı istihdam ise 196 bin ile beklentileri aşan bir veri olarak kayıtlara geçerken ortalama saatlik kazançlar aylık yüzde 0.1, yıllık bazda da yüzde 3.2 ile beklentilerin altında görüldü ve fiyatlama bazında karmaşık seyir takip edildi. Bu hafta her iki cephe için de hareketli geçecekken Avrupa’da ECB’nin faiz kararı, ABD’de FOMC toplantı tutanakları kritik olacaktır. Bunun dışında veri akışında AABD Mart ayı ÜFE-TÜFE rakamları, haber akışında da Brexit ve ticaret görüşmelerine ilişkin yaşanacak gelişmeler fiyatlama davranışlarına etki edebilir.
Teknik seviyeler;
Dirençler: 1.1245-1.1280-1.1310-1.1350-1.1400
Destekler: 1.1190-1.1165-1.1130-1.1080-1.1040
USDTRY
Geçtiğimiz hafta kur tarafında yine; CDS, tahvil ve Londra swap faizlerindeki hareketler dikkatle takip edildi. Ayrıca, 31 Mart’ta yapılan Yerel Seçimler sonucunda başta İstanbul sonuçları olmak üzere ortaya çıkan bazı karmaşık tablolar da jeopolitik risklere dair bazı söylemler ile birlikte zaman zaman kur üzerinde oynaklıklara neden oldu. Hafta ortasında gözlerin çevrildiği enflasyon datalarında ise; Tüketici Fiyat Endeksi(TÜFE) aylık yüzde 1.03 oranında artış gösterirken, senelik TÜFE ise yüzde 19.67’den yüzde 19.71 seviyesine yükseldi. Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi(YİÜFE)’nde de aylık bazda yüzde 1.58’lik artış görülürken, YİÜFE’nin senelik gerçekleşmesi ise yüzde 29.59’dan yüzde 29.64’e yükselmiş oldu. Gelen rakamlarr sonrası; senelik YİÜFE-TÜFE makasının hemen hemen aynı kalması ve çekirdek TÜFE’de görülen yüzde 0.59’luk düşüşe karşın; senelik gıda fiyatlarındaki(gıda ve alkolsüz içecekler grubu) artışın yüzde 29.25’den yüzde 29.77’ye çıkması ise dikkat çekti. Yurt içi tarafta takip edilen diğer önemli unsurlar ise; TCMB’nin açıkladığı “Mart ayı Fiyat Gelişmeleri Raporu ve Reel Efektif Döviz Kuru ile uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard And Poor’s(S&P)’un aralarında Türkiye’nin bulunduğu bazı ülkelere dair web sunumuydu. Yurtdışı tarafta ise; ABD ve Çin heyetlerinin Washington’da yeniden başladıkları ticaret müzakereleri ve Brexit konusuna dair gelişmeler yine dikkatle takip edildi. Ayrıca, başta ABD’den açıklananlar olmak üzere küresel ekonomik görünüme etki edebilecek önemli dataların(PMI, Tarım Dışı İstihdam, Ortalama Saatlik Kazançlar vb..) sonuçları ve yine FED başta olmak üzere majör merkez bankalarının ileriye dönük politika hamlelerine yönelik projeksiyonlar da kur üzerinde geçici de olsa etkiliydi. Bu hafta önemli ekonomik veri olarak; ABD’den enflasyon(ÜFE-TÜFE) rakamları, Türkiye’den ise Cari İşlemler Dengesi takip edilecek. Haber akışları ve diğer önemli olgular olarak ise, yurt içinde; “Swap-CDS-Tahvil” üçgenindeki fiyatlamalar ve jeopolitik-siyasi gelişmelerin durumu, yurt dışında da; Brexit ve Ticaret Savaşları gibi risk unsurlarının durumu ve Avrupa Merkez Bankası(ECB) kararları gibi majör merkez bankalarının hamlelerine yönelik gelişmeler kur üzerinde oynaklığa neden olabilir.
Teknik Seviyeler;
Dirençler: 5.6915, 5.7100, 5.7580, 5.7800, 5.8500
Destekler: 5.6500, 5.5960, 5.5700, 5.5440, 5.5200
GBPUSD
Brexit’ e yönelik haber akışları geçtiğimiz haftada pariteye yön vermeye devam etti. İlk olarak Birleşik Krallık’ın en alt kademesi konumunda olan Avam Kamarası’nda yapılan oylamalarla ile başlayacak olursak gerek Theresa May tarafından gerekse Senato üyelerinden ‘’Anlaşmalı bir Brexit’’ için birçok önerge sunulmuş ancak parlamenterler bu önergeleriin hepsini reddederek piyasa tarafında Anlaşmasız bir ayrılık endişelerini çoğaltmıştı. Ayrıca Brexit’in gerçekleşmesine sayılı günler kala hala daha hali hazırda bir planın bulunmayışı da belirsizliğin devam etmesini sağlıyordu. Geçtiğimiz hafta başında ise daha önce hiç şekilde ortak bir payda da buluşamayan Britanya Ana Muhalefet Partisi Lideri Jeremy Corbyn ile Başbakan Theresa May’in, anlaşmalı bir Brexit taslağı hazırlamak için ortak bir çalışma başlatacaklarına ilişkin gelen haber akışları sönmekte olan umutları körükledi ve Sterlin hafta ortalarına kadar pozitif seyretti. Ancak sonrasında bu görüşmelerin olumlu geçmediğine yönelik gelen haber akışları piyasa tarafında tekrardan karamsarlığa neden oldu. Ayrıca hafta kapanışına doğru May’in, İngiltere Başbakanı Theresa May’in, 50. Maddenin 30 Haziran tarihine uzatılması için çalışma yürüttüğüne ilişkin haberlerin AB tarafından sıcak bakılmaması da Sterlin üzerindeki baskının artmasına neden oldu. Bu hafta ise Brexit gerçekleşecek ve eğer ki bir çözüm bulunamaz ise anlaşmasız Brexit devreye girecek. Bu kapsamda baktığımızda bu hafta konuya ilişkin açıklamaların dikkatle takip edilmesi gerekli. ABD tarafında ise ticaret savaşlarına yönelik gelişmeler yine ön planda olmaya devam etti. Açıklanan verilerde ise karmaşık bir seyir hakimdi. Bu hafta ise yine önemli veri akışları takibimizde olacak. Dikkatlerimiz ise Brexit ve ticaret savaşlarının yanı sıra FED/FOMC kararlarında olacak.
Teknik seviyeler;
Dirençler; 1.3065, 1.3100, 1.3145, 1.3180, 1.3240
Destekler; 1.3000, 1.2950,1.2890, 1.2850, 1.2815
BRENT PETROL
Geçtiğimiz hafta içinde Bank of America tarafından raporlanan Brent Petrol projeksiyonlara göre; 2019 ortası için varil başına fiyat öngörüsü 74 Dolar olarak açıklanırken, sene sonu beklentisi ise 70 Dolar/varil olarak duyuruldu. Öte yandan İran Petrol Bakanı Bijan Zanganeh’in Rus mevkidaşı Alexandr Novak ile yaptığı görüşme sonunda arz - talep arasındaki dengenin kırılgan olduğunu söylerken, arz kısıntısı anllaşmasının kolayca uzatılabileceği yönündeki ifadeleri ile emtiadaki alıcılı işlemler hızlandı ve 2018 Kasım ayından bu yana ilk kez 69 Dolar seviyesinin üzerine çıkıldı. Bununla birlikte Çin’de açıklanan pozitif İmalat PMI’nın yanı sıra, ABD-Çin ticaret müzakerelerine yönelik iyimserlik fiyatlama üzerinde yine etkiliydi ve son 5 ayın en yüksek seviyeleri test edildi. Ayrıca Rusya Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada OPEC ve OPEC üyesi olmayan üreticilerin varılan arz anlaşmasına yönelik 2019’un ortasında bitecek şartların uzatılma olasılığını dışlamadıkları bildirildi. Diğer bir gelişmede ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’a karşı yeni yaptırımlar uygulamayı değerlendirdiği bildirilirken Trump’ın daha önce İran’dan petrol alım için muafiyet verdiği İtalya, Yunanistan ve Tayvan’ı çıkarmayı planladığı öğrenildi. Veri akışına baktığımızda ise bu hafta açıklanan Amerikan Petrol Enstitüsü (API) stokları 2.963 milyon varil artış kaydederken Enerji Bilgi İdaresi (EIA) haftalık ham petrol stokkları ise 7.238 milyon varil yükselişe son 10 haftalık en yüksek rakamına ulaşmış oldu. Bu hafta bu veriler ışığında ticaret gelişmeleri ile OPEC ve OPEC+ konsorsiyumuna dahil üyelerden gelecek açıklamalar yine önemli olacaktır.
Teknik seviyeler;
Dirençler: 70.80-71.10-71.80-72.40-72.80
Destekler: 70.00-69.65-69.00-68.25-67.85
ONS ALTIN
Geçtiğimiz hafta; Ons Altın’ın en çok sarf edildiği Çin’de açıklanan İmalat ve Hizmet PMI’larındaki pozitif rakamların yanı sıra; üst düzey ABD ve Çin heyetleri arasında Washington’da yeniden başlayan yüz yüze müzakereler emtiada yukarı yönlü ataklara neden oldu. Brexit ‘e dair bazı iyimser söylemler ve en son 12 Nisan’da yapılması düşünülen “Düzensiz” ayrılığın önünü kesen bir tasarının Parlamento onayından geçmesi de pozitif fiyatlamaları destekledi. Ancak, ABD’de takip edilen ekonomik verilerde görülen kötüleşmelere de rağmen; küresel çapta artan risk alma iştahının yatırımcıları Borsalara(SP500, Dow Jones, Nasdaq, Dax30 vs..) yönlendirmesi ise aralarrında Ons Altın’ın da bulunduğu güvenli liman varlıklarında bir miktar satış baskısına neden oldu. Keza, önceki hafta ABD verim eğrisinde görülen bozulmanın kısmen de olsa düzelme eğilimine girmesi de satıcılı işlemler üzerinde etkiliydi. Bu hafta; ABD, Çin ve Euro Bölgesi’nden gelecek ve küresel ekonomik görünüme etki edebilecek derecede önemli olan ekonomik verilerin sonuçları yine kritik olacak. Ayrıca yine; Brexit ve Ticaret Savaşları gibi risk unsurlarının durumu da hafta içerisinde bir çok varlıkta olduğu gibi Ons Altın’da da oynaklıklara neden olabilir. Keza, Avrupa Merkez Bankası(ECB) kararlarının da takip edileceği haftada; majör merkez bankalarının ileriye dönük politika adımlarına yönelik gelecek açıklamalar da dikkatle izlenmeli. Fiyatlamalar açısından ayrıca; küresel risk alma iştahının daralması halindeki güvenli liman talebinni yanı sıra, artması halindeki çifte fiyatlama davranışları da etkileri(küresel risk alma iştahındaki artışlarda yatırımcılar öncelikli olarak borsaalarda pozisyon alabiliyorlar ve bu durumda da güvenli liman varlıklarından çıkış yapabiliyorlar) göz önünde bulundurulmalı.
Teknik Seviyeler;
Dirençler: 1297, 1300, 1305, 1309, 1313
Destekler: 1289, 1286, 1283, 1280, 1277
Işık FX Araştırma Departmanı
Işık Menkul Değerler A.Ş.
www.isikfx.com
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.