Gelişmiş ekonomilerde enflasyonist baskıların kademeli olarak gözlenmesi ve para politikalarının sıkılaşma yönüne doğru hamlelerinin atılmaya başlanması önümüzdeki 6 ay içinde küresel faiz hadlerinde 60 baz puana yakın baskı oluşturuyor. Bu baskının en önemli nedeni varlık alım programlarından çıkış aşamasında oluşacak getiri eğrilerinin bugünkü getirilerin üstünde olması gerekliliği, diğer bir deyişle yatırımcıların merkez bankalarının aldığı bono getirilerine göre daha yüksek bir getiri talebi altında reel faiz artışına sebep olabilecekleri. Bu nedenle bu dönemde önemle takip edilecek veriler enflasyon, büyüme ve ekonomik aktivitedeki iç tüketimin payı olacak çünkü artacak reel faizlerin tüketim ve yatırım üzerindeki etkilerinin gözlenmesiyle küresel kriz sonrasındaki merkez bankalarının alımlarıyla düşen küresel faiz hadleri yeni bir denge arayışında olacak. Gelecek dönemlerde bu nedenle büyüme eğilimi iç tüketimin ivmesiyle gerçekleşen ve enflasyonu hedefine doğru yaklaşan ülkelerin faizleri nispeten yüksek, kurları nispeten daha güçlü kalma ihtimali taşıyor. Bu nedenle önümüzdeki dönemlerde Euro'nun Dolar'a karşı değer kaybının gelecek yıl ilk çeyreğe kadar devam edebileceğini öngörüyoruz. Bir süredir paylaştığımız 1,11-1,18 arasındaki bir bant hareketinin önümüzdeki iki çeyrek içinde geçerli olabileceğini daha sonra Euro'nun değer kazanabileceğini tahmin ediyoruz. Aynı dönemde Sterlin gerek Brexit gerekse ekonomik aktivitedeki ivmelenmenin yavaşlama ihtimali ile Dolar'a karşı güçsüz kalabilir. Gelişen ekonomilerin varlık fiyatları ise hem küresel faiz hadlerinin yükselmesinden hem de kurlardaki baskıdan dolayı değer kaybedebilir. Geçen haftalarda paylaştığımız üzere piyasa eğilimlerinin gösterdiği ipuçları yılsonuna doğru yani Kasım ayı ve ertesindeki fiyat hareketlerindeki oynaklığın artma ihtimali git gide artırmaya devam ediyor. ABD'de vergi reformu ve Fed başkanı adaylarıyla ilgili çıkan haberlerle beraber ABD tahvil faizlerinin önümüzdeki 6-7 aylık süre zzarfında reel faiz ve sınırlı enflasyon artışı baskıları altında taşıdığı 60-70 baz puana yakın yukarı yönlü riskler fiyatlanmaya çalışırken gelişen ekonomilerin kurlarında oynaklık artıyor. Zayıf ABD verilerinin faizlerde ve kurlarda aşağı yönlü düzeltmeler için fırsat olarak kullanılacağını ve Fed toplantısı ertesinde de ABD faizlerinde yukarı yönlü risklerin fiyatlanmaya devam edilebileceğini tahmin ediyoruz. Yıl sonunda %2,65-2,70 aralığında olmasını tahmin ettiğimiz ABD 10 yıllık tahvil faizlerine bağlı olarak gelişen ekonomilerin varlık fiyatları üzerinde baskı ve kurlarında değer kaybının şiddetini artırabileceği önümüzdeki bir aylık sürede geçen haftalarda paylaştığımız tavsiyemizi koruyarak yatırımcılara temkinli olmalarını öneriyoruz. Bu hafta özelinde ise geçen haftaki kazanımlar sonrasında Dolar endeksinin ilk günlerde düşebileceğini düşünüyoruz fakat Çarşamba günü ve ertesinde geçen haftakine benzer sert hareketleri gözleme şansı var. Özellikle ABD tarafında vergi indirimi ile ilgili yapılacak açıklamalar ABD 10 yıllık faizinde 20 baz puana yakın yukarı yönlü risk yaratabilir.
ABD'de GSYH 2017 üçüncü çeyrekte yıllıklandırılmış olarak %2,6 olan tahminlerin üzerinde %3,0 oranında büyüdü. Özel sektör harcamalarındaki yavaşlamanın endişe edildiği kadar hızlı olmaması bu güçlü sonuçlarda kısmen etkili olurken detaylar kasırgaların olumsuz etkisinin öncü verilerle uyumlu olarak sınırlı kaldığını teyit ediyorlar. ABD'de toplam dayanıklı mal siparişleri Eylül'de bir önceki aya göre %1,0 olan tahminlerin üzerinde %2,2 artarken çekirdek dayanıklı mal siparişleri %0,3'lük beklentileri aşarak %1,3 arttı. Aynı zamanda yeni konut satışları Eylül'de bir önceki aya göre %1,1 düşüş tahminlerinin aksine %18,9 artış kaydetti. ABD'de vergi reformuna ilişkin açıklanabilecek program, Fed bilanço küçültmesi, enflasyon ve büyüme verileri etkileri ile ABD faizlerindeki aşağı yönlü risklerin ancak küresel jeopolitik risklerle oluşabileceğine işaret ediyor. Bu yüzden küresel faizz hadlerinde kademeli yukarı yönlü hareketlerin başlayacağını ve önümüzdeki 1 yıl boyunca etkisini göstereceğini tahmin ederken Dolar ve Euro faizlerinde maliyet risklerini yönetmek adına forward/swap gibi ileri vadeli türev araçlarıyla risk ve kar yönetimini gözetmeyi öneriyoruz.
Avrupa Merkez Bankası (AMB) beklentiler dahilinde faizleri sabit tutarken yıl sonuna kadar aylık 60 milyar Euro olarak sürecek varlık alım programının Ocak 2018'den sonra aylık 30 milyar Euro olarak 2018 Eylül sonuna kadar devam etmesine karar verdi. Para Politikası karar metni ve basın toplantısında AMB Başkanı Mario Draghi varlık alım programındaki bu ayarlamanın Euro Bölgesi ekonomilerindeki güçlenmeyi yansıttığının altını çizse de gelecek dönem para politikasına ilişkin verilen mesajlar piyasalarca genel olarak güvercin tarafta algılandı. AMB faizlerin uzun süre düşük tutulacağına yönelik sözlü yönlendirmesini ve vadesi gelecek varlıkların yenileneceğine ilişkin taahhütlerini yineleyerek genişlemeci duruşşunu korudu. Bu karar ve mesajlar ışığında, Euro Bölgesi'nin büyüme ve enflasyon görünümünde beklenmedik bir gelişme yaşanmazsa AMB'nin 2018 ortalarına kadar bekle-gör stratejisini izleyeceğini öngörüyoruz.
İlk hesaplamalara göre, İngiltere'de GSYH 2017 üçüncü çeyrekte bir önceki döneme göre %0,4 büyürken GSYH yıllık büyüme hızı ikinci çeyrekteki %1,5'de neredeyse sabit kaldı. Alt kırılımlar henüz açıklanmasa da çeyreklik bazda genel GSYH büyüme hızı BoE 2 Kasım'daki toplantısında faiz artırımına gitmesi için uygun seviyelerin bir miktar altında kalıyor. Öte yandan, büyüme görünümündeki kırılganlıklar ve Brexit kaynaklı devam eden risklere rağmen enflasyondaki yükseliş ve işsizlik oranında düşük seviyeler BoE'nin faiz artırımına gidebileceğine yönelik beklentileri canlı tutuyor.
TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında beklentiler dahilinde tüm faiz oranlarını sabit tutarken açıklamada yaptığı küçük değişikliklerle sıkı duruşunu bir miktar daha sözlü olarak güçlendirdi. İlk olaraak, iktisadi faaliyetin güç kazanmaya devam ettiği yönündeki mesajını iktisadi faaliyetin güçlü seyrettiği şeklinde revize ederek son çeyrekte büyüme momentumundaki muhtemel ivme kaybına işaret etti. İkinci olarak, TCMB çekirdek enflasyon göstergeleri yerine görünümden bahsederek mevcut yüksek seviyelerin önümüzdeki dönemde de fiyatlama davranışları açısından risk oluşturmaya devam edeceğine yönelik endişesini öne çıkardı. Enflasyon dinamikleri açısından bu zorlu koşulları göz önünde bulundurarak TCMB, enflasyonda belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar sıkı duruşun kararlılıkla sürdürüleceğini belirtti. Orta Vadeli Program'da (OVP) 2018 sonunda da enflasyonun %7,0 ile hedef belirsizlik aralığının üst bandına yakın kalacağı tahmin edilirken, TCMB kararlılık ve hedeflerle uyumdan bahsederek sıkı duruşunu öngörülenden uzun süre sürdüreceğinin sinyalini verdi. TCMB'nin mevcut sıkı duruşunun Türk finansal varlıklarını orta vadede destekleyebileceğini öngörsek de kısa vadelii küresel riskten kaçış dönemlerinde ilave müdahale imkanlarının sınırlı olduğunu değerlendiriyoruz.
Bu hafta veri gündeminde ABD Ekim ayı tarım dışı istihdam, ISM imalat ve hizmet endeksleri, ortalama saatlik kazançlar, kişisel gelirler ve harcamalar enflasyonu verileri yer alacak. Avrupa'da ise Ekim ayı enflasyonu öncü tahmini yer alıyor. Haftanın önemli gelişmelerini Fed toplantısı kararları, İngiltere Merkez Bankası para politikası kararı ve Avrupa'da İspanya merkezli belirsizlikler ile enflasyon verilerinin oluşturacağını tahmin ediyoruz. ABD verilerinde olağan dışı zayıflıklar gözlenmediği sürece hafta ortasından itibaren ABD tahvil faizlerinin artış eğiliminde olabileceğini, Avrupa enfasyon verisi döneminde Euro/Dolar paritesinin bir derece daha düşebileceğini öngörüyoruz. Ayrıca ABD'de Başkan Trump yönetiminde 1 yıl dolmasına yaklaşırken vergi reformu konusunda uzlaşı sağlanabileceğini ve bu yüzden gelişen ekonomilerin kurlarında da değer kaybı risklerinin arttığını tahmin ediyyoruz.
Bu görüşler doğrultusunda bu haftaki beklentilerimiz:
EURUSD: 1,1350 - 1,1780
USDTRY: 3,7350 - 3,8965
BIST 100: 102.800 - 110.500
10 YILLIK BONO (Bileşik): %11,60 - %12,00
ALTIN: 1.250$ - 1.290$
Odea Bank A.Ş.
www.odeabank.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.