Haftalık Bülten (Odeabank)

Geçen hafta beklentimiz Fransız seçimleri sonrasında artan risk iştahının haftanın ortasına doğru azalabileceği ve bu dönemde Türk varlık fiyatları üzerinde risklerin oluşabileceği yönündeydi. Belirttiğimiz risklere paralel olarak BIST hafta ortasına doğru en yüksek seviyesine ulaşmasının ardından %2'ye yakın değer kaybederken Dolar/TL kuru hafta ortasına doğru 3,6280 civarına kadar yükseldikten sonra ABD verilerinde gözlenen kısmi zayıflıklara bağlı olarak haftayı 3,57 civarında tamamladı. Geçen hafta piyasa hareketleri arasında ilgi çekici olan Petrol fiyatlarındaki artışa bağlı olarak değerlenen Rus Rublesi ve Meksika Pezo'su gibi para birimleriyle beraber Türk Lira'sının da değer kazanmasıydı. ABD faizlerinin artış içinde olduğu dönemlerde genellikle artan petrol fiyatlarının Türk Lira'sını olumsuz etkilemesi beklenirken 3,6280 seviyelerinden itibaren Türk Lirası toparlanan emtia fiyatları eşliğinde gelişen ekonomilere karşı artan risk iştahının etkisiyle de değer kazançlarını perçinlemiş oldu. Küresel borsalarda da gelinen direnç noktalarında volatilitenin de azalmasıyla beraber değer kazançlarının sınırlı kalması zaman zaman kar realizasyonlarına sebep oldu. ABD tüketici enflasyonu verisindeki zayıf görüntüyle beraber Sterlin dışındaki bir çok para birimi karşısında zayıflayan Dolar'ın etkisiyle bu haftaya iyi başlayan gelişen piyasaların kurlarındaki risklerin halen canlı. Bu hafta için geçen haftaya benzer şekilde yine ilk birkaç gün değer kazançları devam edebilecek olsa da hafta ortasına doğru risklere karşı temkinli davranılmasını öneriyoruz. Her ne kadar ABD verileri önceki aylara yapılan revizyonlarla beraber kısmi zayıf görüntü çizmiş olsalar da Haziran ayındaki Fed toplantısı öncesinde ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yukarı yönlü risk taşıdığını düşünüyoruz. Bu öngörüler ışığında önümüzdeki haftalarda gelişen ekonomilerin kurları ve küresel borsaların değer kaybı riski taşıdığını, ABD tahvil faizleri yükselirken altın fiyatlarının dengeli kalabileceğiini, Brexit ile ilgili önümüzdeki haftalardaki gelişmelerin Sterlin üzerinde de risk yaratabileceğini düşünmeye devam ediyoruz. Euro/Dolar paritesinde ise 1,1020 seviyeleri aşılmadığı sürece aşağı yönlü eğilimin korunacağını ve Haziran ayında aşağı yönlü risklerin giderek artabileceğini tahmin ediyoruz.
Geçen hafta ABD'de TÜFE Nisan'da bir önceki aya göre beklentiler dahilinde %0,2 artarken TÜFE yıllık enflasyonu Mart'taki %2,4'ten %2,2'ye geriledi. Aynı dönemde çekirdek TÜFE aylık enflasyonu %0,2 olan beklentilerden zayıf %0,1 gelirken çekirdek TÜFE yıllık enflasyonu %2,0'dan %1,9'a indi. Beklentilerin altındaki sonuçlara rağmen detaylar enflasyon dinamiklerinde hızlanmadan ziyade ılımlı iyileşme eğiliminin kaydedildiğine işaret ediyorlar. Bu görüşü destekleyen önemli bir diğer veri ABD'de ÜFE'nin Nisan'da bir önceki aya göre %0,2 olan tahminlerin üzerinde %0,5 artarken yıllık enflasyon Mart'taki %2,3'ten son beş yılın en yüksek seviyesi olan %2,5'e çıkması oldu. Çekirdek ÜFE aylık ennflasyonu aylık bazda %0,2'lik beklentileri aşarak %0,4 olarak gelirken yıllık çekirdek enflasyon %1,6'dan %1,9'a yükseldi. ÜFE'deki genele yayılmış yükseliş ilk çeyrekteki zayıf büyüme performansının ardından ABD ekonomisinin ikinci çeyrekte toparlandığına işaret ediyor. Öte yandan Nisan'da perakende satışlar aylık bazda %0,6'lık tahminlerin altında %0,4 artarken perakende satışlar kontrol grubundaki aylık artış %0,2 olarak gerçekleşti. Perakende satışlardaki tahminlerin altında sonuçlar büyük ölçüde Mart verilerinin yukarı yönde revize edilmesinden kaynaklanırken Nisan verilerinin genel olarak ekonomik aktivitedeki toparlanmayı teyit ettiğini düşünüyoruz. Mart ayına yapılan pozitif revizyonların bu ay sonunda açıklanacak 1.çeyrek büyümesinin ikinci tahmini üzerinde yukarı yönlü riskler yarattığını ve Haziran ayı hemen öncesinde ABD faizlerinde bir derece daha yukarı hareketin bu veri setine doğru gerçekleşebileceğini tahmin ediyoruz. Fed'in Haziran ayında faiz artırımına gitme olasılıığı geçen haftaki verilerden sonra düşse de Fed'in orta vadede daha şahin bir duruşa geçebileceğine yönelik fiyatlamanın daha da belirginleşeceği bir döneme doğru gittiğimizi öngörmeye devam ediyoruz.
Euro Bölgesi'nde sanayi üretimi Mart'ta bir önceki aya göre %0,3 artış tahminlerine karşın %0,1 gerilerken yıllık bazda artış hızı Şubat'taki %1,4'ten %1,9'a yükseldi. Beklentilerin altında rakamlarda kısmen Şubat rakamlarının yukarı revize edilmesi etkili olurken, üç aylık ortalamalar Bölge'de öncü GSYH büyüme rakamlarındaki ılımlı toparlanma ile uyumlu bir görünüm çiziyorlar. Avrupa'da ikinci çeyrek içindeki ekonomik faaliyetlere yönelik verilerin önceki çeyreklere göre nispeten yavaşlayabileceğini ve Brexit etkilerinin hem Avrupa hem İngiltere üzerinde yaratacağı risklerle beraber Ekim ayındaki Almanya seçimlerinin yaratabileceği belirsizliklerin Bölge ekonomisinde yavaşlama ihtimallerini artırdığını düşünüyoruz.
Türkiye'de ise Mart ayında toplam cari işlemler açığı 3,06 milyar Dolar iile 3,20 milyar Dolar olan beklentilerin altında gelirken enerji dışı denge 610 milyon Dolar açık verdi. Böylece Şubat'ta 33,7 milyar Dolar olan 12 aylık toplam cari açık 33,0 milyar Dolar'a inerken, enerji dışı cari açık ise 8,3 milyar Dolar'dan 7,2 milyar Dolar'a indi. Dış ticaret dengesi üzerindeki yukarı yönlü risklerin kısmen dengeli olduğunu düşünsek de gelecek dönemde turizm gelirleri kaynaklı hizmetler dengesi zayıflıklarının dışsal kırılganlıklarımız olarak önemini korumaya devam edeceklerini düşünüyoruz. Türkiye ekonomisinde enflasyon dinamiklerindeki ılımlı seyir büyümedeki döngüsel olumlu seyri teyit ederken petrol fiyatlarındaki düşük seviyeler enflasyonda yukarı yönlü risklerin kontrol altında kalabileceğine işaret ediyorlar
Çin'de TÜFE yıllık enflasyonu Mart'taki %0,9'dan Nisan'da %1,1 olan tahminleri aşarak %1,2'ye yükselirken aynı dönemde ÜFE yıllık enflasyonu %7,6'dan %6,7'lik beklentilerin altında kalarak %6,4'e geriledi. Tüketici enflasyonunda gıda fiyatlarındaki yükksek baz etkisinin hafiflemesinin etkisi ile toparlanma tahminleri aşarken ÜFE tarafındaki hızlı düşüş küresel emtia fiyatlarındaki dalgalanmayı yansıtıyor.
Bu hafta küresel veri takvimi nispeten sakin. ABD Nisan ayı sanayi üretimi, Euro Bölgesi Nisan ayı tüketici enflasyonu ve Japonya 1.çeyrek büyüme verisi önem kazanıyor. ABD imalat sanayi yönelik anket verilerinin de ABD tahvil faizlerinin seviyeleri konusunda önem kazanacağını düşünüyoruz. Küresel piyasalarda ABD faizlerindeki düşüş haftanın ilk gününde Türk varlık fiyatları ve küresel piyasalarda değer kazançlarının korunmasına sebep olabilecekse de haftanın ortasına doğru risklerin politik nedenler ve ABD tahvil faizlerindeki risklere bağlı olarak değer kayıpları gözlenebileceğini tahmin ediyoruz. Euro ve Sterlin karşısında Dolar'ın değerindeki zayıflığın geçici olacağını tahmin ediyoruz. Yatırımcıların gelişen ekonomilerin kurları ve borsalarındaki olası değer kaybına karşılık temkinli olmalarını öneriyoruz.
Bu görüşler doğrulttusunda haftalık beklentilerimiz:
EURUSD: 1,0705 - 1,1035
USDTRY: 3,5280 - 3,6560
BIST 100: 91.300 - 97.500
10 YILLIK BONO (Bileşik): %10,50 - %10,80
ALTIN: 1.215$ -1.245$



Odea Bank A.Ş.
www.odeabank.com.tr

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Facebookta Paylaş