Haftalık Bülten (Işık FX)

Bu Hafta Gözler FOMC Kararlarında Olacak!
Geçtiğimiz hafta yurtiçi tarafta açıklanan 2017 Aralık ayı Çeyreklik İşsizlik Ortalaması ve 2018 Ocak ayı Cari İşlemler Açığı beklentilerden kötüydü. TCMB Para Politikası Kurulu toplantı özetini de takip ettiğimiz yurtiçinde gündemin üst sırasında ise yine jeopolitik risk unsurları yer aldı. Avrupa Merkez Bankası(ECB) yetkililerinin açıklamalarını da geçtiğimiz hafta takip ettik. Başkan Mario Draghi başta olmak üzere, yapılan konuşmaların ortak noktası; mevcut politikaların ve faiz oranlarının değiştirilmesi konusunda acele kararlar almadan, ihtiyatlı davranılması yönündeydi. Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch'den yapılan açıklamada: Euro Bölgesi ve ABD'de büyümenin ivme üzerinde olabileceği, Çin'de ise büyümenin göreceli olarak yavaşlayacağı belirtildi. Önemli haber akışı ise; ABD Başkanı Donald Trump'ın, Dış İşleri Bakanı Rex Tillerson'u görevden alarak yerine Mike Pompeo'yu göreve getirmesiydi. Yine, Çin ile ABD arasındaki ticaretteki negatif görüntüyü (ABD'nin net ithalatçı konumda olması) azaltmak için yeni tedbirler uygulayacağının iddia edilmesi ve yeni Baş Ekonomi Danışmanı olarak Larry Kudlow'un seçilmesi de bu anlamda önemliydi. Ticaret Savaşları'nın gündemdeki sıcaklığını koruduğu ABD'de; önemli ekonomik verilerden TÜFE oranları beklenti dahilinde gelirken, Perakende Satışlar tahminleri karşılayamadı. Perakende Satışlar verisindeki kötü gerçekleşme sonrası uluslararası yatırım kuruluşlarından JP Morgan'ın 1.Çeyrek ABD Büyüme tahminini yüzde 2.5'dan yüzde 2.0'ye indirdiği görüldü. Euro Bölgesi'nde yine ABD ek gümrük vergileri gündemde yer alırken, İtalya seçimleri sonucunda oluşan tabloya dair gelişmeler ve ekonomik veriler de takip edildi. Bölge'nin TÜFE oranları ise büyük oranda beklentiler dahilindeydi. İngiltere'de Brexit konusuna Rusya ile yaşanan siyasi kriz de eklendi. Japonya'da ekonomik verilerin yanı sıra Merkez Bankası yetkililerinin genişlemeci politikalara devam etme yönündeki eğilimlerinii gösteren açıklamalar takip edildi.
Bu hafta ekonomik gündemin en üst sırasında 20-21 Mart tarihlerinde yapılacak olan FOMC toplantıları yer alacak. Kararlar 21 Mart akşamı açıklanacak ve kararlarının açıklanmasının ardından gözler yeni FED Başkanı Jerome Powell'ın ilk FOMC basın toplantısına çevrilecek. Banka'nın 25 baz puan faiz artırması beklentiler dahilinde olup, enflasyon konusundaki açıklamalar ve sene içerisinde yapılması planlanan faiz artırımlarının adetlerine ilişkin ipuçları ise fiyatlamaların ana konusu olacak. Diğer Majör Merkez Bankaları yetkililerinin görüşlerinin de takip edileceği haftada önemli ekonomik veriler olarak; İngiltere ve Yeni Zelanda faiz kararları, İngiltere enflasyon oranları, ABD Dayanaklı Mal Siparişleri, Euro Bölgesi Tüketici güven endeksleri ve öncü PMI rakamları, Japonya ve Kanada TÜFE oranları takip edilecek. Haber akışları olarak ise; yurtiçi tarafta jeopolitik risk unsurları, Euro Bölgesi'nde İtalya koalisyon görüşmeleri, İngiltere'de Brexit konuusu ve ABD eksenindeki Ticaret Savaşları'na dair gelişmeler de izlenecek.
EURUSD
Geçtiğimiz hafta veri ve haber akışı bakımından yoğun geçirilirken ABD Başkanı Donald Trump'ın eylemleri gündemde en üst sıralarda yer aldı. Trump, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada; Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile İran konusunda anlaşamadıklarını ve yerine CIA Başkanı Mike Pompeo'yu getirdiğini belirtti. Gümrük vergilerine ilişkin gelen açıklamalara baktığımızda özellikle AB tarafının bir uzlaşma çabası içerisinde olduğu görülürken Trump'ın yeni Baş Ekonomi Danışmanı Larry Kudlow'un Çin ile yapılan ithalata yönelik açıklamaları önemli oldu. ABD'den gelen önemli verilere bakacak olursak enflasyon rakamları beklenti dahilinde gelirken Perakende Satışları piyasadaki tahminleri karşılayamadı. Avrupa tarafında ise İtalya seçimlerine ilişkin önemli hareketlilikler yaşandı. Merkez Sağ İttifakı içerisinde en fazla oyu alan ve AB karşıtlığı ile bilinen Kuzey Ligi Partisi Lideri Matteo Salvini'nin, seçimmlerde tek başına en yüksek oya sahip olan ve diğer AB karşıtı ''5 Yıldız Hareketi'' ile koalisyon kurulabileceğine ilişkin mesajlar vermesi Euro varlıklarını baskılayıcı unsur olarak algı buldu. Ayrıca Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi'nin enflasyona yönelik açıklamaları ve varlık alım programının devam etmesinin gerekli olduğunu belirtmesi de önemli konular arasında yer aldı. Geçtiğimiz hafta Euro Bölgesi'nden gelen verilerde ise açıklanan TÜFE rakamları genel olarak beklenti dahilindeydi. Geçtiğimiz haftanın bir diğer önemli konusu da Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü tarafından (OECD) yayınlanan 2018 yılı büyüme tahminleri oldu. Kurum ABD büyüme tahminini yüzde 2.9 olarak belirlerken Euro Bölgesi tahminini yüzde 2.1 olarak belirledi. Bu hafta ise gözler FOMC toplantıları üzerinde olacak. Yapılacak bu toplantıda piyasa 25 baz puanlık bir faiz artışı beklerken kurumun ileriye dönük vereceği mesajlar önemli olacaktır. Ayrıca ticaret savaşlarına ilişkin gelebilecek haber aakışları da önemli olabileceği gibi Avrupa'da da İtalya seçimleri ve ECB'nin aylık raporu takip edilecek. Ekonomik takvimde ise ABD'den Yeni Konut Satışlar, Dayanıklı Mal Siparişleri ve Mevcut Ev Satışları; Euro Bölgesi'nden ise Ticaret Dengesi, Zew Ekonomik Hissiyatı, Almanya ÜFE ve İFO İş İklimi Endeksi açıklanacak. Ayrıca iki bölgeden gelecek PMI verileri önemli olabilir. Teknik olarak baktığımızda 2017 Aralık itibariyle başlayan yükselen kanalın ihlal edildiğini görmekteyiz. Şuan içinde 1.2285 altında fiyatlamalar devam ederken geri çekilmelerin devamında izleyeceğimiz destekler sırasıyla 1.2260, 1.2235 ve 1.2180 seviyelerinde bulunmakta. 1.2285 seviyesinin geçilmesi halinde 1.2305, 1.2360 ve 1.2395 dirençleri takip edilebilir.
USDTRY
Geçtiğimiz hafta yurt içi tarafta açıklanan Çeyreklik İşsizlik Ortalaması yüzde 10.4 düzeyinde gelirken, 5 ay sonra veride artış görülmüş oldu. TCMB tarafından Ocak ayı Ödemeler Dengesi Tablosu açıklandı. Tablonun en önemli kalemi olan Cari İşlemlerr Dengesinde 7 Milyar 96 Milyon Dolar açık verirken, son 1 yıllık süreçteki toplam cari açık 51 Milyar 572 Milyon Dolar oldu. Verinin aylık beklentisi 6 Milyar 900 Milyon Dolar açık verilmesi yönündeydi. 7 Mart'ta yapılan TCMB/Para Politikası Kurulu toplantısının tutanakları da geçtiğimiz hafta açıklandı. Toplantı özetinde genel ekonomik görünüm ve enflasyondaki durum hakkında bilgiler verilirken, enflasyonda baz etkisi kaynaklı dalgalanmalardan ziyade ana eğilimdeki gelişmelere odaklanıldığına vurgu yapıldığı görüldü. Artık kronikleşmeye başlayan jeopolitik risk unsurları da takibimizdeydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan; Afrin'den sonra Menbiç'de operasyonların devam edeceğini yinelerken, Dış İşleri Bakanı Çavuşoğlu ise ABD'nin Dış İşleri Bakanı'nın değişmiş olması nedeniyle 19 Mart'taki toplantının iptal edileceğini kaydetti. ABD'de açıklanan Çekirdek enflasyon rakamları(ÜFE-TÜFE)öngörülerle örtüşürken, Çekirdek Perakende Satışlar beklentileri karşılayamadı. Perakende Satışlar verisi sonrası JP Morgan; ABD'nin 1.çeyrek büyüme beklentisini yüzde 2.5'den yüzde 2.0'ye düşürdü. Genel anlamda fiyatlamalarda yurt içi taraftaki jeopolitik, siyasi ve ekonomik risk artışlarının etkileri görüldü. Keza 2 Yıllık ve 10 Yıllık Türkiye tahvil faizlerinin son ayların en yüksek rakamına ulaştığı görüldü. Bu hafta yurt içi tarafta yine jeopolitik risk unsurları takip edilecekken, ABD'de haber akışlarının yanı sıra önemli ekonomik veriler de açıklanacak. En önemli gelişme ise hiç kuşkusuz Çarşamba akşamı açıklanacak olan FOMC kararları ve FED Başkanı Jerome Powell'ın basın toplantısı olacak. Teknik olarak baktığımızda; son bültenlerde belirttiğimiz gibi 3.8890-3.9000 bandı oldukça kritik olup, buranın üzerinde kalıcılık halinde kur için "kırmızı alarm durumu" olarak da tabir edebileceğimiz panik işlemlerin devreye girebileceğini bir kez daha hatırlatalım. Bu durumda takip edilebilecek dirençlerimiz 3.9360, 3.9490 ve 3.9540 seviyelerinde bulunmakta. Kurda geri çekilmeler görülmesi halinde isee; 3.9175-3.9000 ve 3.8725 destekleri takip edilebilir.
GBPUSD
İngiltere ile Rusya arasında yaşanan siyasi gerilim geçtiğimiz haftanın önemli konuları arasında yer alırken İngiltere Merkez Bankası (BOE) finansal politika komitesinin açıklamaları takip edildi. Komite'den: yüksek kredi ve getiri oranı nedeniyle Mortgage piyasasındaki yurtiçi risk iştahının artış gösterdiği işaretlerinin gözlemlendiği ve önde gelen İngiliz bankaları için 2018 stres testi senaryosunun 2017 ile aynı olacağı belirtildi. Ayrıca, İngiltere'nin cari işlemler hesabının giderek daha fazla sermaye girişi ile finanse edildiği ve bu durumun İngiltere'nin yabancı yatırımcı güvenine bağımlılığı artırdığı ifade edildi. Brexit tarafında ise Başbakan Theresa May, Kuzey İrlanda sınırı konusunda verdikleri sözün arkasında olduklarını ve Avrupa Birliği ile bu sorunu çözmek için çalışmaya hazır olduklarını beyan etti. Öte İngiltere Brexit Bakanı David Davis'in Avam kamarasında Brexit ile ilgili olumlu mesajlar vermesi de öneemli konular arasında yer aldı. Geçtiğimiz hafta Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) yayınladığı bildiriye bakacak olursak İngiltere ekonomisinin büyüme tahmini yüzde 1.2'den yüzde 1.3'e yükseltilse de kurumdan yapılan açıklamada; Birleşik Krallığın 2018 büyüme rakamının diğer G20 ülkelerine göre daha belirsizlik içerdiği belirtildi. ABD tarafında ise Başkan Donald Trump'ın Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ı görevden alarak yerine CIA Başkanı Mike Pompeo'yu getirmesi gündemde bomba etkisi yarattı. Ayrıca yine Trump'ın yeni atadığı Baş Ekonomi Danışmanı Larry Kudlow'un gerek güçlü Dolar vurgusu gerekse Çin ile yapılan ithalata karşı olumsuz söylemleri önemli oldu. Geçtiğimiz haftanın ekonomik takviminde ise İngiltere tarafında önemli bir veri açıklanmazken ABD'de açıklanan enflasyon rakamları beklenti dahilinde gerçekleşti. Bir diğer önemli veri olan Perakende Satışlar datasıda piyasadaki tahminlerden kötü sonuçlandı. Bu hafta ise FED/FOMC ve BOE kararları gündemde en üst sııralarda yer alırken yine gümrük tarifelerine ilişkin gelebilecek açıklamalar da önemli olabilir. İngiltere tarafında ise Brexit ve Rusya konusu büyük önem taşımakta. Veri akışında ise ABD'den Yeni Konut Satışlar, Dayanıklı Mal Siparişleri ve Mevcut Ev Satışları; İngiltere'den ise TÜFE-ÜFE, İngiliz Sanayi Birliği (CBI) Sanayi Sipariş Trendi takip edilecek. Ayrıca iki ülkenin Merkez Bankası yetkililerinden gelecek açıklamalarda önemli olabileceğinden takip edilmesinde fayda görüyoruz. Teknik olarak; Mart ayı itibariyle yükselen kanal oluşumu göze çarpmakta. Şuan itibariyle 1.3960 direncine yakın fiyatlamalar görülürken buranın aşılması halinde 1.3975, 1.3995 ve 1.4020 seviyeleri takip edilebilir. 1.3960 altında yaşanacak geri çekilmelerde ise 1.3900,1.3800 1.3760 destekleri önemli olabilir.
BRENT PETROL
Hafta içinde açıklanan veri akışında Amerikan Petrol Enstitüsü (API) haftalık ham petrol stokları 1.156 milyon varil artış kaydederek 428 milyon varile ulaştı. Veri, 1.500 milyon varillikk beklentilerin altında kaldı. ABD Enerji Bilgi İdaresi (EIA) haftalık ham petrol stokları da 5 Milyon 22 Bin varil artış ile son 6 haftanın en yüksek rakamı olan 430 Milyon 928 Bin varile ulaştı. Merakla beklenen ABD üretiminde ise artış 12 Bin varille sınırlı kaldı. Ancak buna rağmen veride 10 Milyon 381 Bin varil ile yeni bir rekor seviye görülmüş oldu. Öte yandan ABD Baker Hudges sondaj kuyu sayısı 4 kule artışı gösterdi ve 800'e ulaştığı görülürken son 8 haftanın 7'sinde yükseliş göstererek istikrarını koruduğu gözlemlendi. Bunun dışında Irak Petrol Bakanı Cebbar Luaybi'nin açıklamaları takip edildi. Uzun süre sonra ilk kez petrol üretiminin artabileceğine ilişkin bir ipucu verirken piyasada arz eksikliği istemediklerini belirten Luaybi 2021'e kadar günlük üretimin 600 bin varil arttırmayı planladıklarını söyledi ve üretim artışı için ise OPEC'le anlaşmaya varmasını beklediklerini ekledi. İran Petrol Bakanı Bijan Zangane ise piyasada sanal arz eksikliği oluşturmak istemediklerini, 2021'e kadar günlük ham petrol üretimini 600 bin varil arttırmayı planladıklarını dile getirirken, Çinli yatırımcılara geri ödeme için petrol üretimini artırmaları gerekeceğini savunarak üretim artışı konusunda net bir mesaj vermiş oldu. Ayrıca hafta içinde Suudi yetkililer, İngiliz meslektaşlarını Suudi Aramco'nun halka arzının 2019'a kadar ertelenmesini muhtemel olduğu konusunda bilgilendirdiler. Suudi Arabistan daha önce yaptığı açıklamada Aramco'nun bu yılın ikinci yarısında yabancı piyasada halka arz edilmesinin hedeflendiğini ifade ediyordu. Son olarak OPEC aylık raporu 2018'de OPEC dışı ülkeler için arz artışı öngördü. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) aylık raporunda ise: 2017 'de 97 Milyon 800 Bin varil olan global petrol talebinin 2018 yılında 99 Milyon 300 Bin varile ulaşmasının beklendiği belirtilirken, ABD'deki korumacılık arayışının ekonomik büyüme tahminleri için risk oluşturduğu vurgulandı. Bu hafta yeniden haftalık ham petrol stokları ve haber akışları takip edilecek. TTeknik olarak, yukarı yönlü atakların devam etmesi durumunda 66.40, 66.55 ve 67.10 seviyeleri önemli olabilir. Bunun dışında aşağı yönlü geri çekilmelerin söz konusu olması halinde ise 65.65, 65.30 ve 64.85 destek seviyeleri takip edilebilir.
ONS ALTIN
Değerli metalin hafta içinde satıcılı bir seyir izlediği görülürken veri akışında ABD Şubat ayı Çekirdek Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık bazda yüzde 0.2, yıllık bazda ise yüzde 2.1 ile beklentileri karşıladı. Gıda ve enerjiden arındırılmış TÜFE verisi ise aylık yüzde 0.2, yıllık olarak ise yüzde 1.8 olarak beklentilere paralel açıklandı. Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ise aylık bazda yüzde 0.2 ile yüzde 0.1 olan beklentilerin üzerinde açıklanırken yıllık olarak ise beklentiler dahilinde yüzde 2.8 olarak gerçekleşti. Diğer bir veri olan Şubat ayı Perakende Satışlar ise beklentileri karşılayamamış görünüyor. Haber akışında ise gündeme oturan olay, ABD Başkanı Donald Trump'ın Dışişleri Bakanı Tillerson'un görevine son vermesi oldu. Sosyal mmedya üzerinden konuya açıklık getiren Trump, Tillerson'un yerine CIA Direktörü Mike Pompeo'yu atadığını açıkladı. Bunun dışında Dışişleri Bakanı Müsteşarı Goldstein'in de görevine son verildi ve yerine ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert atandı. Goldstein'in kovulma sebebinin Trump'ın kararlarıyla ilgili yaptığı yorumlar olduğu tahmin ediliyor. Öte yandan ABD-AB ticaret savaşının olasılığı da piyasaları endişeye sürüklemeye devam ediyor. Fransa Maliye Bakanı Bruno Le Maire bu durumdan endişe ettiklerini ve Avrupa'nın, ABD'nin yeni gümrük tarifelerine yanıt vermesi gerektiğini ifade ederken AB'den Juncker ise gelecek günlerde ABD'nin gümrük tarifeleri konusunda daha açık olmalarını beklediklerini iletti. ABD Başkanı Donald Trump ise Ticaret Bakanı Ross'un AB temsilcileri ile kendilerine karşı uygulanan ve adil olmadığını iddia ettiği yüksek gümrük vergilerini ve bariyerleri görüşeceklerini söyledi. Son olarak Trump'ın Çin'den ithal teknoloji ve tüketici elektroniği ürünlerinee 60 milyar Dolar'ı bulabilecek gümrük vergisi getireceği konuşuluyor. ABD Ticaret Odası da konuyla ilgili Trump'a Çin mallarına gümrük vergisi getirme planından vazgeçme çağrısı yaparken, bu durumun yıkıcı bir ticaret savaşına yol açılacağı belirtildi. Hatırlanacağı gibi Beyaz Saray Danışmanı Peter Navarro, Trump'ın önümüzdeki hafta Amerika'ya karşı Çin'in yaptığı ticaret uygulamalarına çözüm getirmek için seçenekleri inceleyeceğini duyurmuştu. Bu hafta içinde FED'in faiz kararı ve sonrasında FED Başkanı Jerome Powell'in yapacağı açıklamalar ons altın fiyatlamalarında kritik önem arz edecektir. Teknik olarak baktığımızda büyük resimde 3 ay önce başlayan yükselen kanalın ihlal edildiği görülürken küçük resimde yükselen kanal içerisinde düşen kanal oluşumu takip edilmekte. Geri çekilmelerin devamı için 1313 seviyesi altında kalıcılık önem arz etmekte. Bu durumun oluşması halinde 1305,1297 ve 1294 destekleri takip edilebilir. 1313 üzerinde fiyatlamalarda ise 1316, 1322 ve 1329 dirençleri takip edilebilir.



 Işık FX Araştırma Departmanı
 Işık Menkul Değerler A.Ş.
 www.isikfx.com
 
                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Facebookta Paylaş