Haftalık Beklenti Raporu (ALB Forex)


BİST100: BİST'te 4 Haftadır Alımlar Devam Ediyor
Geçtiğimiz hafta BİST100 endeksi haftalık bazda bir önceki haftaya göre yüzde 5.44 yükseliş ile alıcılı seyrini devam ettirdi. BİST100'de 4 haftadır alıcılı görünüm kaydediliyor. 2 yıllık gösterge tahvil faizinde ise hafta içerisinde yüzde 11.36 seviyesine kadar yükseliş kaydedilirken, hafta kapanışı yüzde 11.30 seviyesinde gerçekleşti ve haftalık bazda satıcılı bir seyir izlendi. Kurda da hafta içerisinde satıcılı bir görünüm izlenirken TL cinsi varlıklardaki değer kazanımları dikkat çekti.
Geçtiğimiz hafta yurtiçinde Ocak ayına ilişkin TÜFE verileri izlendi. Enflasyon aylık bazda yüzde 2.46, yıllık bazda 9.22 ile piyasa beklentilerinin üzerinde artış kaydetti. Çekirdek enflasyon ise yüzde 7.74 olarak gerçekleşti. Açıklanan enflasyon verileriyle yıllık enflasyon son 12 ayın en yüksek seviyesini kaydetti. Enflasyondaki artışa döviz kurundaki birikimli etki, gıda fiyatlarındaki yükseliş, petrol fiyatlarındaki artış ve son yapılan ÖTV zamlarının etkili olduğunu görüyoruz. Hafta içerisinde açıklanan Aralık ayına ait dış ticaret açığı 5.60 milyar dolar ile beklentiler paralelinde açıklandı. TCMB Başkanı Murat Çetinkaya'nın yaptığı enflasyon sunumunda Merkez Bankası'nın 2017 enflasyon beklentileri yüzde 6.5'ten yüzde 8.00'e yükseltilirken, gıda enflasyonunda da yüzde 7.00'den yüzde 9.00'a yukarı yönlü revizyon yapıldı. Ayrıca Çetinkaya yurtiçi talepte azalış beklentileriyle büyümede aşağı yönlü risklerin olduğunu ve ekonomik toparlanmanın beklentilerin altında kalabileceğini belirtti. Hafta başında açıklanan ekonomik güven endeksi de 2009 yılı Nisan ayından bu yana en düşük seviyesine gerileme kaydetti.
Bu hafta ise yurtiçinde veri akışı nispeten sakin geçecek olup, Aralık ayına ilişkin sanayi üretimi verisi izlenecektir. Beklentiler sanayi üretiminin Aralık ayında aylık bazda yüzde 0.6, yıllık bazda yüzde 2.0 oranında artış göstermesi yönünde. İmalat güveni ve tüketici güven eğilimindeki düşüşün devam ettiği piyasada sannayi üretim rakamları beklentilerin altında kalabilir. Sanayi üretim verilerindeki genel seyir büyüme tarafında belirleyici olacağından borsa şirketleri üzerinde volatilite yaratabilir.
ABD tarafına baktığımızda geçtiğimiz hafta Ocak ayına ait istihdam verileri ön plandaydı. Tarım dışı istihdam 227 bin ile beklentilerin oldukça üzerinde açıklandı. Enflasyon üzerinde etkilerini takip ettiğimiz reel ücret artışları ise beklentilerin altında kalırken, işsizlik oranı da bir puanlık artış ile yüzde 4.8'e yükseldi. Hafta genelinde ABD'de açıklanan büyümenin öncül göstergelerinden Ocak ayı imalat PMI, ISM imalat PMI ve hizmet PMI verileri büyüme tarafındaki olumlu beklentileri destekledi. Fed 2017 yılının ilk toplantısında piyasa beklentileri paralelinde faizlerde bir değişikliğe gitmedi. Açıklanan toplantı metninde bu toplantıda faizlerde bir değişikliğe gidilmeme sebebi olarak yavaş devam eden büyüme sebep gösterilirken, faizlerde değişiklik için makroekonomik göstergelerin izleneceği ifade edildi. Hafta başında ABD'de açıklanan kişisel gelirlerdeki azalışa rağmen kişisel harcamalar tarafında güçlü görünüm ABD'li vatandaşların harcama eğiliminin arttığını gösterirken, artan harcamaların önce büyüme ardından da enflasyon yaratacağı beklentilerini artırdı.
ABD borsaları haftalık bazda alıcılı bir görünüm sergiledi. ABD 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 2,50 ile yüzde 2,43 arasında hareket ederken haftalık bazda yatay bir görünüm sergilerken, dolar endeksinde volatilite yükseldi.
Bu hafta ABD'de veri akışı sakin geçecek olup, Şubat ayına ait Michigan Tüketici güveni izlenecektir. Verinin 97.6 seviyesinde açıklanması bekleniyor olup, beklentilerin üzerinde açıklanması durumunda tüketicilerin ekonomiye olan güveninin artış kaydettiği ve ekonomik canlanma beklentileri piyasalara pozitif yansıyabilir. Ayrıca Fed üyelerinin yapacağı konuşmalar ön planda olacaktır. Ayrıca Trump'ın Dodd-Frank yasasını gevşetmek adına attığı adımların ABD'li finans şirketleri üzerinde yaratacağı etkiyyi takip edeceğiz. Dodd-Frank yasası Wall Street reformu olarak kayıtlara geçerken 2008 krizinin ardından tüketiciyi korumak ve finans piyasasını denetim altına almak adına oluşturulmuştu.
Avrupa tarafında geçtiğimiz hafta Euro Bölgesine ait hizmet PMI ve imalat PMI verisi beklentiler dahilinde açıklandı. 2016 yılı 4. çeyreğine ait büyüme verisi çeyreklik ve yıllık bazda beklentilerin üzerinde açıklandı. Manşet enflasyon yıllık bazda beklentilerin oldukça üzerinde açıklanırken, 2013 yılı Şubat ayından bu yana en yüksek seviyesini kaydetmiş oldu. Açıklanan veriler Euro Bölgesi'nde net bir şekilde toparlanmanın devam ettiği sinyallerini vermekte. Perakende satışlar verisinin beklentilerin altında kalması büyümeye ilişkin tedirginlikleri bir miktar artırdı.
Avrupa Borsaları geçtiğimiz hafta satıcılı bir görünüm sergiledi. Bu hafta Euro Bölgesi'nde bölge ekonomisinin lokomotifi konumunda bulunan Almanya'ya ilişkin veri akışı yoğun olacaktır. Aralık ayı Almanya fabrika siparişleri, sanayi üretimi, cari denge verileri takip edilecektir. Verilerin beklentileri aşması durumunda piyasada Euro Bölgesi'ne ait ekonomik iyileşmeye dair beklentileri artırabilir.
Teknik açıdan BİST100 endeksinde alımlar devam ederken 90,000 seviyesinin üzerinde önce 92,000 ve arkasından tarihi zirve seviyemiz 93,400 seviyesine kadar yükseliş eğilimi devam edebilir. Aşağıda ise 87,000 desteğinin altında önce 86,000 ve arkasından 84,000 seviyesine kadar düşüşler görülebilir.
EURUSD : Kısa Vadede Oluşan Kanal Hareketi Yön Konusunda Belirleyici Olabilir
Geçtiğimiz hafta Euro Bölgesinde büyüme ve enflasyon verileri ön plana çıktı. 2016 yılı 4. çeyreğine ilişkin büyüme verisi çeyreklik bazda yüzde 0,5 olarak beklentilerin üzerinde gerçekleşirken manşet enflasyon verisi yıllık bazda beklentilerin oldukça üzerinde yüzde 1,8 olarak açıklandı. Euro Bölgesi'nde manşet enflasyon verileri 2016 Nisan ayından beri başladığı düzenli yükselişine devam ederken 2013 Şubat ayından bu yana yıllık bazda en yüksek değere ulaşmış oldu. Çekirdek enflasyon ise beklentilere paralel gerçekleşti. Euro Bölgesi'nde işsizliğin yüzde 9,6 seviyesine gerilediğini izledik. Bu seviye aynı zamanda Euro Bölgesi'nde 2009 Ekim ayından beri en düşük işsizlik oranını ifade etmekte. Gelen veriler Euro Bölgesi'nde ılımlı toparlanmanın devam ettiğini gösterirken büyümenin öncü göstergelerinden İmalat PMI'ın beklentilere paralel açıklanması da ılımlı büyümeyi destekledi. Açıklanan ÜFE'nin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi üretici maliyetleri kaynaklı enflasyonda iyileşmenin devam ettiğini gösterdi.
Bu hafta Euro bölgesinden veri akışı sakin olacak . Bölge ekonomisinin lokomotifi konumunda bulunan Almanya'dan açıklanacak fabrika siparişleri, sanayi üretimi ve ticaret dengesi , Euro Bölgesi'nden Sentix tüketici güveni, İngiltere'den sanayi üretimi verileri takip edilecek. Özellikle Euro bölgesi tüketici güvenini gösterecek olan Sentix tüketici güveni önem kazanırken verinin iyi gelmesi pariteyi yukarı yönlü destekleyeebilecekken verinin beklentilerin altında kalması paritede satış yaratabilir. Ayrıca Almanya sanayi üretimi ve fabrika siparişleri bölge verilerine olan etkileri bakımından öne çıkmakta.
ABD tarafında geçtiğimiz hafta başında açıklanan kişisel harcamalar beklentilerin üzerinde artış kaydederken, kişisel gelirin beklentileri karşılayamadığı gözlendi. Kişisel gelirde azalışa rağmen kişisel giderlerdeki artış ABD'li vatandaşların harcama eğilimini arttırdığını gösterirken artan tüketimin önce büyüme ve daha sonra enflasyon üzerinde yaratacağı etki ile ekonomideki toparlanmayı desteklemesi mümkün. Başkan Trump'ın ve danışmanının yaptığı açıklamalar FED faiz kararı öncesi küresel olarak dolarda sert değer kaybına neden oldu. Trump, Çin ve Japonya'yı kur manipülasyonu suçlarken Baş Danışmanı Peter Navarro Almanya'nın Euro'nun değerini düşük tutarak alman şirketlerine avantaj sağladığını söylemesi başta ABD borsaları olmak üzere küresel borsalarda geçici satışlara neden oldu. Tarım dışı isttihdam verisinin öncüsü kabul edilen özel sektöre ait ADP tarım dışı verisi 246 bin ile beklentilerin oldukça üzerinde gerçekleşti. Hafta genelinde ABD'de açıklanan büyümenin öncül göstergelerinden Ocak ayı imalat PMI, ISM imalat PMI ve hizmet PMI verileri büyüme tarafındaki olumlu beklentileri destekledi. Fed 2017 yılının ilk toplantısında piyasa beklentileri paralelinde faizlerde bir değişikliğe gitmedi. Cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam öncü veriye ayak uydurarak beklentilerin oldukça üzerinde 227 bin olarak açıklanırken ortalama saatlik kazançlardaki yavaşlama ve işsizlik oranının sürpriz 1 puanlık artış ile yüzde 4,8'e çıkması dolar endeksinin baskı altında kalmasına neden oldu.
Bu hafta ABD 'de veri akışı geçen haftaya göre sakin görünmekte. Aralık ayına ilişkin ticaret dengesi , haftalık işsizlik başvuruları ve Michigan tüketici güveni ön plana çıkarken Fed üyeleri Harker, Bullard, Evans ve Fischer'in konuşmaları takip edilecek. Geçtiğimiz hafta açıklanan işsizlik oranındaaki beklenmeyen yükseliş haftalık işsizlik başvurularının önemini arttırırken, Michigan tüketici güveninde görülebilecek artış dolara küresel olarak değer kazandırabilir. Fed üyelerinin konuşmalarında Mart ayındaki FOMC faiz kararına ilişkin yönlendirmeleri paritede sert hareketlere neden olabilir.
Teknik açıdan baktığımızda paritede kanal hareketi devam ederken aşağıda kanalın dip noktası olan 1,0680 seviyesinin kırılması halinde önce 1,0580 ve arkasından 1,0470 desteğine kadar düşüşler görülebilir. Yukarıda ise 1,0810 direncinin kırılması halinde önce kanal tepe noktamız olan 1,0870 ve arkasından 1,0950 direncine doğru yükseliş izlenebilir.
USDTRY: Kurdaki Satış Baskısı Devam Edebilecek Mi ?
Geçen hafta yurtiçinde aralık ayı dış ticaret verisi, merkez bankası enflasyon raporu sunumu, ve enflasyon oranı takip edildi. Dış ticaretin aralık ayı performansına baktığımızda verinin -5.60 milyar dolar olarak beklentiler dahilinde gerçekleştiğini görüyoruz. Detaylar bize ihracatın 2016 yılı Arralık ayında, 2015 yılının aynı ayına göre yüzde 9 artarak 12 milyar 807 milyon dolar, ithalatın ise yüzde 2,3 artarak 18 milyar 405 milyon dolar olduğunu gösteriyor. Bu değişim ışığında dış ticaret açığı yüzde 10.3 azalırken, en fazla ihracat yapılan ülke değişmeyerek Almanya, en fazla ithalat yapılan ülke de yine Çin oldu. Merakla beklenen merkez bankası enflasyon raporu sunumunda ise piyasalar Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya'nın söylemlerine odaklandı. Çetinkaya sunumunda bankanın gıda enflasyonu ve petrol fiyat tahminlerini yukarı revize ettiğini belirtirken buna paralel genel enflasyon beklentilerini de 2017 yılı için yüzde 6.5'tan yüzde 8.00'e, 2018 yılı için yüzde 5,00'ten yüzde 6,00'a çıkardıklarını söyledi. Sunumdan bir diğer önemli nokta da bankanın özellikle imalat ve tüketici güvenindeki düşüş nedeniyle 2017'de beklenen ekonomik toparlanma için aşağı yönlü riskler bulunduğunu belirtmesiydi. Merkez bankası sunumunda enflasyon beklentilerinin yukarı çekilmesiyle sinyal verilddiği üzere, geçtiğimiz hafta Cuma günü açıklanan Ocak ayı TÜFE verisi yıllık bazda yüzde 8,60, aylık bazda ise yüzde 1,8 olan beklentilerin üzerinde sırasıyla yüzde 9,22 ve yüzde 2,46 geldi. TÜİK'in hesaplama yöntemini değiştirmesi sonrası gelen ilk veride enflasyondaki artışta gıda fiyatlarındaki yükseliş, kur geçişgenliği, petrol fiyatlarındaki artış ve son yapılan ÖTV artışının etkili olduğu görüldü. Aralık ayında beklenti üzeri gelen enflasyon verisi sonrası ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki yükselişin de desteğiyle hızlı bir yükseliş hareketi yapan kur ise yine beklenti üzeri enflasyon verisine rağmen ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde bu kez ters yönlü hareket yaşanmasıyla birlikte sınırlı bir yükselişten sonra geriledi.
ABD tarafında geçen haftanın öne çıkan verileri ise kişisel gelir ve harcamalar, ISM imalat PMI, istihdam verileri ve tabi ki FED kararı idi. İlk olarak aralık ayı kişisel harcamaların beklentilerin üzerinde arttığı görülürken kişisel gelirlerin beklentilerin altıında kaldığı izlendi. Kişisel gelirlerin beklentiyi karşılamamasına rağmen ABD ekonomisinin can damarı olan harcamalar kaleminin gücünü koruması ekonomiye yönelik olumlu algıyı korumayı başardı. Ek olarak önemli göstergelerden ISM imalat PMI verisi de beklentilerin üzerinde gelerek ekonomideki toparlanmayı teyit etti. Merakla beklenen ABD istihdam verilerinde ise tarım dışı istihdam verisi 175 bin olan beklentilerin oldukça üzerinde 227 bin açıklanırken, işsizlik oranı yüzde 4.7 olarak sabit kalması beklenirken yüzde 4,8'e çıktı. Veride bir diğer sürpriz ise ortalama saatlik kazançlarda yaşandı. Ücretlerin hem aylık hem de yıllık bazda beklentilerin altında kalmasının enflasyon görünümü ile algıyı bozmasıyla, tarım dışı istihdamdaki güçlü yükselişe rağmen, doların değer kaybettiği görüldü.

Yine geçen hafta yapılan FED toplantısı da piyasalar tarafından ilgiyle izlendi. Ancak bu ilginin sebebi olası bir faiz artırımından çok Amerikan Merkez Bankası'nın mart ayındaki potansiyel faiz arttırımına dair sinyaller ve artık başkan olan Trump'ın uygulamalarına yönelik söylemlerdi. FED oldukça pasif ve neredeyse bir öncekinin aynı olan bir basın bildirisiyle her iki beklentiyi de boşa çıkardı. Hem FED'in güçlü bir sinyal vermemesi hem de son istihdam verilerinin beklentileri karşılayamaması nedeniyle mart ayına yönelik faiz artırım beklentisinin azaldığını görüyoruz.

Öte yandan bu hafta ABD'den bu beklentiyi yeniden alevlendirebilecek önemli bir veri beklenmiyor. Ancak hafta boyunca açıklanacak haftalık işsizlik başvuruları, Michigan Üniversitesi güven endeksi ve Fed konuşmaları dolar endeksinde hareketlilik yaratabilir. Ayrıca Trump'ın söylemleri ve uygulamaları da dolar yatırımcısı tarafından mutlaka yakından izlenmeli.

Yurtiçinde ise bu hafta sadece aralık ayı sanayi üretimi öne çıkıyor. Büyümenin önemli bir bileşeni olan veri aylık bazda yüzde 0.6, yıllık bazda ise yüzde 2 olarak bekleniyor. Beklentileri aşacak veri kurda son dönemde yaşanan aşağı yönlü hareketi destekkleyebilir. Aksi bir durumda ise algının hızla doları desteklediğini ve kurun tırmandığını görebiliriz.

Teknik olarak baktığımızda yukarıda haftalık pivot noktamız olan 3,7230 seviyesinin kırılması halinde alımların güçlenebileceği piyasada önce 3,7600 ve arkasından 3,8000 dirençleri test edilebilir. Aşağıda ise 3,6780 desteğinin altında saatlik kapanışlarda satışlar hızlanabilecekken önce 3,6200 ve arkasından 3,5400'e kadar düşüşler görülebilir.

Altın : ABD 10 Yıllık Tahvil Faizlerindeki Seyir Belirleyici Olabilir

Geçtiğimiz hafta küresel piyasalarda oldukça önemli verileri arkada bırakırken Fed faiz kararına yönelik gelen açıklamalarda Fed faizleri sabit bırakırken temkinli bir duruş sergileyerek gelecek verilere göre faiz artışına gidebileceklerini söylemesi ve bir önceki rapora göre çok önemli değişiklikler açıklamaması faiz beklentilerini karşılayamayınca ABD 10 yıllıklarında sert düşüş yaşanmasıyla birlikte altın fiyatlarındaki yükselişte devam etti. Hafta genelinde ABD verilerrinin dolar endeksinde satışa sebep olması altın fiyatlarını 1225 seviyesine taşıdı.
Geçen hafta başında ABD tarafında kişisel harcamaların beklentilerin üzerinde arttığı görülürken kişisel gelirlerin beklentilerin altında kaldığı izlendi. Kişisel gelirde azalışa rağmen kişisel giderlerdeki artış ABD'li vatandaşların harcama eğilimini arttırdığını gösterirken artan tüketimin önce büyüme ve daha sonra enflasyon üzerinde yaratacağı etki ile ekonomideki toparlanma eğilimi hızlanmıştı. Hafta ortasında ise ADP tarım dışı istihdam verisinin 246 bin ve büyümenin öncü göstergelerinden ISM imalat PMI verisinin beklentilerin üzerinde olarak açıklanması ABD 10 yıllık tahvil faizindeki satışları durdururken altın fiyatlarında sınırlı bir satışa sebep oldu.
Ancak Çarşamba gecesi Fed faiz toplantısında Fed faizleri değiştirmedi. Açıklanan toplantı metni bir önceki aya göre çok değişiklik göstermezken yapılan açıklamalarda kararın oy birliği ile alındığı ifade edildi. Ayrıca metinde politika faizlerrinin değiştirilmemesine neden olarak devam eden ılımlı büyüme gösterilirken faizlerin ne zaman artırılabileceği konusunda gelecek verilere göre karar verileceğinin altı çizildi. Ekonomik görünüm için kısa vadeli risklerin dengeli olduğu söylenen raporda enflasyondaki artışın devam ettiği ve yüzde 2 hedefine doğru ilerlediği kaydedildi. Fed, global ekonomik finansal gelişmeleri yakından izlediklerini ifade ederken global risklerin büyüme üzerinde yarattığı etkiyi yakından takip ettiklerini vurguladı. Raporda hanehalkı harcamalarının ılımlı bir şekilde arttığı söylenirken işletmelerin sabit yatırımlarının zayıf kaldığının altı çizilmesi dolar endeksine satış olarak yansırken altın fiyatlarının tekrar yükselişine sebep oldu.
Haftanın son işlem gününde ise ABD tarafında tarım dışı istihdam verisi beklentilerin oldukça üzerinde 227 bin açıklanırken ortalama saatlik kazanç dediğimiz reel ücret artışlarındaki yavaşlama ve işsizlik oranının sürpriz 1 puanlık artış ile yüzde 4,8'e çıkması dolaar endeksinin baskı altında kalmasına neden oldu. Özellikle reel ücret artışlarındaki yavaşlamanın harcama kanadını baskılayacağını düşünen piyasalarda enflasyon beklentileri çerçevesinde ABD 10 yıllıklarına satış getirmiş oldu. Ayrıca hafta içindeki açıklanan verilere ek olarak büyümenin öncü göstergelerinden hizmet PMI beklentilerin üzerinde gelmesine rağmen ISM imalat dışı PMI verisinin beklentilerin altında kalması altın fiyatlarının yükselişini destekleyen diğer bir unsur oldu.
Bu haftaya baktığımızda özellikle ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki seyir ve dolar endeksinde yaşanacak hareketler altında belirleyici olmaya devam edecektir. ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin kısa vadede yüzde 2,50-2,43 bandı oluşturduğunu görüyoruz. Yüzde 2,50 üzerine atacak 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 2,65'e kadar yükselebilecekken bu durumda altın fiyatlarında sert satışlar yaşanabilir. Ancak yüzde 2,43'ün altına inebilecek 10 yıllıklar çerçevesinde altın fiyatlarında yükselişin devamı görülebilir. Bu bağlamda dolar endeksindeki belirleyici seviye ise 100,50 direnci olacaktır. Bu seviyesinin üzerine çıkılması halinde küresel bazda dolarda görülecek güç kazanımı altında satışları hızlandırabilir.
Makroekonomik açıdan değerlendirdiğimizde ise çok önemli veri akışının olmadığı haftada Trump cephesinden gelecek siyasi söylemler piyasalarda volatiliteyi artırabilir. Haftalık bazda Fed üyelerinden Harker, Bullard, Evans ve Fisher yapacağı konuşmalar takip edilecekken ayrıca haftalık işsizlik başvurularının istihdam üzerindeki etkisi ve Michigan tüketici güveninin dolar endeksi üzerindeki etkisi yakından izlenecektir.
Teknik açıdan baktığımızda yükseliş eğiliminin devam ettiği altın fiyatlarında 1125 seviyesinin kırılması halinde önce 1245 ve arkasından 1260 dirençlerine kadar yükseliş yaşanabilir. Aşağıda ise haftalık pivot noktamız olan 1211 desteğinin kırılması halinde satış baskısı ön plana çıkabilecekken önce 1198 ve arkasından 1180 desteğine kadar satışlar hızlanabilir.
 


 ALBB Forex
 www.albforex.com.tr

***Raporun Tamamı Ekteki Dosyada Bulunmaktadır***

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Diğer Haberler
ALMAN HÜKÜMET SÖZCÜSÜ : G20, MALİ PİYASALARIN DÜZENLENMESİ VE VERGİLENDİRMEDEKİ KORRDİNASYONUN ANA PLATFORMU OLARAK KALMAYA DEVAM EDİYOR
RUSYA ENERJİ BAKANI, BUGÜN VENEZÜELA PETROL BAKANI İLE GÖRÜŞECEK -TASS
RUSYA MERKEZ BANKASI : ENFLASYON BEKLENTİLERİ HALA YÜKSEK, PARA POLİTİKASININ ILIMLI OLARAK SIKIŞAİMASINI DEVAMI İÇİN KONUŞUYORUZ
FITCH, PAKİSTAN'IN KREDİ NOTUNU 'B' OLARAK TEYİT ETTİ, GÖRÜNÜM DURAĞAN
S&P : DÜNYA TİCARETİNDE YUKARI YÖNLÜLÜĞÜN İVME KAZANMASINI BEKLİYORUZ
Facebookta Paylaş