Günlük bülten (A1 Capital)

ABD Enflasyonunu Beklerken
Hisse senedi piyasaları, sonbaharda faiz indirimi beklentisiyle büyük teknoloji
şirketlerinin yükselişinin öncülüğünde rekor seviyelere ulaştı.
ABD'de Haziran ayına ilişkin manşet TÜFE'nin yıllık bazda %3,1'e gerilemesi
beklenirken, çekirdek TÜFE'nin aylık bazda %0,2 seviyesinde sabit kalması bekleniyor.
CME FedWatch'a göre, Fed fon vadeli işlemleri şu anki haliyle merkez bankasının Eylül
toplantısında faiz indirimine gitme olasılığının %73 olduğunu gösteriyor.
ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Powell, dün yaptığı açıklamada, ABD Merkez
Bankası'nın faiz oranı kararlarını ihtiyaç duyulduğu zaman ve şekilde alacağını
belirterek, Eylül ayında yapılacak faiz indiriminin sonbahardaki başkanlık seçimleri
öncesinde siyasi bir eylem olarak görülebileceği yönündeki iddialara karşı çıktı.
Diğer taraftan; Powell'ın ekonomi ve para politikasını görüşmek üzere düzenlediği altı
aylık kongre oturumları üst üste ikinci gün Fed'in bağımsızlığıyla ilgili detaylı
tartışmalarla doluydu. Powell'ın sık sık savunduğu, Kongre'nin her iki kanadındaki her
iki partinin üyelerinin de desteklediğini söylediği bir kavram olmasına rağmen Fed'in
faiz indirimi kararına yaklaştığı şu günlerde bu konu hala merkezi bir tartışma konusu
olmaya devam ediyor.
İngiltere Merkez Bankası Başekonomisti Huw Pill, dün yaptığı açıklamada, İngiltere
ekonomisindeki güçlü fiyat baskılarına odaklanarak Ağustos ayında faiz indirimi
beklentilerini düşürdü ve böyle bir hareketin zamanlamasının "açık bir soru" olduğunu
söyledi. Pill, Mayıs ayında enflasyonun İngiltere Merkez Bankası'nın %2 hedefine
gerilemesine rağmen hizmet enflasyonu ve ücret artışlarının "rahatsız edici bir güç"
gösterdiğini ve önümüzdeki hafta açıklanacak Haziran enflasyon rakamlarının büyük
resmi değiştirmesinin muhtemel olmadığını söyledi. Sonuç: Sterlin, İngiltere Merkez
Bankası Başekonomistinin piyasanın beklediği Ağustos ayı faiz indirimini
yapmamasının ardından dört ayın zirvesine çıktı.
Kore Merkez Bankası, beklendiği gibi faiz oranlarını sabit tuttu ancak bir gün önce
Yeni Zelanda'da yaşanan benzer bir dil değişikliğinin ardından açıklamasında
enflasyon risklerine ilişkin bir uyarıdan vazgeçti.
Ve bu sabah açıklanan UBS Asset Management'ın, dünya döviz rezervlerinin yaklaşık
yarısını, yani 15 trilyon dolardan fazla parayı yöneten 40 önde gelen merkez bankasını
kapsayan anketine göre, Merkez bankalarının rezerv yöneticileri, Perşembe günü
yayınlanan yıllık ankete göre, küresel ekonomi için en büyük riskin jeopolitik
çatışmaların tırmanması olduğunu ve genel olarak dünya ekonomik görünümü
konusunda olumlu olmuşlar. Bankaların üçte ikisi, küresel ekonominin önümüzdeki
beş yıl içinde ılımlı büyüme ve enflasyona dönmesini bekliyor. %71'inin ABD'deki
tüketici enflasyonunun bir yıl içinde %2 ile %3 arasında olmasını beklediğini buldu.
Federal Rezerv'in %2 enflasyon hedefi var.
Ancak ankete katılan rezerv yöneticilerinin %87'si, bu olumlu sonuca yönelik en büyük
tehdidin jeopolitik çatışmaların daha da tırmanması olduğunu belirtirken, %41'i ABD
ile Çin arasındaki gerginliğin tırmanmasından endişe ederek yatırımlarını bölgeler ve
para birimleri arasında daha fazla çeşitlendirdiklerini söyledi. Altın, çeşitlendirmenin
özel bir faydalanıcısı oldu ve fiyatı rekor seviyelere ulaştı. Katılımcıların %24'ü geçen
yıl altın maruziyetini artırdı ve %30'u önümüzdeki yıl bunu yapmayı planlıyor, ancak
tahvil tahsislerini de artırmayı planlıyorlar.
Rusya'nın dondurulmuş varlıklarından elde edilen karların Ukrayna'yı finanse etmek
için kullanılması yönündeki son siyasi karar, döviz rezervlerinin artık merkez bankaları
için güvenli liman olarak görülmediği riskini daha da artırıyor.
Ankete katılanların %94'ü, Donald Trump'ın zaferinin ABD-Çin ilişkilerinde daha da
kötüleşmeye yol açacağını belirterek, yaklaşan ABD seçimlerinin de gerginliği
artırabileceğini söylemiş.

 A1 Capital Menkul Değerler A.Ş.
 www.a1capital.com.tr
 

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.