Denkleme bir bilinmezlik eklendi: Jeopolitik risk
Küresel piyasalar haftaya Ortadoğu'dan gelen haber akışı ile başladı. İsrail ve Filistin merkezli yaşanan çatışmalar yeni bir bilinmezlik daha yaratıyor. Bölgesel ve küresel barışın bozulma yatırımcıları güvenli liman talebine doğru yönlendiriyor. Gelişmelerin çerçevesinin genişleme riski önemli bir nokta olarak karşımıza çıkıyor.
Jeopolitik risklerin ilkten piyasalara yansımaları enerji fiyatları öncülüğünde gerçekleşti. Olayların dünyanın enerji havzalarına yakın noktalarda gerçekleşmesi ile birlikte petrol (ABD ile Suudi Arabistan petrol üretimi artırma görüşmelerinin olumsuz etkilenme olasılığı) ve doğalgaz fiyatlarında (İran’a olan ambargonun şiddetlenmesi olasılığı) yukarı yönlü hareketler gerçekleşiyor. Güvenli liman arayışı ile Dolar talebi artarken Dolar Endeksi (DXY) güçlü duruşuna devam ediyor. Diğer taraftan Altın kritik destek 1.800 Usd civarından jeopolitik riskler etkisiyle tepki alımlarıyla birlikte yükseliş yaşıyor.
Global piyasalara ekonomik taraftan bakarsak bu hafta ABD tarafında enflasyon verisi açıklanacak. Son yaşanan ‘daha yüksek daha sıkı’ fiyatlamasında enflasyon verisinin önemli olacağını düşünüyoruz. Geçen hafta JOLTS beklentilerden yüksek, ADP (özel sektör istihdam) beklentilerden düşük, tarım dışı istihdam beklentilerden yüksek gelerek karışık bir veri seti oluşturdu. Cuma günü gelen tarım dışı istihdam verileri detayında Ortalama Saatli Kazançlar verisinde yaşanan sınırlı düşüşü önemli görüyoruz. Özetlemek gerekirse ABD ekonomisi kuvvetli istihdam yaratırken resesyon tehlikesini geride bırakmış gözüküyor, diğer taraftan ücretlerde yaşanan artış baskısının da azalması enflasyon görünümüne pozitif yönde katalizör sağlayabilir. FED yetkililerinin yaptığı ‘tahvil faizlerindeki yükseliş nedeniyle Fed in ilave sıkılaştırma yapmasına gerek kalmayabileceği’ yönünde ifadeler dikkat çekiyor. Bu noktada piyasa fiyatlamaları için önümüzdeki günlerde ‘yüksek tahvil faizleri, güvercin FED’ şekline dönüşebilir. Yeni hafta jeopolitik müsaade ettiği ölçüde ABD verileri belirleyici olabilir diye düşünüyoruz.
Çin Devlet Başkanı Xi, ABD Senatörü Chuck Schumer ile Pekin'de bir araya gelecek. Ortadoğu'da yaşanan gerilimi azaltma ve ekonomik konularının da ele alınacağı görüşmelerin olumlu yönde olması piyasaları rahatlatacak bir etki gösterebilir. Diğer taraftan Japonya merkez bankası BOJ, fiyat artışlarında yapışkanlık görmesi durumunda getiri eğrisi kontrolünü bu yılın sonuna doğru sona erdirebilir. BOJ küresel likiditenin hala önemli destekçisi olduğunu not edersek, politika değişikliği ve yansımalarının önemli sonuçlar doğurabileceğini düşünüyoruz.
Bu sabah global piyasalarda risk iştahı pozitif. ABD vadelileri yüzde 0,1 civarı artı. Asya’da hava ılımlı. Hong Kong yüzde 1,3 civarı, Japonya yüzde 2,4 civarı artı. Çin ise yüzde 0,5 eksi. ABD 10 yıllık tahvil faizi %4,64, Dolar Endeksi 106,2, ons altın 1.863 Usd civarında işlem görüyor.
Lokal tarafta da coğrafi yakınlıktan ötürü Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler etkili olmaya devam edebilir. Yaşanan gelişmelerin yayılma ihtimali bir süre daha gündemi meşgul edeceğe benziyor. Olumlu haber akışına destek IMF tarafından geldi. Türkiye ekonomisinde son zamanlarda atılan adımların riskleri azalttığını ve yatırımcı güvenini artırdığını ve TCMB’nin rezervlerini kuvvetlendirdiği belirtildi. Yabancı bakış açısının temkinli-olumlu olmaya devam edeceğini düşünüyoruz.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Ekim programı yurt dışı yatırım toplantıları trafiği devam ediyor. 11-14 Ekim Marakeş, 19 Ekim Paris yatırımcı toplantıları bulunuyor. Sayın Şimşek’in bu çabalarının karşılık bulacağını düşünüyoruz.
Usd/TL:
Global piyasalarda jeopolitik riskler ve enflasyon endişeleri sebebi ile Dolar talebi güçlü durmaya devam ediyor. Bu hafta açıklanacak olan ABD TÜFE verisi ve FED tutanaklarının önemli olacağını düşünüyoruz. Jeopolitik riskler sebebi ile artan petrol fiyatları, enflasyon üzerinde olumsuz baskı oluştururken deflasyon endişeleri ile petrol talebinin düşmesi fiyatların yükselişinde set olarak karşımıza çıkıyor.
Lokal tarafta, yeni ekonomi ekibinin sürdürdüğü değişim-dönüşüm-sadeleşme politikası etkileri yurtdışı yatırımcılar tarafından olumlu izlenmeye devam ediyor. IMF dün yaptığı açıklamada Türkiye ekonomisinde son zamanlarda atılan adımların riskleri azalttığını ve yatırımcı güvenini artırdığını açıkladı. Hafta sonu başlayan jeopolitik tansiyonun olumlu haber akışının şimdilik önüne geçtiğini düşünüyoruz.
Sıkılaşma süreci devam ettikçe, TL üzerinde oluşan baskının zamanla hafifleyeceğini düşünüyoruz.
Kur ılımlı yukarı eğilimini koruyor. Bu sabah 27,72 civarında işlem görüyor. Aşağıda 27,50 ve 27,30; yukarıda 28,00 ve 28,50 gün içi öne çıkan teknik seviyeler.
TL Tahvil/Bono:
Enflasyonla mücadelede sadeleşme ve kademeli faiz artışları devam ediyor. Fiyatlamalar devam ettikçe tahvil faizleri yeni denge noktalarına doğru piyasa normalleşmesi ile yukarı yönlü hareketine devam ediyor. Kademeli sıkılaştırmanın haftalık repo faizlerinde %35-40 bandında son bulmasını bekliyoruz. Dengelenme sonrasında TL Tahvillerde fırsat penceresinin açılacağını düşünüyoruz.
Bu hafta makro veri akışı zayıf ve Hazine ihalesi ajandada yer almıyor.
Globalde, jeopolitik risklerin fiyatlama denklemine dahil olması ile zorlu süreç devam ediyor. Bir taraftan merkez bankalarının şahin duruşu diğer taraftan Ortadoğu’da yaşanan olayların yayılma riski. Güvenli liman arayışı Dolar talebini canlı tutarken ABD 10 yıllık tahvil faizi yukarı yönlü denge arayışına devam ediyor. Bu hafta açıklanacak olan ABD TÜFE verisinin önemli olacağını düşünüyoruz.
2 yıllık ve 10 yıllık TL gösterge tahviller günü sırasıyla 72 baz puan azalarak ve 36 baz puan artarak %28,75 ve %27 seviyesinden tamamladı.
Hisse Senedi (Yapı Kredi Yatırım):
BIST haftaya satıcılı bir seyirde başladı... Haftanın ilk günü satıcılı bir seyir izleyen hisse senedi piyasasında BIST100 Endeki günü %3,21'lik kayıpla 8,193 seviyesinden tamamladı.
Haftaya jeopolitik risk algısındaki artışla tetiklenen satışlarla başladığını söyleyebileceğimiz piyasada, önümüzdeki süreçte genel itibarıyla son dönemdeki hızlı yükselişin ardından bir süredir dalgalı hareketlerle kendini gösteren konsolidasyon sürecinin devam etme ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz.
Daha kısa vadeli bir bakışla ise, ilk önemli direnç bölgesi olarak, hafta başında yaşanan aşağı yönlü hareketle oluşan 8,400/450 aralığındaki fiyat boşluğunu takip ediyoruz. Piyasada yeniden yukarı yönlü bir güçlenmeden bahsedebilmek için öncelikle bu bölge üzerinde kalıcı bir eğilim oluşması gerektiğini söyleyebiliriz. Böyle bir gelişme halinde de, endeksin yeniden 8,560 bölgesinde ulaştığı TL zirveye yönelmesi beklenebilir.
Aşağı yönde baktığımızda ise, son dönemde önemli bir destek olarak öne çıkan 8,150 seviyesinin karşımıza çıktığını söyleyebiliriz. 8,150 bölgesinde bulunan bu önemli desteğin altında kalıcı hareketler oluşması halinde ise, piyasadaki zayıflama eğiliminin 8,100 ve 8,000 desteklerine doğru devam etme ihtimalinin ortaya çıkabileceğini düşünüyoruz.
Eur/Usd:
Merkez bankaları tarafından verilen şahin mesajlar, ABD’nin bütçe açıkları nedeniyle artan tahvil arzı ve petrol fiyatlarındaki yükselişin enflasyon endişelerini beraberinde getirmesi ABD 10 yıllık tahvil faizinin yükselişine neden oluyor. Diğer taraftan jeopolitik riskler güvenli liman Dolar talebini canlı tutarken, majör para birimlerinde Dolara karşı değer kaybına neden oluyor.
FED yetkililerinden gelen açıklamalar risk iştahını olumlu etkiliyor. Ortadoğu’daki gelişmeleri dengeleyici rol üstlendi dün. Söylenen kısaca, tahvil faizlerinde yükseliş FED’in faiz artışı yapmasına gereksiz kılabilir. Bu ifade ile Usd biraz güç kaybediyor. Piyasalar biraz iyimser modla ABD TÜFE verisine ilerliyor.
Bu hafta Perşembe günü ABD enflasyon verisi açıklanacak. Düşüşe işaret eden bir veri Dolar talebini azaltabilir. Kuvvetli gelebilecek veri sıkılaşmanın süresinin beklenenden uzun sürmesine neden olabileceği için Dolar talebini artırabilir.
Dolar Endeksi için yukarı yönlü yükselişlerde 105,5 seviyesini önemli görüyoruz. 105,5 üzeri fiyatlamalarda ara ara düzeltmeler ile birlikte 110 seviyesine doğru yükseliş görülebilir.
Bu sabah 1,057 seviyesindeki paritede 1,053 ve 1,05 seviyeleri gün içi destek; 1,06 ve 1,067 seviyeleri gün içi direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Bugün yatay seyir bekliyoruz.
Gbp/Usd:
BOE-Mann, enflasyonun süresi ve hedeften ne kadar saptığı önemli, süre uzadıkça orta vadeli beklentiler sapma eğilimi gösteriyor dedi. Esasında bu tespit genel geçer, FED için de ECB için de geçerli.
Parite, ABD odaklı veri akışı etkili olmaya devam ediyor. Bu hafta ABD enflasyon verisi ve FED tutanakları hareketlilik yaratabilir. Enflasyonun düşüş kaydetmesi Gbp lehine çabanın sürmesini sağlayabilir.
Dolar Endeksi’nde (DXY) kuvvetli direnç noktası 105,5’i teknik olarak artık destek noktası olarak takip ediyoruz. Dolar Endeksini 105,5 üzeri yükseliş yönlü takip ediyoruz. 110 seviyesi hedef olabilir diye düşünüyoruz.
Bu sabah 1,223 seviyesinde bulunan paritede 1,215 ve 1,21 seviyeleri gün içi destek; 1,225 ve 1,23 seviyeleri gün içi direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Bugün yatay seyir bekliyoruz.
Altın:
Merkez bankalarının sıkılaştırma sürecini uzun tutmaktan bahsetmesi, FED’in yıl sonuna kadar bir faiz artışına daha açık kapı bırakması altını 1.800 Usd seviyesine kadar baskıladı. Hafta sonu jeopolitik risklerin artmasına paralel altın, önemli destek noktasından tepki alımları ile karşılaştı. Ekonomik konjonktür altın için destekleyici olmasa da yaşanan jeopolitik riskler ve risklerin yayılma olasılığı şimdilik düşüş baskısını azaltmış görünüyor.
Global tarafta, Perşembe günü açıklanacak ABD enflasyon verileri konuşulup fiyatlanabilir. Güçlü veri zayıf kıymetli maden anlamına gelebilir. Altın için 200 günlük ortalama 1.900 Usd ile 1.810 Usd arasını teknik olarak ticaret aralığı olarak görüyoruz. Haftalık kapanışlar 200 günlük ortalama 1.900 Usd üstü olması durumunda Altın yükseliş yönlü takip edilebilir.
Bu sabah 1.863 Usd seviyesindeki ons altında 1.845 ve 1.832 Usd seviyeleri gün içi destek, 1.875 ve 1.880 Usd seviyeleri gün içi direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Bugün yatay-sınırlı pozitif seyir bekliyoruz.
Eurobond:
Global piyasalarda, ABD tahvil faizlerinde yaşanan yükseliş -FED faiz artışı yapmasa bile- kredi pazarında artan faizler ile birlikte sıkılaşma yaratabilir. Finansmana ulaşma maliyetleri arttıkça ekonomik büyüme üzerinde bu durumun soğutucu etkisini görebiliriz. Bu noktada FED ’in faiz artırımları sürecinde elinin rahat olduğunu düşünüyoruz. Bir süre daha ABD 10 yıllık tahvil faizinde yükseliş devam edebilir. Son viraja girdiğimizi düşünüyoruz.
Yurtiçi piyasalarda, Türkiye'nin risk priminde (CDS) jeopolitik risklerin ve ABD 10 Yıllık tahvil faizindeki yükselişin baskısı devam ediyor. Lokal tarafta yaratılan hikaye ve uygulanan ekonomik politikaların olumlu etkisi yurt dışı fiyatlamaların gölgesinde kalmaya devam ediyor.
CDS 411 ile dünü tamamladı. Eurobondlar sınırlı negatif seyretti. Birim fiyatlar, kısalarda 1-10 cent; orta vadelilerde 37-42 cent; uzunlarda 35-36 cent değişim gösterdi. Faizler ise sırasıyla 7,71%, 9,02% ve 9,49% oldu.
Çağlar Kimençe
caglar.kimence@yapikredi.com.tr
İhsan Tunalı
ihsan.tunali@yapikredi.com.tr
Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
www.ykyatirim.com.tr
***
Yasal Uyarı
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.