Gözler TCMB Üzerinde. Sıkılaştırma Devam Edecek mi (Meksa Yatırım)

Dün gece FED'in Mart ayı FOMC toplantısından sürpriz bir sonuç çıkmaması küresel piyasalarda genel bir rahatlamayı beraberinde getirdi. Bu sayede değer kaybeden ABD doları ve devlet tahvillerinin etkisi ile GOÜ para birimlerinde pozitif fiyatlamaların oluştuğunu gördük. FED'i arkamızda bırakmamızın ardından bugün tüm dikkatler TCMB'nin Mart ayı PPK toplantı kararları üzerinde olacak. TCMB'nin özellikle geç likidite penceresi faiz oranında artırıma gideceğine piyasalar yüksek olasılık veriyor. Ayrıca gecelik borç verme faiz oranında da yine hafif ölçekli bir yukarı revizyon beklentisi bulunuyor. TCMB'nin uygulayacağı politikaları incelemeden önce bu politik araçları kısaca tanımlayalım.

Geç Likidite Penceresi ( GLP ): Bankaların fona ihtiyacı olduğunda ya da sahip oldukları fon fazlasını borç vermek istediklerinde bu taleplerini gün içerisinde TCMB ile saat 16.00 - 17.00 arasında gerçekleştirmeleri sonucu TCMB GLP faiz oranını uyguluyor. Bu oran borç almada %0 iken borç vermede %11 oranı uygulanıyor.

Gecelik Borç Verme Faiz Oranı: Günlük bazda fon açığı olan banka bu açığını TCMB'den karşılaması durumunda belirli bir faiz oranı uygulanıyor. TCMB, bu fonlamayı %9.25 faiz oranı ile gerçekleştiriyor Son dönemde TCMB bu faiz oranından bankaları fonlamayı durdurmuş durumda.

Bir Hafta Vadeli Repo İhale Faiz Oranı ( Politika Faizi ): Bankaların ihtiyacı olan fonu TCMB 1 hafta vade ile sağlayabiliyor. Bu fonlamayı gerçekleştirirken uyguladığı faize politika faizi deniyor. Yani ülkelerin politika faizleri kıyaslandığında Türkiye için bu orana bakılıyor. Politika faizi %8 oranında bulunuyor. Fakat TCMB uzunca bir süredir politika faizi ile fonlama gerçekleştirmiyor.

Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti: Bankaların fonlandığı asıl faiz oranı konumunda bulunuyor. AOFM, TCMB'nin yukarıda saydığımız faiz oranlarından sağladığı fonunun miktarsal ağırlığına göre belirleniyor. Örneğin TCMB, %8 olan politika faizi ve %9.25 olan gecelik borç verme faizinden bankaları fonlamayı durdurrarak ve fon açığının GLP'den sağlanmasını istemekte. Bankaları fonlama kompozisyonunun büyük bir kısmını miktarsal bazda %11 oranında GLP'den oluşması doğal olarak AOFM'de yükseliş hareketini tetikliyor. Bu sayede seneye %8.28 oranında başlayan AFOM 15 Mart itibari ile %10.80 seviyesine ulaşmış durumda.

TCMB'ye ilişkin piyasa beklentileri ise bankanın GLP'de 100 baz puanlık bir artışa giderek %11 olan mevcut oranı %12'ye yükselteceği şeklinde. Ayrıca gecelik borç verme faiz oranında da ( %9.25 ) 50 ya da 75 baz puanlık faiz artırımının gerçekleşme ihtimali bulunuyor. Bu hamlelerin gelme ihtimalini bir hayli yüksek görüyoruz. Bunun bir kaç önemli nedeni bulunuyor:
1. Yurt içerisinde enflasyon yükselişe devam ediyor. Şubat TÜFE %10.13 ile çift haneli seviyelere beklenenden daha erken ulaştı. ÜFE datası ise %15.00 seviyesini aşmış durumda. Yani önümüzdeki dönemde ÜFE'den TÜFE'ye geçiş etkisi devam ederek TÜFE %11 - 12 bölgesine doğru yükselişin sürme ihtimali bir hayli yüksek. Özeellikle kur geçişgenliğinin etkisini azaltmak adına en azından kurda yaşanan yüksek volatilitenin önüne geçilmesi gerekiyor. Bu bağlamda sıkılaştırıcı politikaların devam etme gerekliliği bulunuyor.
2. AOFM'nin %10.80 seviyesine ulaşması TCMB'nin sıkılaştırma adımlarına devam etmek için GLP faizini artırarak kendisine alan oluşturma gereksinimini beraberinde getiriyor.
3. FED her ne kadar Mart ayı FOMC toplantısında sürpriz bir karar açıklamasa da faiz artırım sürecine girmiş durumda. Bu konuya kısa vadede değil ama orta - uzun vadede eğilmek gerekiyor. FED'in uzun vadeli faiz projeksiyonu %3 seviyesinde bulunuyor. Yüksek cari açık ve zayıf TL bileşiminde TCMB'nin FED'in politik adımına cevap verme olasılığını yüksek görüyoruz.
4. 16 Nisan'da gerçekleştirilecek anayasa referandumu öncesi son PPK toplantısı olması adına da bugün gerçekleştirilecek olan PPK önemli. TCMB'den herhangi bir adım gelmemesi ya da zayıf sayabilecek bir adım atılması TL tarafında negatif fiyattlamaların oluşmasına neden olabilir.
Tüm bu şartlarda altında piyasa beklentisine paralel bir hamle ( GLP'de 10 baz puan - gecelik borç verme faiz oranında 50 - 75 baz puanlık artışlar ) TL'de FOMC sonrası oluşan pozitif havanın devam etmesini sağlayabilir. Baz senaryomuz bu şekilde belirliyoruz. Yalnız aksi bir hamle Dolar/TL'de 3.7000 seviyelerinin üzerinde kalıcılığın sağlanmasının önünü açabileceği riskini de beraberinde getirecektir.


 Meksa Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
 meksa.com.tr

***Raporun Tamamı Ekteki Dosyada Bulunmaktadır***

                                  ***
                               Yasal Uyarı
 
 Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Facebookta Paylaş