Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu Başkanı Kopuz: Devlet girdi maliyetlerini düşürmedikçe gıda fiyatları düşemez

Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:

 Son haftalarda gıda fiyatlarında yaşanan belirgin artışlar ülke gündemine oturdu. Tüketiciler tepkilerini sosyal medyaya taşırken, Ticaret Bakanlığı da market, pazar ve toptancı hallerinde baskınlar yaparak sorunu çözmeye çalışıyor. Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) ise çözümün yanlış yerde arandığına, öncelikle girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Son dönemde artan gıda fiyatları ve bu çerçevede yürütülen uygulamalar konusunda bir basın açıklaması yapan TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, sorunun maliyetlerdeki artış olduğunu, üretici ve esnafa baskı yaparak bir çözüme ulaşmanın mümkün olmadığını vurguladı. Kopuz, temel gıda ürünleri bazında rafa mal koyan işletmeler üzerinde oluşturulan baskının, gıda zincirinde telafisi mümkün olmayan zararları beraberinde getirdiğinin altını çizdi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine bakıldığında tarım ve gıda sektörü girdi maliyetlerinin son aylarda ciddi şekilde arttığının görüldüğünü belirten Kopuz, buna bir çözüm bulunmadan gıda fiyatlarının düşmesini beklemenin sonuçsuz kalacağını ifade etti. TGDF Başkanı Kopuz, basın açıklamasında şunlara dikkat çekti:
“Devletin resmi verilerine göre yem fiyatları %23 oranında arttı”
“Geçtiğimiz günlerde yayınlanan TÜİK Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi Kasım 2020 verileri, gıdadaki fiyat artışının nedenini açık şekilde gözler önüne seriyor. Devletin resmi verilerine göre Kasım ayı itibarıyla 2020 yılında hayvan yemi, gübre, bina ve araç gereç bakım masrafları gibi kalemlerde toplamda %15,35’lik bir artış yaşandı.
Traktör gibi tarımsal üretimde kullanılan makinelerin bakım masrafı yılın 11 ayında %36,69’luk artış gösterdi. Aynı dönemde hayvan yeminde yaşanan artış %23,37 düzeyinde, gübredeki fiyat artışı %16,66 düzeyinde oldu. Artışın Aralık ve Ocak aylarında da sürdüğü tahmin ediliyor. Bu artışlar doğrudan çiftçimizi, esnafımızı ve üreticimizi etkiliyor.”
“Üretimin maliyeti artarken ürünün fiyatı aynı kalamaz”
Kopuz açıklamasında girdi maliyetleri yanında birçok başka maliyetin de olduğuna değindi:
“Bunlar sadece girdi maliyetindeki artışlar. COVID-19 nedeniyle yaşanan satış daralmasının yarattığı finansman maliyeti başta olmak üzere; lojistik, depolama, işçilik, enerji, ambalaj, dağıtım gibi kalemlerde yaşanan artışlarla beraber; et, süt, ayçiçek yağı gibi temel gıda ürünlerinde toplam maliyet artışı %30’un bile üzerine çıktı.
Gıda üretiminin maliyeti bu oranda artarken gıda fiyatlarının sabit kalmasını beklemek yanlış olur. Son dönemde gıda işletmelerine yapılan baskınlar bu sorunu çözemez, sadece kamuoyunda oluşan fahiş fiyat ve haksız kazanç algısını körükler, tarım ve gıda sektörüne duyulan güveni sarsar.”
“Gıda fiyatlarında artış bu dönemde dünyanın sorunu”
Gıda fiyatlarının sadece ülkemizde değil dünyada da artış gösterdiğini ifade eden Kopuz, FAO gıda fiyatları endeksinden veriler de aktardı:
“Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) gıda fiyatları endeksi, geçtiğimiz yıl Mayıs-Aralık ayları arasında %18 oranında yükseldi. Beş temel gıda fiyatının ortalamasından oluşan endeks Aralık ayında önceki yıla oranla %6,4 düzeyinde arttı. En büyük artış %25,7 ile bitkisel yağlarda oldu. Bu durum hem dünya çapında girdiler bazında yaşanan fiyat dalgalanmalarının, hem iklim değişikliğinin, hem COVID-19 salgınının ortak bir sonucudur.”
“Baskınlar vatandaşı çiftçisine, esnafına düşman ediyor”
TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, açıklamasını daha önce yürütülen benzer uygulamaların sonuçlarına dikkat çekerek sonlandırdı:
“Maliyetlerin düşürülmesine yönelik adımlar atılmadan üreticiyi fiyat düşürmeye zorlayan uygulamaların uzun vadede fiyatları olumsuz yönde etkilediği daha önce de görüldü. Baskınlar sonrasında depolarda ürün kalmadı, fiyatlar yükseldi. Fiyat ithalatla dengelenmeye çalışıldı, üretim düştü, fiyatlar daha da yükseldi.
Bugün bu konuda bir çözüm aranıyorsa, öncelikle tarımsal girdi maliyetlerinin düşürülmesi yönünde adımlar atılmalıdır. Aksi takdirde bu uygulamalar vatandaşı çiftçisine, esnafına düşman etmekten başka bir sonuç doğurmaz. Temel gıda ürünlerinde rafa mal koyan işletmelerin üzerindeki baskı, gıda zincirinde telafisi mümkün olmayan zararları da beraberinde getirir.”



Diğer Haberler
TCMB KARAR ALMA SÜREÇLERİNDE ORTA VADELİ BİR PERSPEKTİFLE, ENFLASYONU ETKİLEYEN TÜM UNSURLARI VE BU UNSURLARIN ETKİLEŞİMİNİ TEMEL ALAN BİR ANALİZ ÇERÇEVESİ BENİMSEMEKTEDİR- TCMB/PPK
BANKACILIK SEKTÖRÜ TAKİPTEKİ ALACAKLARI 151.5 MİLYAR TL (ÖNCEKİ HAFTA: 151,8 YILBAŞI: 150,9 MİLYAR TL)-BDDK
KURUL, 2021 YILSONU TAHMİN HEDEFİNİ DİKKATE ALARAK, ENFLASYONDA KALICI DÜŞÜŞE VE FİYAT İSTİKRARINA İŞARET EDEN GÜÇLÜ GÖSTERGELER OLUŞANA KADAR SIKI PARA POLİTİKASI DURUŞUNUN KARARLILIKLA UZUN BİR MÜDDET SÜRDÜRÜLMESİNE KARAR VERMİŞTİR- TCMB/PPK
BANKACILIK SEKTÖRÜ TOPLAM MENKUL DEĞERLERİ 1 TRİLYON 16.1 MİLYAR TL (ÖNCEKİ HAFTA: 1 TRİLYON 11,7 MİLYAR, YILBAŞI: 1 TRİLYON 21,7 MİLYAR TL)-BDDK
GEREKMESİ DURUMUNDA İLAVE PARASAL SIKILAŞMA YAPILACAKTIR- TCMB/PPK
BANKACILIK SİSTEMİ MEVDUATI 3 TRİLYON 452.8 MİLYAR TL (ÖNCEKİ HAFTA: 3 TRİLYON 461,5 MİLYAR, YILBAŞI: 3 TRİLYON 455 MİLYAR TL)-BDDK
İLAVE SIKILAŞTIRMA, MEVCUT VERİLERİN YANI SIRA, ELDE EDİLECEK HER TÜRLÜ YENİ VERİNİN ENFLASYON BEKLENTİLERİ VE FİYATLAMA DAVRANIŞLARINDA ORTA VADELİ HEDEF PATİKASINDAN SAPMA RİSKİNE İŞARET ETMESİ DURUMUNDA ÖNDEN YAPILACAKTIR- TCMB/PPK
BANKACILIK SEKTÖRÜ BİLANÇO İÇİ YABANCI PARA POZİSYONU -443.7 MİLYAR TL (ÖNCEKİ HAFTA: -445,5 MİLYAR, YILBAŞI: -442,8 MİLYAR TL)-BDDK
BANKACILIK SEKTÖRÜ BİLANÇO DIŞI YABANCI PARA POZİSYONU 482.1 MİLYAR TL (ÖNCEKİ HAFTA: 483,5 MİLYAR, YILBAŞI: 477,0 MİLYAR TL)-BDDK
BANKACILIK SEKTÖRÜ YABANCI PARA NET GENEL POZİSYONU 38.3 MİLYAR TL (ÖNCEKİ HAFTA: 37,9 MİLYAR, YILBAŞI: -34,2 MİLYAR TL)-BDDK
SIKI PARA POLİTİKASI DURUŞUNUN, FİYAT İSTİKRARINI KALICI OLARAK TESİS ETMESİNİN YANINDA,MAKROEKONOMİK VE FİNANSAL İSTİKRARI OLUMLU ETKİLEYECEĞİ DEĞERLENDİRİLMİŞTİR- TCMB/PPK
KURUL, FİYAT İSTİKRARININ SAĞLANMASI İÇİN, GÜÇLÜ BİR POLİTİKA KOORDİNASYONUYLA TÜM PAYDAŞLARI İÇEREN BÜTÜNCÜL BİR MAKRO POLİTİKA BİLEŞİMİNE İHTİYAÇ BULUNDUĞU DEĞERLENDİRMESİNİ YİNELEMİŞTİR- TCMB/PPK
BAZI KURUL ÜYELERİ, ENFLASYON GÖRÜNÜMÜ ÜZERİNDE ETKİLİ OLMASI BEKLENEN ASGARİ ÜCRET VE YÖNETİLEN FİYATLARDAKİ HABER AKIŞINA RAĞMEN ORTA VADELİ BEKLENTİLERİN İYİLEŞMESİNİ, PARA POLİTİKASINDAKİ SIKI DURUŞLA İLİŞKİLENDİRDİ-TCMB
Facebookta Paylaş