Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
2019 yılında Fransız şirketlerin durumu:
İflaslarda artış kaydedildi ancak yükselen marjlar yavaşlayan küresel ticaretin etkilerini hafifletecek
· İki yıllık iyileşme döneminin ardından, iflaslar artış kaydetmiştir ve bu eğilimin 2019 yılında da devam etmesi beklenmektedir (tahmini artış %0,8)
· Bu artış eğilimi temel olarak gelirleri 500.000 avronun altındaki mikro işletmeleri etkilemektedir
· Fransız şirketlerin hayal kırıklığı yaratan ihracat performansının sebeplerinden birisi marj oranlarını yükseltme tercihleridir
· Bu durum otomotiv, ilaç, havacılık ve gıda gibi önemli ihracat sektörlerinin çoğu için geçerlidir
· Marjlardaki bu toparlanma 2019 yılında yavaşlayan küresel ticaretin etkilerinin hafifletilmesinde bir avantaj sağlayacaktır
Üçüncü çeyrekte iflaslarda yükseliş kaydedildi
İki yıllık iyileşme döneminin ardından, 2018 yılının üçüncü çeyreğinde büyüme (2018 için yüzde 1,6) ve tüketimdeki yavaşlama doğrultusunda bu eğilim tersine dönmüş ve Fransız şirketler arasında iflas sayıları yüzde 2,3 artış kaydetmiştir (2017 yılının aynı dönemine göre). Fransa’daki 13 bölgeden 9’u (özellikle geçmişte en fazla iflasların yaşandığı Île-de-France bölgesi başta olmak üzere) bu durumdan etkilenmiştir. Ancak PACA ve Auvergne-Rhône-Alpes bölgelerindeki azalmalar bu yükselişin boyutlarını sınırlamıştır. Bu aşamada sadece gelirleri 500.000 avronun altında olan mikro işletmeler bu durumdan etkilenmektedir. En fazla artışların kaydedildiği sektörler özellikle taksiler (yüzde 43) başta olmak üzere ulaştırma (yüzde 19,7) ile tarım ve balıkçılık (yüzde 15,2) sektörleri olmuştur. Birlikte tüm iflasların yaklaşık olarak yarısını oluşturan inşaat (yüzde 1,9) ve kişisel hizmetler (yüzde 8,8) sektörlerinde durum kötüleşmiştir.
Bu olumsuz eğilim başlamadan önce, 2014 yılından itibaren şirketler karlı duruma gelmişlerdi. Eylül 2018 sonlarında yıllık bazda iflaslar yüzde 4,5 azalırken, finansal ve istihdaam maliyetleri sırasıyla yüzde 5,4 ve yüzde 4,8 küçülmüş ve en büyük şirketlerin sağlık durumlarındaki iyileşmeyi teyit etmiştir. Çelişkili bir şekilde, Rekabet ve İstihdam Vergi İndiriminin (CICE) uygulamaya girmesi ve Sorumluluk ve Dayanışma Anlaşması kapsamında işverenlerin katkı paylarının düşürülmesi sayesinde maliyet rekabetçiliğinde sağlanan artış (2014 ile 2016 yılları arasında yüzde 5,5), ihracat performansında iyileşmeye dönüşmemiştir.
Önde gelen ihracat sektörleri uluslararası pazar payını kaybetme pahasına marjlarını yükseltmeyi tercih etmiştir
Fransa’nın ihracat performansı, avro bölgesinin diğer büyük ekonomilerinden farklılık gösterdiğinden dolayı daha da hayal kırıklığı yaratıcı durumdadır. 2014 yılından bu yana İspanya (yüzde 1,9), İtalya (yüzde 0,8) ve Almanya’nın (yüzde 0,3) ihracat performansı yükselirken, Fransa’nın ise düşmüştür (yüzde -0,4). Öte yandan, bu ülkelerin maliyet rekabetçiliği çok daha küçük bir iyileşme kaydetmiş (İspanya’da yüzde 2,2, İtalya’da yüzdee 0,9), hatta azalmıştır (Almanya’da yüzde -0,3).
Fransa’nın maliyet rekabetçiliği kazanımları ile ihracat performansı arasındaki bu göreceli uyuşmazlık, şirketlerin bu kazanımları ihracat fiyatlarına sadece kısmi olarak yansıtmaları ve pazar payı kazanmak yerine marjlarını yeniden eski seviyelerine yükseltmeyi tercih etmeleri ile açıklanmaktadır.
- Bu durum 2014 ile 2016 yılları arasında ticaret dengeleri bozulan önemli ihracat sektörlerinin çoğu için geçerlidir: Otomotiv, havacılık, ilaç, gıda, bilgisayar ve elektrikli cihazlar.
- Az sayıda sektör marj oranlarını düşürmeyi tercih etmiştir: Makine mühendisliği sektörü istisnadır.
- Bu arada bazı sektörler ise bir yandan ticaret dengelerini iyileştirirken aynı zamanda marj oranlarını yükseltebilmiştir: Azalan girdi maliyetlerinin ve bazı ürünlerin ithalatındaki düşüşün etkisi ile kimyasal ürünler sektörü, hassas cihazlar sektörü ve alkollü içecekler sektörü bu sektörler arasında yer almaktadır.
2019: Marjların yükseltilmesi yavaşlayaan küresel ticaretin etkilerinin hafifletilmesinde bir avantaj sağlayacaktır
Fransa’da şirket iflaslarının sayısında 2018 yılında kaydedilen yüzde 3,4’lük azalmanın ardından 2019 yılı için Coface yüzde 0,8’lik bir artış öngörmektedir. Özellikle korumacılık önlemlerindeki artış ile bağlantılı olarak uluslararası ortamda yaşanan kötüleşme ve devam etmekte olan arz kısıtları sebebiyle 2019 yılında GSYH artış oranının yüzde 1,5’e düşmesi beklenmektedir. Coface tarafından modellemede kullanılan göstergelerden birisi olan inşaat sektörü güven endeksinin de düşmeye devam etmesi beklenmektedir.
Bu olumsuz eğilime rağmen, marj oranlarının 2019 yılında güvenli bir seviyede kalması ve şirketlerin küresel ticaretteki yavaşlamanın etkilerini hafifletmelerine, hatta ihracat performansında artış kaydetmelerine olanak tanıması beklenmektedir. 2019 yılında görüşülecek Maliye Kanun Tasarısında yer alan önlemlerin şirketlerin sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisinin olması beklenmemektedir. Rekabet ve İsttihdam Vergi İndiriminin (CICE), vergilendirilebilir şirket karlarında yol açtığı artış sebebiyle işveren ücretlerinde meydana gelecek kalıcı azalma sonucunda ortaya çıkaracağı negatif net etki, üretkenlikte devam eden artış ile dengelenecektir.