FOMC/Powell ve ECB/Lagarde Mart koordinasyonu…(Dinamik Yatırım Menkul Değerler)

FOMC, 22 Mart’ta son yılların en zorlu politika kararlarından birini verecek olmakla birlikte belirlenecek patikanın bankacılık krizi yayılma etkisini kontrol altında tutması açısından da potansiyel çıktılar içermesi olasıdır. Piyasa beklentileri, Credit Suisse etrafında yoğunlaşan finansal istikrar riskleri itibariyle iki hafta önceki Powell Kongre konuşmasına göre revize olmuş durumda. Bu kapsamda da 50 baz puanlık artış beklentileri, baz senaryoda 25 baz puana indirgenmekle (federal fonlama üst bandı %4,75’ten %5’e çıkmış olacak) beraber, komitenin durum değerlendirmesi için faiz artırımlarına ara verme ihtimali de bulunuyor.

Lagarde’ın geçen hafta ECB kararında yaptığı açıklamalar, aslında büyük merkez bankalarının da ilk tepkisinin ne olabileceği konusunda referans veriyor. Enflasyonla mücadele etmek halen bir politika gerçeği ve finansal istikrarsızlığa karşı korunmak için ise özel araçlar kullanılması aşamasında. Bu da halen faiz azaltımının ilk opsiyon olmadığını ve Merkez bankalarının ana politika rotasının halen değişime uğramadığını gösteriyor. Powell’ın da Mart FOMC’sinde benzer bir perspektif edineceğini düşündüğümüz için halen en olası senaryo 25 baz puanlık bir faiz artışı ve daha az keskin ileri dönük yönlendirme olacak görünüyor.

Bu vaka analizinde ise krizler eş zamanlı olsa da münferit nitelik taşımakta ve ABD ile Avrupa’nın da durumu da farklılıklar içeriyor. Credit Suisse, AB değil İsviçre bankacılık sistemine ait ve bu banka özel fonlardan alacaklarını tahsil edemeyerek zarar yazdığı için likidite sorununa düştü. SVB ise sorunlu kredi ve mevduat yapısına sahip, riskli ağırlıklandırılmış (çoğunlukla girişim sermayesi, teknoloji startup tarafına yoğunlaşmış bir bankaydı. Sistemin içsel çözümüne daha fazla izin veren bir sorun var. Bu Credit Suisse tarafında UBS ile birleşme yoluyla çözümlendi. SVB vakası ise, aslında tek boyutlu bakıldığında münferit görünen ancak küçük bankalara daha fazla aşırı risk alma ve gevşek likidite kuralları itibariyle bulaşma riski taşıyan bir durum. Bu da küçük bankalardan büyük bankalara mevduat kaçışı şeklinde olacak ve sorunlu bankalara özgü risklerin finansal sistem güven kaybına neden olması şeklinde olacaktır. Büyük bankalar daha çok büyüyebilir, küçük ve bölgesel bankalar ise sistemsel krizin etkisine girebilir.

 
Fed fon oranı için beklentiler… Kaynak: Federal Reserve, Bloomberg

Bu şartlar altında Fed’den neler beklenebilir? Bakacak olursak;

FOMC muhtemelen federal fon oranlarını 25 baz puan artırarak %4,75-%5 aralığına yükseltecek. Bununla birlikte, politika yapıcılar, nokta grafiğinde daha yüksek bir faiz tepe noktası oluşturmaktan kaçınacaktır. Bu da Fed’in daha yakın bir faiz oranında duraksayacağını gösterecektir. Enflasyon halen çok yüksek olduğundan faiz politikasının yönergesi fiyat istikrarı ile tam istihdam dengesi olduğundan Fed’in bu aşamada faiz artırımından geri duracağını düşünmeyiz.

Eğer faiz artırımı olmazsa, Fed’in bunu nasıl açıklayacağı konusu önemli. Piyasaların bunu derin bir krize karşı panik bir hamlesizlik ve enflasyonla mücadeleyi arka plana atma olarak algılamaması için Fed’in bunu geçici taktiksel hamle olarak göstermesi gerek. Bunda da nokta grafiğinin durumuna bakmak gerekecektir. Fed tepe faiz oranı seviyesini medyan %5,5’te oluşturursa faiz artırımlarına devam edeceği, sadece Mart’ta geçici durum değerlendirmesi yaptığı sonucu çıkar. Ancak yine de riskli bir hamlesizlik olur.

Faiz artırımlarının Mart FOMC’sinde duraksamasından her anlam çıkabilir. Fed ya krize yeterince hakim değil, ya da herkesin bildiğinden daha olumsuz bir görüntü var. Her iki durum da ciddi finansal istikrar endişelerine dayanak oluşturacaktır. Artı olarak, taktik değişikliği Fed’in faiz politikasına yeterince güvenmediği görüntüsü de yayacağından dolayı ekonomik zayıflama ve enflasyonla mücadele risklerini daha zor bir zemine dönüştürebilir. Bu da ekonomi zayıflarken, artan faizlerin enflasyona olumlu geçişkenliğini sınırlar. Faiz artırımlarının durmasının bir diğer riski de, banka krizlerine Fed politikasının neden olduğu algısı oluşturması ve bundan önceki hamleleri de “politikası hatası” sınıfına sokması olacaktır.

Aralık ayında yayınlanan Ekonomik Tahminlerin Özeti’ne kıyasla, bu ay bu güncellemeler daha fazla sapma içerebilir. Bazı başlıklarla belirsizlik çok arttı. SVB ile başlayan son mali kriz riskleri, son Aralık SEP’de %0,5 olan büyüme tahminlerinin aşağı revize edilmesine neden olacaktır. İşsizlik revizyonları ise muhtemelen kısa dönem için güçlü gelen Ocak ve Şubat tarım dışı istihdam verileri çıkarımlar çerçevesinde Aralık SEP’indeki %4,6’dan daha aşağı revize edilebilir.

Enflasyonda ise, son görülen gevşemelere rağmen alt katmanlar itibariyle biraz daha temkinli tahminler oluşturulacaktır. Temel hizmetlerdeki enflasyonun yavaş düşüşü bu tahminlerde etkili olacaktır. Bu nedenle PCE ve çekirdek PCE’de yukarı revizyon yapılması olası. Aralık’ta 2023’ü içine alan kısa vadeli görünüm için %3,5 çekirdek PCE öngörülmüştü. Çekirdek PCE’de 2024 beklentisi %2,5 ve 2025 beklentisi %2,1 seviyesinde.

Terminal fon oranları için medyan tahmini daha temkinli olacaktır. Ancak enflasyondaki yukarı yönlü eğilim ve sıkı işgücü piyasası esas alındığında Fed’in görebileceği en yüksek faiz oranlarının %5,5 bandına yakınsaması olası olacaktır. Çok volatil seyretmiş olan Fed swapları fiyatlaması, işin içine bu sene faiz indirimi olasılığı da koymuş olacağından buradaki seviyenin ilerleyen yıllarda nerede olacağı ayrıntısı da mühimdir. Tüm üyeler terminal faiz oranı ve oranların ne kadar (2023 boyunca) bu seviyelerde kalıp kalmaması konusunda hemfikir değiller.

Özet olarak; Powell’ın aynı geçen hafta Lagarde’ın yaptığı gibi finansal istikrara karşı para politikası ödünü vermeme stratejisini uygulayacağını düşünürüz. Fed asli enflasyon görevine devam ettiği vurgusu ile beraber, aynı ECB gibi finansal istikrar konularını ele almak için farklı araçlar kullanacaktır (likidite tesisi vs.). Mevcut bankacılık krizi ekonomi üzerinde elbette daha büyük bir etki de yaratabilir. Ancak doğru yönetilen bir kriz sistem içerisinde eritilerek münferit banka hatalarının sistemin geneline güvensizlik şeklinde yansımasının da önüne geçilebilir. Yani Fed geri adım atması gerektiğini düşünmeyecek, ancak politikanın artı ve eksi etkilerini de değerlendirecektir. Enflasyonu %2 hedefine döndürme henüz başarılmış bir görev değil sonuçta.



Dinamik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.

 https://www.dinamikyatirim.com.tr/

***
Yasal Uyarı
 
  Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.Yatırım danışmanlığı hizmeti ; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır.Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır.Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabılır.Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.



Facebookta Paylaş